Savunma Sanayinde yerli üretim oranı yüzde 50'ye çıkacak

Haber Giriş : 09 Kasım 2008 08:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Lütfi Varoğlu, savunma sanayine yönelik üretimde yerlileştirme oranının hızlı bir artış gösterdiğini ve yüzde 25'lerden yüzde 40'lar seviyesine geldiğini belirterek, "2011 için hedefimiz savunma sanayi ihtiyaçlarının yüzde 50'sini yerli üretimle sağlamak. Bu orana ulaştığımızda savunma sanayi için harcanan her 100 YTL'nin 50 YTL'si hem mühendislik, hem istihdam hem de yaratılan katma değer olarak Türkiye'de kalacak demektir. Daha da önemlisi savunma sanayinin dışa bağımlılığını da yarı yarıya azaltmış olacağız? diye konuştu.

-"2008'DE 2.5 MİLYAR DOLAR CİRO BEKLİYORUZ"-

Savunma sanayine yönelik Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın faaliyetleri hakkında ANKA'ya açıklama yapan SSM Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Lütfi Varoğlu, kamunun yanı sıra özel sektörün de savunma sanayindeki etkinliğini artırma çabası içinde olduklarını belirterek, savunma sanayinin yarattığı cironun 2007'de 2 milyar dolar civarında olduğunu, 2008 sonunda da 2.5 milyar dolara yaklaşacağını tahmin ettiklerini söyledi. Varoğlu, savunma sanayine yönelik projelerin ve üretimlerin uzun vadeli projeler olduğuna dikkat çekerek, ?Geliştirilen bir projenin paraya dönüşmesi ve faturalanması üç-beş yılı alabiliyor. Bu nedenle ciro rakamını yıllık bazdan ziyade birkaç yılı içeren dönemsel performansla değerlendirmek gerekir? dedi.

-"TSK REFERANSI İHRACATTA BÜYÜK BİR ŞANS"-

Savunma sanayi ürünlerinin ihracatına yönelik bilgi veren Varoğlu, ihracatta iyi bir grafik yakalandığını söyledi. 2007'de 420 milyon dolar düzeyinde olan ihracatın, 2008 sonunda 550 milyon dolara çıkmasını beklediklerini belirten Varoğlu, "2011 için hedefimiz ise yılda 1 milyar doların üzerinde bir ihracat rakamını yakalamak" dedi. SSM'nin temel görevinin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) modernizasyonu kapsamında satın almaları gerçekleştirmek ve tedarik sağlamak olduğunun altını çizen Varoğlu, ihracat potansiyeli ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bölgenin en güçlü ve en büyük ordusu olarak TSK'nın yerli sanayinin ürettiği ürünleri kullanması, bu ürünlerin ihracat potansiyeli açısından çok iyi bir referans. Tabi ki biz bu ürünleri modifiye ederek ihracat versiyonlarını çıkarıyoruz. Çünkü her ülkenin ihtiyaçları farklı oluyor. Potansiyel alıcı bir ülke doğal olarak bu ürünlerin kendi ülkenizde kullanılıp kullanılmadığına dikkat ediyor. TSK eğer bu ürünleri kullanıyorsa ihracat açısından şansınız da artıyor".

-SAVUNMA SANAYİNİN AĞIRLIĞI DAHA DA ARTACAK-

Varoğlu, Türk savunma sanayisini kamu-özel olarak ayrı değil bir bütün olarak gördüklerini söyleyerek, savunma sanayinin genel ekonomi içindeki payının daha da artacağını ifade etti. TAI, Aselsan, Roketsan ve Havelsan'ın sistem entegratörü olarak bu alanda çok önemli projelere imza attığını vurgulayan Varoğlu, "Belirli bir süre sonra doğal olarak kamu ağırlıklı olan görünüm azalacak ve özel sektör de etkin hale gelecek. Örneğin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile ilgili üretimde özel sektör giderek öne çıkıyor. Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyaçları için özel sektör tersaneleri ciddi işler kazanıyorlar. Tank, zırhlı ve taşıyıcı araç dediğimiz kara platformu araçları üretiminde 3 önemli özel sektör kuruluşu, FMC Nurol, BMC ve Otokar çok başarılı ürünler ortaya çıkarıyor. Otokar geleceğin yeni nesil tankı olarak milli tank ihalesini kazandı, bu tankın prototipini hazırlayarak bir süre sonra ihracat yapar hale de gelebilecektir? diye konuştu.

