ÖSS Sorularının TDK İmlâ Kılavuzu'na Göre Değerlendirilmesi
Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerinin derslerde yaşadığı en önemli problemlerden birisi imlâ hususudur. Acaba öğretim neye göre yapılacaktır. Aslında bu soruyu çoğu hocamız hemen 'TDK'nin İmlâ Kılavuzu' olarak cevaplayacaktır. Ama sorun çok daha karmaşıktır. Zira ÖSS sınavlarında sorulan sorular, herkes tarafından kabul edilen 'TDK'nin İmlâ Kılavuzu'na uygun değildir. Ayrıntılar için tıklayın.
Haberi yazan: Anadolu
Biz, öğrencilerimize TDK'nin 2000 yılında yayımladığı İmlâ Kılavuzu'nu öneriyoruz ve derslerimizde bu kılavuzu kullanıyoruz. Şimdi ÖSYM'nin 2004 yılında sorduğu Türkçe sorularını TDK'nin İmlâ Kılavuzu'na göre inceleyelim:
(Kaynak: ÖSYM'nin sitesinde yer alan soru kitapçıkları bölümü)
2004 ÖSS Türkçe sorularının TDK İmlâ Kılavuzu'na göre değerlendirilmesi:
2. soru A şıkkı: Görsel öğeleri ön plana çıkarmak
TDK İmlâ Kılavuzu: öge (Bu kelime birçok soruda yukarıdaki gibi yazılmış.),
plân
7. soru 1. cümle: Bu yayınevi bir süredir kendi olanakları içinde, sessiz
sedasız değerli ürünler ortaya koyuyor.
TDK İmlâ Kılavuzu: yayın evi (ayrı)
8. soru B şıkkı: Gençlik yıllarında çeşitli gazete ve dergilerde yazdığı
yazılar derleyip bunları yazılış tarihlerine göre sıralayarak kitap haline getiriyor.
TDK İmlâ Kılavuzu: hâl (durum anlamında)
8. soru D şıkkı: Yüzeysel bilgilere dayanarak yaptığı ruhbilimsel çözümlemeler?
TDK İmlâ Kılavuzu: : ruh bilimsel
9. soru: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde üslupla ilgili bir özelliğe
değinilmemiştir?
TDK İmlâ Kılavuzu: üslûp
14. soruda E şıkkı: Yüklemler bileşik zamanlıdır.
15. soruda C şıkkı: Birleşik ad kullanılmıştır.
(Niçin bir soruda bileşik diğerinde birleşik! Görev ve anlam olarak ikisi arasında
hiçbir fark yoktur. Hangisi doğru?)
21. soru C şıkkı: ahlak
TDK İmlâ Kılavuzu: ahlâk
27 ve 36. sorular: anadili
TDK İmlâ Kılavuzu: ana dili
32. soru: sözgelimi
TDK İmlâ Kılavuzu: söz gelimi
34. soru: çağdışı
TDK İmlâ Kılavuzu: çağ dışı
42. soru: Nasrettin Hoca fıkraları didaktiktir. Çoğu kısadır. Bazen girişte yer ve zaman belirtiler, kişiler tanıtılır; ikinci bölümde Hoca'ya bir şey söylenir ve sonunda onun bizi güldüren ama aynı zamanda düşündüren cevabı beklenir.
TDK İmlâ Kılavuzu:
Kesme işareti ( ' )
Özel adlara getirilen iyelik ve hâl eklerini ayırmak için konur: Fatih Sultan Mehmet'e, Atatürk'üm, Türkiye'm, İnönü'den, Yurdakul'dan, Kâzım Karabekir'i.
Ancak aşağıda belirtilen özel adlardan sonra kesme işareti kullanılmaz:
a. Kurum ve kuruluş adları: Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil
Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Dekanlığına.
(2004 yılı Türkçe sorularında kurum ve kuruluş adı yazımı olsaydı, ÖSYM bunu
nasıl yazacaktı çok merak ediyorum.)
?
c. Kişi adlarından sonra kullanılan unvanlar: Mustafa Kemal Paşaya,
Nasrettin Hocada, Enver Paşanın, Zeynep Hanıma, Ayhan Beyden, Ahmet Mithat Efendinin,
Enver Paşayı.
?
42. sorunun bu kısmında Nasrettin ismi yazılmamış; acaba, sadece Hoca yazıldığı için mi kesme işareti kullanılmış, bilemiyorum. Fakat, soruyu ÖSYM, Nasrettin Hoca şeklinde yazmış olsaydı bile Nasrettin Hocaya derken kesme işareti kullanacak mıydı?
42. soru E şıkkı: Birçok tarihi kişiye yer verildiğine
TDK İmlâ Kılavuzu: tarihî (sondaki i inceltme işaretli)
2004 yılının diğer sorularına ve bundan önceki yılların sorularına bakmaya gerek yok sanırım. Şimdi siz Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olsaydınız ne yapardınız? Öğrencilere öğe, plan, anadili, yayınevi, hal, ruhbilimsel, sözgelimi, çağdışı kelimeleri ÖSYM'ye göre böyle yazılır, TDK'ye göre şöyle şöyle mi yazılır derdiniz?
Bugün dershanelerde yüzlerce Türkçe öğretmeni sadece sınav kaygısıyla ÖSYM'nin sorularına da bakarak garip imlâ kuralları uydurmaya başladılar. Hakikaten çok büyük bir sorun bu.
Bir yanda Atatürk'ün kurduğu bir Kurum: Türk Dil Kurumu ve bu Kurumun İmlâ
Kılavuzu
Bir yanda Devletimizin başka bir Kurumu: ÖSYM?
Saygılarımla?