Etik soruşturması devam eden öğretim üyesinin ilişiği kesilebilir mi?

Danıştay Sekizinci Dairesi, etik ihlali yönünden soruşturması devam eden öğretim üyesinin görev süresinin uzatılmayarak ilişiğinin kesilmesini hukuka aykırı buldu.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 03 Haziran 2022 00:04, Son Güncelleme : 03 Haziran 2022 00:08
Etik soruşturması devam eden öğretim üyesinin ilişiği kesilebilir mi?

Dava konusu olayda, makalesinde etik ihlali bulunan öğretim üyesi hakkında başlatılan disiplin soruşturması süreci devam ederken davacı doktor öğretim üyesinin görev süresi uzatılmayarak kadrosuyla ilişiği kesilmiştir.

İlk derece mahkemesi, ilgili hakkında etik ihlali yönünden devam eden soruşturmanın devam etmesi, görevinde başarısız olduğuna dair başkaca delillerin bulunmaması ve soruşturma sonrası etik ihlali yapmadığına dair bir durumun ortaya çıkması halinde çelişkili bir durum ortaya çıkacağından üniversitenin ilişik kesme işleminin hukuka aykırı olduğuna hükmetmiş olup, Bölge İdare Mahkemesi kararı onamıştır.

Danıştay Sekizinci Dairesi de görevden ilişik kesme işleminde ilk derece mahkemesiyle aynı yönde değerlendirme yaparken, intihal fiili dikkate alınarak ilgilinin disiplin cezası ile cezalandırılması durumunda idarenin takdir yetkisini görev süresinin uzatılmaması yönünde kullanmasının akademik hizmet gereklerine uygun olacağını da belirtmiştir.

İŞTE DANIŞTAY KARARI

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2018/2946

Karar No : 2022/759

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Üniversitesi Rektörlüğü

VEKİLİ : Av. .

KARŞI TARAF (DAVACI) : .

VEKİLİ : Av. .

İSTEMİN KONUSU : .Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü .Ana Bilim Dalında yardımcı doçent kadrosunda görev yapan davacının, 15.12.2016 tarihinde sona eren görev süresinin uzatılmamasına ve 15.12.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kadro ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin . tarih ve . sayılı işlemin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nin . gün ve E:., K:. sayılı kararında; davacı hakkında 2013 yılında yayınlanan makalesinde intihal yaptığına dair Etik Kurulu kararı bulunduğu, bu karara istinaden davacı hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı, soruşturma devam ederken davacının sona eren görev süresinin Etik Kurulu kararı ile disiplin soruşturması gerekçe gösterilerek uzatılmadığı, Etik Kurulu'nun intihal yönündeki tespiti sonrasında davacının fiilinin niteliğinin ve ağırlığının disiplin soruşturması ile ayrıntılı bir biçimde ortaya konulacağı, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla davacı hakkında intihal nedeniyle herhangi bir disiplin cezası henüz uygulanmadığı gibi yardımcı doçent olarak görev yaptığı süre içinde görevinde başarılı olmadığı yönünde bir tespitin de bulunmadığı, bu nedenle davacının görev süresinin uzatılıp uzatılmaması yönündeki kararın disiplin soruşturması ile koşut bir biçimde sürdürülmesi gerektiği, aksi halde görev süresi uzatılmayan davacı hakkında disiplin yönünden intihal yapılmadığı yönünde bir sonuca varılması durumunda çelişkili bir durumun ortaya çıkacağı, sonuç olarak disiplin soruşturması ile fiilin niteliği ve ağırlığı ortaya konulmadan ve davacının yardımcı doçent kadrosunda görev yaptığı dönemde başarısız olduğuna dair somut bir tespit ortaya konulmadan görev süresinin uzatılmamasına ilişkin tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının 09.12.2016 tarihten itibaren ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının 09.12.2016 tarihten itibaren ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: .Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Usul bakımından, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği; esas bakımından, doçent kadrosuna ilişkin davanın derdest olduğu, davacının intihal yaptığına dair Etik Kurulu kararı bulunduğu ve buna ilişkin disiplin soruşturmasının devam ettiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü . Ana Bilim Dalında yardımcı doçent kadrosunda görev yapan ve 2014 yılında doçent unvanı alan davacının, aynı ana bilim dalında, 15.04.2015 tarihinde ilan edilen doçent kadrosuna başvuruda bulunduğu, anılan kadroya davacı ile birlikte başvuruda bulunan Doç. Dr. .'in atanmasına karar verildiği, davacı tarafından söz konusu işlemin iptali istemiyle dava açıldığı, davacı hakkında olumsuz görüş belirten jüri üyelerinden birinin raporunda, davacının 2013 yılında yayınlanan "A divisibility criterion on the class numbers of certain imaginary quadratic fields" başlıklı makalesinin . adlı bir yazarın makalesinden derlendiği şeklinde beyanda bulunulduğu. Anabilim Dalı Başkanı olarak atanan Doç. Dr. . tarafından söz konusu makalede intihal olduğu iddiası ile 17.05.2016 tarihinde İstanbul Üniversitesi Etik Kurulu Başkanlığı'na başvuruda bulunulduğu, İstanbul Üniversitesi Etik Kurulu Başkanlığı'nın 05.10.2016 tarihli kararı ile intihal yapıldığına karar verildiği, bu karara istinaden . Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. . tarafından 16.11.2016 tarihinde İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne başvuruda bulunularak, davacı hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasının talep edildiği ve davacı hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı, dava devam ederken tamamlanan 12.01.2017 tarihli soruşturma raporunda, davacının başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek fiilini işlediğinden bahisle 2547 sayılı Kanunun 53. maddesi uyarınca üniversite öğretim üyeliğinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, bu arada Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nın 22.11.2016 tarihli görüş yazısı ile davacı hakkında Etik Kurulu kararı ile intihal yaptığının tespit edildiğinden, görev süresinin uzatılmasının uygun olmadığı yönünde görüş belirtildiği, Fen Fakültesi Dekanlığı Yönetim Kurulu'nun . tarih ve . sayılı kararı ile davacının Etik Kurulu kararı ile intihal yaptığının tespit edildiği ve disiplin soruşturması açıldığından bahisle 15.12.2016 tarihinde sona erecek olan görev süresinin uzatılmaması yönünde görüş bildirildiği, Rektörlük makamınca da davacının görev süresinin uzatılmaması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle, ''Yardımcı Doçentliğe atama'' başlığını taşıyan 23. maddesinin (a) bendinde; ''Bir üniversite biriminde açık bulunan yardımcı doçentlik, isteklilerin başvurması için rektörlükçe ilan edilir. Fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda dekan, rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokullarda müdürler; biri o birimin yöneticisi, biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör veya doçent tespit ederek bunlardan adayların her biri hakkında yazılı mütalaa isterler. Dekan veya ilgili müdür kendi yönetim kurullarının görüşünü de aldıktan sonra önerilerini rektöre sunar. Atama, rektör tarafından yapılır.

(Değişik: 12/8/1986 - KHK 260/1 md.) Yardımcı doçentler bir üniversitede her seferinde ikişer veya üçer yıllık süreler için en çok 12 yıla kadar atanabilirler. Her atama süresi sonunda görev kendiliğinden sona erer.'' kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

2547 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca, her seferinde ikişer veya üçer yıllık süreler için atanan yardımcı doçentlerin, her atama süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona ermektedir. Atanma süreleri sonunda, yeniden atanmaları konusunda idareye takdir hakkı tanınmıştır. Üniversitelerce bu takdir hakkının kullanılmasında, yardımcı doçentlerin, görevlerinde başarılı olup olmadıklarının akademik hizmet gereklerine göre değerlendirilmesi, disipline aykırı fiillerinin bulunup bulunmadığının saptanması, hizmetine ihtiyaç bulunup bulunmadığının somut bilgi ve belgelerle açıkça ortaya konulması gerekmektedir.

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü . Ana Bilim Dalında yardımcı doçent kadrosunda, doçent unvanı ile görev yapan davacının, ilan edilen doçent kadrosuna yaptığı başvurunun reddedilmesi ve diğer adayın kadroya atanması üzerine bu atama işleminin iptali istemiyle açılan davada, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu anılan kadroya diğer aday .'in atanmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle iptal kararı verilmiştir. Bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine .Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla bilirkişi raporunda eksikliklerin bulunduğu belirtilerek, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup, dava halen derdesttir.

Uyuşmazlığın çözümü için, İstanbul Üniversitesi Etik Kurulu Başkanlığı'nın 05.10.2016 tarihli kararı ile davacının 2013 yılında yayınlanan "A divisibility criterion on the class numbers of certain imaginary quadratic fields" başlıklı makalesinde intihal yaptığına karar verilmesi üzerine, davacı hakkında başlatılan disiplin işlemleri ile diğer idari, hukuki ve cezai işlemlerin ve bu işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların, davacının görev süresinin uzatılmamasına ilişkin dava konusu işlemin, hukuka ve akademik hizmet gereklerine uygunluğunun değerlendirilmesinde dikkate alınması ve bu değerlendirme sonucunda bir karar verilmesi gerekmektedir.

Zira, ilgili hakkında Etik Kurulunca, intihal kararı verilmesi ve intihal fiili dikkate alınarak ilgilinin disiplin cezası ile cezalandırılması durumunda, idarenin takdir yetkisini görev süresinin uzatılmaması yönünde kullanmasının akademik hizmet gereklerine uygun olduğu sonucuna ulaşılacağı açıktır.

Davacının, intihal fiilini işlediğinden bahisle 28.11.2016 tarihinde başlatılan disiplin soruşturması sonucu 12.01.2017 tarihinde düzenlenen disiplin soruşturması raporu üzerine davacı hakkında disiplin cezası tesis edilip edilmediği ve disiplin cezası verilmişse, bu disiplin cezasının iptali istemiyle dava açılıp açılmadığı tespit edilmelidir.

Bu bakımdan; davacının intihal yaptığına ilişkin karara karşı dava açılıp açılmadığı ve intihal kararı üzerine başlatılan disiplin soruşturması sonucu davacının disiplin cezası alıp almadığı, disiplin cezası almış ise bu cezanın dava konusu edilip edilmediği tespit edilmeden, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu verilen kararın hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,

2. .Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının, BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 11/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber