Özürsüz özürlü aranıyor!

Haber Giriş : 27 Eylül 2004 08:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Görme engelli Hasan Yıldırım, kamu kurumlarının özürlü personel alacağını duyunca çok sevindi. Liseyi bitirdikten sonra iki yıldır iş bulamayan 19 yaşındaki Yıldırım, büyük umutlarla Türkiye İş Kurumu'nun yolunu tuttu.

Ancak işe giriş için aranan şartları öğrendiğinde Yıldırım'ın bütün hayalleri yıkıldı. Çünkü özürlü personel için istenen nitelikleri taşımıyordu. Yıldırım, başvuru formunda yer alan ?görme, konuşma, el, kol ve ruhsal özrünün bulunmaması' şartı için "Gerçekte özürlü değil, ?özürsüz özürlü' işçi arandığını gösteriyor." nitelemesini yapıyor. Kurumlar ise personeli daha verimli kullanabilmek adına belirli vasıflarda engelli istihdam ettiklerini kaydediyor.

Resmi verilere göre Türkiye'de yaklaşık 8,5 milyon engelli bulunuyor. Bunların yüzde 80'inden fazlası çalışmak istediği halde işgücüne katılamıyor. Genellikle özel sektörde iş bulamayan özürlüler, kamu kurumlarında açılacak kontenjanları dört gözle bekliyor. İş Kanunu'nda yapılan değişiklikle kamuda özürlü ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu yüzde 3'ten yüzde 6'ya çıkarılmıştı. Maliye Bakanlığı yasa gereği ilk etapta bazı devlet kurumları için yaklaşık 450 engelli, bir o kadar da eski hükümlü kadrosu açtı. Bunu öğrenen özürlüler İş Kurumu'na (İş-Kur) akın etti. Ancak kurumların başvuru şartları, engellilerin tepkisini çekiyor. Giresun ve Gümüşhane Karayolları Bölge müdürlükleri, açtıkları 3 kişilik beden işçisi kadrosu için ?görme, konuşma, el, kol, zihinsel ve ruhsal özrünün bulunmaması' şartını arıyor. Ankara Çamlıdere Orman İşletme Müdürlüğü de geçici büro memuru kontenjanına görme, işitme ve konuşma engelli kabul etmezken, İstanbul Küçükçekmece Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü ise geçici garsonluk kadrosu için garsonluk veya komi hizmetinde en az 4 yıl deneyim ve mesleki belge talep ediyor.

Engelli vatandaşlar, yasalarla belirlenen kadrolara bu kadar fazla önşart koyulmasından yakınıyor. Engelliler gerekli imkânların sağlanması halinde pek çok işi rahatlıkla yapabileceklerini belirtiyor. Örnek olarak da engelli olmasına karşılık öğretmenlik, avukatlık yapanları gösteriyorlar.

Görme engellilerin Braille alfabesiyle hazırlanan daktiloları kullanabildiklerine dikkat çekiliyor. Görme engelli Şükrü Aktaş da Hasan Yıldırım gibi Karayolları'nın açtığı özürlü kadrosuna başvurdu. Gümüşhane ve Giresun Karayolları Bölge Müdürlüğü'nde çalışmak umuduyla İş-Kur'a gittiğini anlatan Aktaş, görme engelli alınmadığını duyunca umutsuzluğa düştüğünü söyledi. Türkiye Görme Engelliler Derneği Basın Sorumlusu Orhan Tanrıkulu, başta Karayolları Genel Müdürlüğü olmak üzere birçok kurumun özrü olmayan özürlü işçi aradığını iddia etti.

Gümüşhane ve Giresun illerinden sorumlu Karayolları 10. Bölge Şube Müdür Yardımcısı Abdülkadir Uraloğlu, işe alacakları engelli personelden belirli oranda verim elde etmek zorunda olduklarını söyledi. Kamuda görev alacak engellilere ayrım yapılmasının doğru olmadığını kabul eden Uraloğlu, ?Engellileri işe almada çok seçici olmamak lazım. Ne yazık ki kendi kendimizle çelişiyoruz.? ifadesini kullandı. Özürlü kontenjanına uymayan kurumlara aylık 963 milyon lira idari para cezası kesilmesi öngörülüyor.

Özürlüler sosyal güvenceden mahrum

Özürlü vatandaşların yüzde 40'ının hiçbir sosyal güvencesi bulunmazken, yüzde 25'i de sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Ülke genelindeki erkeklerin yüzde 11'i, kadınların ise yüzde 13'ü engelli. Özür gruplarında nüfusun yüzde 1,2'si ortopedik, yüzde 0,6'sı görme, yüzde 0,3'ü işitme, dil ve konuşma, yüzde 0,4'ü zihinsel, yüzde 9,7'si ruhsal ve kronik hastalıklı engellilerden oluşuyor. Vatandaşların yüzde 11,4'ü ise birden fazla özre sahip. Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı Başkanı Tekin Başer, özürlü bireylerin toplumla kaynaşabilmesi için kendi ayakları üzerinde durabilmeleri gerektiğini söyledi. ?Engelliler kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyor.? diyen Başer, bunun tek yolunun ise para kazanmaktan geçtiğini vurguladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber