Hastanelerde kuyruklar dışarı taşındı!
Sağlık alanında ikinci sınıf muamele gördüğü savunulan SSK hastalarına daha
kaliteli ve hızlı hizmet vermek amacıyla SSK hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na
devredildi ama SSK'lıların çilesi katlanarak büyüdü. Hastanelerde kuyruk bitmiş
gibi görünüyor, çünkü fotokopi hizmeti hastanede verilmiyor, yani kuyruk hastane
dışında sürüyor.
SSK hastanelerinin devrinden sonra eski ve yeni uygulama arasındaki farklılıkları
ilk günlerin acemiliği içinde değil, devrin üzerinden iki haftadan fazla bir
zaman sonra gözlemledik. Üstelik, daha önce Radikal'de aktardığımız 'kılavuz'
bilgilerle donanmış olarak hastaneye gittik. Yanımızda, nüfus cüzdanı, sağlık
karnesi ve vizite kâğıdı ve fotokopileri, vatandaşlık numarası gibi gereken
tüm belge ve bilgiler vardı.
Eskiden Sosyal Sigortalar Kurumu'na ait bir hastaneye gittik. Gitmeden önce, ilgili bölümden randevumuzu aldık. Saat 9.30'da olan randevu için biraz erken gitmiştik. Az sayıda hasta vardı.
Tedbirli olmak şart
Hemen bilgisayara kaydımızı yaparak bize hastanenin diğer bölümlerinde de kullanılabilecek
ve 20 gün geçerli bir hasta kayıt fişi verdiler. Bunun için vizite kâğıdı, nüfus
cüzdanı ve sağlık karnesi fotokopisi istendi. Bu belgeler olmasaydı, yaklaşık
bir saat fotokopi kuyruğunda bekleyip, randevu saatini de kaçıracaktık.
Sırada sadece bir hasta olduğundan bu belgelerle doktora neredeyse hiç beklemeden
muayene olduk ve ilacımızı yazdırdık.
Yine, daha önce anlaşmalı eczaneyle görüşmemizden elde ettiğimiz bilgilere dayanarak,
raporumuzda yer almayan eksik bir unsuru da doktora eklemesini rica ettik. İki
kere gel-git yapmaktan kurtarmış olduk. Çünkü, istenilen ibare olmadan eczaneden
ilaç alma şansımız yoktu. Bu nedenle, eczaneden tekrar hastaneye dönecek ve
bunu da ekletmek için bir saat daha harcayacaktık.
Fotokopi makinesi bozuk
Reçetemizi bölüm sektereterliğine kaydettirdikten sonra onay için başhekimliğe
gitmemiz söylendi. Ancak, bunun için yine fotokopi gerekiyordu. Doktorun ilacı
yazdığı raporun arkalı-önlü fotokopisi isteniyordu. Bunu önceden hazırlama şansınız
yok. Çünkü, hastanede o günkü tarihle yazılıyor. Ayrıca vizite kâğıdını doktora
verdiğiniz için, vizite kâğıdının fotokopisi ve sağlık karnenizin fotokopisine
de 'aslı gibidir' damgası vurdurmanız gerek.
Bu işlemler için önce fotokopi çektirmeniz gerekiyor. Eski alışkanlıkla hastanenin alt katındaki fotokopicilere gittik. Ama ikisi de kapalıydı. Bir görevli, her bölüme fotokopi makinesi alındığını, muayene olduğumuz yerde çektirebileceğimizi söyledi. Sağlık Bakanlığı, fotokopi çilesini sona erdirmek için bölümlere birer makine almış. Bölüme çıktık, makine vardı ama "Çalışmıyor" denildi. Yandaki bölüme gidip rica ettik, "Çekemem" yanıtını aldık.
'Sağlık Bakanlığı' kaşesi
Çaresiz olarak hastanenin dışında bir büfenin önündeki kuyruğa girdik. Bir saate
yakın zamanda, kuyruğu delme girişimlerinde bulunanlarla yaşanan kavgaların
ardından sorunu çözdük. Ama bu gereksiz zaman katli o kadar can sıkmıştı ki,
gerekli de gereksiz de olsa, reçeteye varıncaya kadar elimizdeki tüm belgelerin
fotokopisini çektirdik.
Ardından, yeniden hastaneye gidip fotokopilere 'aslı gibidir' damgası vurdurduk. Eczacı daha önce uyardığı için reçetede de onay damgası vurulmasını istedik ama görevli doktor, kaşesinin 'Sağlık Bakanlığı' olarak yenilendiğine dikkati çekerek buna gerek olmadığını ifade etti. Israr edince yönetmeliğin ilgili sayfasının fotokopisini gösterdi. İşlem bitmişti. Artık önceden öğrendiğimiz eczanenin yolunu tuttuk. Saat 09.00'da girdiğimiz hastaneden çıkışımız iki saati aşmıştı.
Tam bitti derken...
Her şey bitti ve ilaca kavuşacaktık; 'İki saat beklemişiz o kadar da sorun değil'
diyerek avunduk. Ama eczaneye gelince bir sorun daha çıktı. Doktorun yazdığı
reçetede, ilacın kullanım dozu yazılmamıştı. Ezacıya, "Raporda bu belirtiliyor.
Ayrıca, bu hastalık için hangi dozda kullanılacağı bir kural" dedik ama
"SSK parayı verirken öyle demiyor" yanıtını aldık. Tekrar hastaneye
döndük, bir saat harcayarak, bu ibareyi de reçeteye eklettirdik. Allahtan bilgisayarlar
çalışıyordu, kaydımız vardı ve ilaca kavuştuk. SSK döneminde yarım saatlik işlemi
üç saate çıkarmış olsak da...
Başesgioğlu adım atmalı
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, daha kaliteli ve daha hızlı bir hizmet anlayışıyla
yola çıkmıştı. Hiç şüphe yok ki, her bölüme fotokopi makinelerini de bu amaçla
aldırmıştı. Ancak, bürokratik zihniyeti kırmak için şu belge fotokopisinden
vazgeçilse, mevcut kayıtlarla tıpkı Emekli Sandığı'nda olduğu gibi rapor ve
reçeteyle yetinilse. Tabii, bunun için ödemeyi yapan SSK'nın bağlı olduğu Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun da bir adım atması gerek.
Sağlık karnesi rezaleti
Hastanede muayene sürecini tamamlayan SSK'lıları bekleyen en önemli sorunlardan
biri eczanelerde yaşanıyor. Sistem eski sağlık karnelerini tanımadığı için tüm
işlemleri yaptırmanıza rağmen ilaç alamıyorsunuz. Bu nedenle de ilacı parayla
almak zorunda kalıyorsunuz. Sağlık karnelerinin yeni sistemle uyumlu olmadığını
bir bedel ödeyerek öğrenen SSK'lılar, karnelerini değiştirmek için sigorta müdürlüklerinin
önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Sağlık karnelerinin ilk sayfasının üzerine
bilgisayar çıktısı yapıştırmak için günlerce uğraşan SSK'lılar, bu önemli sorunun
bir an önce çözümlenmesini bekliyor.
radikal