-"NATO İHALELERİNE DE GİRECEĞİZ"-

Varoğlu, savunma sanayine yönelik üretim yapan özel sektör kuruluşlarının NATO ihalelerine daha yoğun katılımı için de çaba harcadıklarını söyleyerek şu bilgileri paylaştı:

"NATO ajansları tarafından NATO uyumlu ve standartlara uygun ürünler için sürekli ihaleler açılıyor. Şimdiye kadar genelde küçük çaplı ihalelere girdi bizim kuruluşlar. Ancak bizim çabamız daha büyük hacimli NATO ihalelerine de Türk firmalarının davet edilmesini ve bu ihalelerden alınan payın artırılmasını sağlamak. Özellikle telsiz, yer gözetleme sistemleri ve komuta kontrol sistemlerin satılması söz konusu olabilir. Rekabetçi olmak bu ihalelerde de belirleyici önemde. Bunun için Türk firmalarının NATO üyesi ülkelerdeki firmalarla ortaklıklar kurarak bu ihalelere girmesi şansımızı daha da artırabilir."

-İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI DÖNEMİ BAŞLIYOR-

Dünyada savunma sanayinin bu dönemde tümüyle insansız hava araçları üretimine yöneldiğini ve Türk savunma sanayinin de bu döneme hazırlandığına dikkat çeken Varoğlu, "TAI, insansız hava araçları üretimi için birkaç önemli proje üzerinde çalışıyor ve en geç 2-3 yıl içinde sonuca gideceğini tahmin ediyoruz. Bu araçları üretmek ciddi bir mühendislik istiyor. Biz bu konuda Türk mühendisliğine güveniyoruz. Bundan sonrası rekabetçi olabilmeye kalıyor. İşte bu noktada devletin destek vermesi, savunma sanayi firmalarının arkasında durması ve ilgili ülkelerle yapılan görüşmelerde bu konuların en üst düzeyde dile getirilmesi gerekiyor" dedi.

-"YABANCI DELEGASYONLARIN GÜNDEMİNE DAHİL EDİYORUZ"-

SSM'nin temel görevinin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernizasyonu kapsamında tedariklerini sağlamak ve savunma sanayinin hem ulusal hem de uluslararası ölçekte gelişimini teşvik etmek olduğunu kaydeden Varoğlu, ?Türkiye'ye gelen yabancı delegasyonların gündemine savunma sanayi ile ilgili konuları dahil ederek, Türkiye'de bu alanda proje ve hizmet üreten kuruluşları yabancı muhatapları ile bir araya getirmeye çalışıyoruz. Fuarlara daha yoğun katılım sağlayarak yerli savunma sanayi kuruluşlarının hem yurtdışında etkin tanıtımı yapmayı hem de ihracat potansiyelini daha da yukarıya çekmeye çaba harcıyoruz. Ancak ihracat açısından devletin savunma sanayine vereceği destek çok önemlidir? dedi.

-"ULUSLARARASI SAVUNMA SANAYİ FUARLARINA GİDİYORUZ"-

Türkiye'deki kuruluşları savunma sanayi alanında uluslararası fuarlara götürerek tanıtım fırsatı yaratıldığını belirten Varoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"24-28 Kasım tarihleri arasında Pakistan'a gidiyoruz. Savunma Bakanımız öncülüğünde ve SSM Müsteşarının da katılacağı bu gezide 100'ün üzerinde özel sektör şirketi yetkilisi de yer alacak. Pakistan'daki fuar ABD ve İngiliz firmalarının da yoğun ilgi gösterdikleri bir fuar. Burada Türk firmaları da projelerini tanıtıp ilişkilerini geliştirme şansı bulacaklar.Pakistan stratejik açıdan önemli. Şubat 2009'da Abu Dhabi'de yapılacak savunma sanayi fuarına da kamu ve özel sektör olarak geniş katılımla gideceğiz. Bu fuar çok daha uluslararası bir fuar. Dünyanın önde gelen savunma sanayi kuruluşlarının da katıldığı bir fuar olması özelliğiyle Türk firmaları için de iyi fırsatlar sunabilir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber