Hüseyin Çelik: Belediye Başkanları seçilmiş değil mi?

Kaynak : Bugün
Haber Giriş : 11 Mayıs 2012 08:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, 'tutuklu vekillerin' durumuna ilişkin çarpıcı bir çıkış yaptı.

Çelik, "Milletvekilliği cezaevinden adam çıkarma yöntemi olmamalı. Bunu kimseye anlatamayız. Belediye başkanlarını neyle izah edeceksiniz. Onlar da seçilmiş ama içerdeler. Halk beni seçti o zaman ben senin ensene sopayı indireceğim. Böyle bir şey yok" dedi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Başkanlık sistemi ve tutuklu vekillerin durumuyla ilgili BUGÜN'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Tutuklu vekillerin Meclis'e gelmesinin önünü açacak muhalefetin çalışmasının AK Parti'nin kurullarında görüşüleceğini ve son kararın Merkez Yürütme Kurulu'nda verileceğini belirten Çelik, "Toplanacak ilk MYK'da ele alınacak.

Milletvekilliği cezaevinden adam çıkarma yöntemi olmamalı. Onu bir enstrüman haline getirmemelidir. Şahsi fikrimi sorarsınız bu amin denebilecek bir dua gibi görünmüyor" dedi.

Tutuklu vekillerin salıverilmesinin yasal olarak birçok yanının bulunduğunu vurgulayan Çelik, "Bunu kimseye izah edemeyiz. Seçilmişler Meclis'e gelmeli sözü çok tekrar ediliyor. Belediye başkanlarını neyle izah edeceksiniz. Onlar da seçilmiş ama içerde hala. Halkın seçtiği adam içeri girmez. Halk beni seçti o zaman ben senin ensene sopayı indireceğim. Beni kimse içeri atmasın. Böyle bir şey yok" ifadelerini kullandı.

BAŞKANLIK KIRMIZI ÇİZGİ DEĞİL

Çelik, yeni anayasa yapım sürecinde alevlenen 'Başkanlık Sistemi' tartışmasını ise olumlu bulduğunu kaydetti. Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan çıkacak karara uyacaklarını belirten Çelik, "Bu AK Parti'nin olmazsa olmazı değildir. Bizim kırmızı çizgimiz, ön şartımız, olmazsa olmaz, mutlaka olacak diye dayatmamız yok. Türkiye bir anayasa yapma sürecindedir. İşi şimdi konuşmayıp ne zaman konuşalım. Anayasayı yaptıktan sonra tüh be biz bunu başkanlık sistemine göre oluştursaydık dememek için başından itibaren bunu konuşalım. Konuşulur uzlaşma olmazsa yürütemezsiniz. Komisyon oy birliğiyle bu Türkiye için iyi bir şeydir derse zaten geçer. O demezse zaten geçmez demektir. Bundan niye millet ürküyor anlamadım" diye konuştu.

DEVLETİ YENİDEN YAPILANDIRACAK

Turgut Özal ve Süleyman Demirel zamanında da konunun gündeme geldiğini ancak konuşulmadan üstünün kapatıldığını hatırlatan Çelik, bu tür yönetim sistemlerinin tartışılmasının hayırlı olduğuna dikkat çekti. Geçen yılki tartışmalardan sonra Başkanlık Sistemi ile ilgili birkaç tane ciddi kitap yayınlandığına işaret eden Çelik, "Başkanlık sistemi devleti tepeden tırnağa yeniden yapılandırmadır.

Üzerinde uzun boylu konuşulması gereken bir husustur. Bütün sistemlerde olduğu gibi avantajları dezavantajları var" değerlendirmesinde bulundu.

OBAMA BÜYÜKELÇİ TAYİN EDEMİYOR

Başkanlık Sisteminde devlet başkanı olacak kişinin imparator, kral ve padişah gibi yetkilere sahip olacağına dair bilgilerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Çelik, ABD örneğini verdi. ABD'de de Obama'nın kongreden onay almadan hiçbir şey yapamadığını savunan Çelik, şöyle devam etti:

"Kongreden onay alamadan büyükelçi tayin edemiyor. Bunu vatandaş bilmiyor. Parlamenter sistemde hükümet iktidar partisinin içinden çıkıyor. Milletvekillerinin hükümet üzerindeki milletvekillerinin kabine üyeleri üzerindeki denetim gücü son derece gevşek ve zayıftır. Ama kendi partinizden olan bir adam bir şey oluyor burada konuşuluyor inceleniyor vs. hele hele karşıdaki siyasi partiler de bunu siyasi husumetle ideolojik kaygılarla getirdiğini anladıklarında savunma mekanizması hemen ön plana çıkıyor. Sahiplenme çıkıyor. Ama Başkanlık sisteminde kabine dışarıdan atanıyor. Milletvekilleri bakan falan olamıyor. Dışarıdan bakan tayin ediliyor."

Başkanlık sisteminde hükümetin yasamanın yerine geçtiğine dair eleştirilerin ortadan kalktığını dile getiren Çelik, mevcut parlamenter sistemin tıkanıkları ve dezavantajlarının yıllardır konuşulduğunu sözlerine ekledi.

HABER: Hasan BOZKURT

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber