Erdoğan: Kendi iradesini milletin iradesinin üstünde görenler var

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Haziran 2005 12:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, görevlerinin henüz bitmediğini, ancak Türkiye'yi özlemini çektiği parlak bir geleceğe taşıyacak yolun bütün kaldırım taşlarının döşendiğini belirterek, "Türkiye, geçen iki buçuk yıllık sürede, sesini milletinin sesine, duygularını milletinin duygularına, beklentilerini milletinin beklentilerine odaklamış bir siyaset anlayışı tarafından yönetilmektedir" dedi.

Edoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, TBMM'nin yoğun ve son derece verimli geçen 22. Dönem 3. Yasama Yılı'nın sonuna yaklaşıldığını ifade ederek, "Öyle sanıyorum ki bugünkü buluşmamız bu yasama yılının son grup toplantısı olacaktır. Bu sebeple bugün Meclisimizin, Türkiye'nin yaşadığı büyük değişime yaptığı çok önemli katkılara özellikle değinmek istiyorum" diye konuştu.

Parlamenter demokrasinin merkezi, millet iradesinin tecelli ettiği en yüce kurum olan TBMM'nin, geçen yasama yılını Türkiye'nin geleceği açısından son derece hayırlı olacağına inandığı önemli yasama faaliyetleri ile geçirdiğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"İnanıyorum ki diğer iki yasama yılında olduğu gibi 3. Yasama Yılı'nda da TBMM, milletimize karşı görevini yapmış, sorumluluğunu yerine getirmiştir.

Bu vesileyle başta Sayın Meclis Başkanımız olmak üzere, Meclis Başkanlık Divanını, Komisyon üyelerini, bütün milletvekili arkadaşlarımı samimi gayretleri nedeniyle canı gönülden kutluyorum.

Bu Meclis'te görev alan bütün arkadaşlarımın, bu ülkenin tarihinde müstesna izler bırakacağına, insanımızın geleceğini inşa eden değişim hareketinin mimarları olarak milletimiz tarafından daima hayırla yad edileceğine inanıyorum. Görevimiz, henüz bitmemiştir ancak, Türkiye'yi özlemini çektiği parlak bir geleceğe taşıyacak yolun bütün kaldırım taşları döşenmiştir. Bu yolda azimle ve kararlılıkla ilerleyerek, Allah'ın izniyle ülkemizi aydınlıklara, özgür ve müreffeh uluslar arasında layık olduğu yere taşıyacağız.

Bugüne kadar el birliğiyle yürüttüğümüz çalışmalar, şunu açıkça ortaya koymuştur; milletin beklentileriyle, vekillerinin temsil iradesi nihayet buluşmuş, yıllardır özlemi çekilen sinerji bereketi sonunda yakalanmıştır. Bu duygudaşlığı, geleceğin adil ve kalkınmış Türkiye'sinin işareti olarak görüyor, coşkuyla karşılıyorum."

"TARİHİ KAVŞAK"

Türkiye için tarihi bir kavşak noktasını hep birlikte dönmekte olduklarının şuuru içinde bulunduğunu kaydeden Erdoğan, bu ortak şuurun kendilerini karanlıklardan aydınlıklara, sıkıntılardan ferahlıklara, darlıklardan genişliklere taşıyan en önemli güç olduğunu söyledi.

Erdoğan, geride bıraktıkları mesafelere bakınca, kendilerini bekleyen uzun ve zorlu medeniyet yolculuğundan alınlarının akıyla çıkacaklarına olan ümit ve inancının ziyadesiyle arttığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu Meclis'in devraldığı o mahzun, o yorgun, geleceğinden umutsuz o karanlık Türkiye manzarası hepimizin hafızalarında hala taze.

3 Kasım 2002'den bu yana yaşanan büyük değişim, birileri ne kadar unutturmak isteseler de bu milletin makus talihini değiştiren, bu ülkenin tarihinde yeni bir altın sayfa açan, yeni bir medeniyet takvimi başlatan parlaklıkta bir değişim olmuştur. Bu değişim ruhu, çocuklarımıza gururla, sevinçle, heyecanla, başımız dik bir şekilde armağan edeceğimiz bir Türkiye'nin habercisidir. Bugün Türkiye'nin bütün çocukları bu güzel umudu yüreklerinde taşıyor, bu ülke için aydınlık hayaller kuruyorlar. Bundan daha iki buçuk yıl önce umutları kararmış, hayalleri kırılmış, ülkelerine olan inançları sarsılmış bu çocukların, yeniden Türkiye'nin geleceğine inanmaya başlamaları görmezden gelinemeyecek bir başarı, çok değerli bir kazançtır. Bu Meclis çatısı altındaki her bir arkadaşım, ortaya koydukları bu eserle gururlanmalıdır. Gururlanmalıdır ki, bu ülkeye hizmet edenlerle etmeyenler, bu ülke için kaygısı olanlarla olmayanlar, bu millete inananlarla inanmayanlar ayırt edilebilsin. Bizler mütevazı olmayı, alçak gönüllü olmayı erdem sayan bir anlayışın bağlılarıyız. Ancak, bu kavşak noktasında siyasette bir iz, bir tespit, bir işaret bırakmamız gerekiyor ki arkamızdan gelenler Türkiye'yi birlik ve beraberlik içinde, dinamizm içinde geleceğe taşıyan sırrın millet iradesinde olduğunu bilebilsinler."

"MİLLETİN SESİ"

Bu ülkenin geleceği, bu milletin yarınları söz konusu olduğu zaman, hakikatlerin altını çizmeyi bir mecburiyet, hatta bir görev saydığını kaydeden Erdoğan, "Türkiye geçen iki buçuk yıllık sürede, sesini milletinin sesine, duygularını milletinin duygularına, beklentilerini milletinin beklentilerine odaklamış bir siyaset anlayışı tarafından yönetilmektedir" diye konuştu.

Bu millet odaklı, insan odaklı, hizmet odaklı siyaset anlayışının, Türkiye'yi hedef sapmalarından, menfaat hesaplarından, sinsi ayak oyunlarından koruduğunu, Türkiye'nin bütün ağırlıklarından kurtularak en ileri hamlesini yapma imkanına kavuştuğunu belirten Erdoğan, "Bu hamleyi sizler yaptınız. Bu milletin umutlarını boşa çıkarmadınız.

Milletim adına sizlere özellikle teşekkür ediyorum" dedi.

Erdoğan, Allah'ın izniyle bu millet kervanının milletvekillerinin öncülüğünde aynı hızla medeniyet menziline ulaşıncaya kadar bir daha durmayacağını ve duraklamayacağını vurguladı.

85. YIL

Büyük bir onurla çatısı altında toplandıkları TBMM'nin bu yıl 85. kuruluş yıldönümünün kutlandığını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "TBMM Başkanlığımız çok yerinde ve takdire şayan bir adım atarak bu yılı 'Milli Egemenlik Yılı' ilan ettiler. Sizler de bu anlamlı döneme uygun biçimde çalışmalarınızı yürüttünüz; büyük gayret ve fedakarlıklarla çok önemli yasama faaliyetlerine imza attınız. Bu dönemde Meclisimiz'den çıkan yasa değişiklikleri, Türkiye'nin yıllardır sıkıntısını çektiği tıkanıklıkları aşması, çağdaş hukuk ve demokrasi normlarının yakalanması, kamu yönetimimizin etkin ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması açısından hayati öneme sahip çalışmalardır. Bu çalışmalar sırasında her partiden milletvekillerimizin gösterdikleri samimi çabayı, demokratik temsil düşüncesi içinde milletimizin ülke meselelerine sahip çıkması olarak görmek de mümkündür. Millet nezdinde siyasete yeniden güven kazandıran bu gayretler, Türkiye'nin geleceğin dünyasında güçlü ve güvenli bir ülke olarak yerini almasını sağlayacaktır. Bugün atılan temel üzerinde, ağırlıklarından kurtulmuş yepyeni bir Türkiye, dinamik bir Cumhuriyet ruhu yeniden yükselecektir, buna bütün kalbimle inanıyorum. Ve sizlerden gözünüzü gelecekle ilgili hedeflerimizden ayırmamanızı ve Türkiye'nin yükselmesinden rahatsızlık duyanların beyhude çabalarını boşa çıkarmanızı rica ediyorum."

"ORTAK HASSASİYET"

Türkiye'nin yakaladığı bu sıçrama fırsatını bir kere daha zayi etmemesi gerektiğini, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmenin herkes için en öncelikli görev olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu noktada benim dile getirdiğim hassasiyetin TBMM'nin ortak hassasiyeti olduğundan şüphe duymuyorum" diye konuştu.

TBMM'nin 85 yıllık geçmişinin, pek çok demokrasi mücadelesine sahne olduğunu anlatan Erdoğan, "Zaten bu Meclis'in ruhunda milli egemenlik, Cumhuriyet ve demokrasi vardır" dedi. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Çünkü, bu Meclis dünyadaki diğer meclisler gibi bir savaşın neticesinde kurulmamış, milletin varoluş davası olan savaşa bizzat başkomutanlık etmiştir.

Bu Meclis, milletimizin aziz vatanımızdaki haklarını müdafaa eden İstiklal Savaşı'mızın başkomutanı olarak, dünyanın bütün meclislerinden daha müstesna bir yere sahiptir. O nedenle bu Meclis'in duvarlarında, kelimelerinde, ruhunda ve mayasında milletin selameti ve devletin bekası vardır.

Bu Meclis, dün kendi insanına Cumhuriyeti ve milli egemenliği çok görenlere karşı, hem düşmana hem de cumhuriyet ve milli egemenlik sevdasından yoksun kendi içindeki bedbahtlara rağmen milletin davasını onurla üstlenmiştir.

Bugün de milletimizin kahir ekseriyetinin aksine düşünen, demokrasiden adeta korkan, dinamizmin yerine ataleti, değişimin yerine statükoyu tercih eden, kendi iradesini millet iradesinin üstünde görenler vardır.

Bu ülkeyi sevmeyi kendi inhisarında gören, kendini bu ülkede yaşayan herkesten daha haklı gören, millet iradesine kulak vermeyi bir türlü içine sindiremeyen bu zihniyet, şükür ki yavaş yavaş demode hale gelmekte, marjinalleşmektedir. Çünkü, Türkiye'de demokrasi, hukuk, adalet güçlenmektedir. Çünkü millet, onların gerçek yüzünü artık tanımaktadır. Ve nihayet çünkü onlar milletin gerisinde kalmıştır."

MİLLET İKTİDARI

Devletine hizmet eden bir millet anlayışının yerini hızla milletinin hizmetinde bir devlet anlayışının aldığını aldığını kaydeden Erdoğan, "Bu ülkenin her köşesine, her taşına, her toprağına eşit yakınlıkta olan, her insanımızın hissiyatına duyarlı, önce insan diyen, hayat kalitesini yükseltmeyi öncelikli hedefi sayan bir millet iktidarı bugün görev başındadır" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber