Uluslararası şiddet sempozyumu Erzurum'da başladı

Erzurum Atatürk Üniversitesi (AÜ)'nde, 12 ülkeden 600 akademisyen, sanatçı ve emniyet müdürünün katılımıyla Şiddetin Sosyal Dinamiklerinin Anlaşılması ve Önleyici Stratejilerin Geliştirilmesi Sempozyumu başladı.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 28 Haziran 2012 12:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü ile Avrupa Birliği (AB) Bilgi Destek Dairesi ortaklığı ve uluslararası otoritelerin katılımıyla düzenlenen iki günlük sempozyumda, şiddetin bütün çeşitleri ele alınacak. Şiddet içerikli 160 bilimsel bildirinin sunulacağı 30 oturumlu sempozyum kapsamında, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu sekiz ülkeden 42 grafikerin, şiddet içerikli afiş ve grafik sergisi de açıldı.

Açılış konuşmasını yapan Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, uluslararası bir sempozyuma evsahibi olmaktan memnunluk duyduklarını söyledi. Dünyanın şiddet sarmalından kurtulması için toplumların işbirliği içinde olması gerektiğine belirten Vali Öztürk, şiddettin insanlığın ortak düşmanı olduğunu vurguladı. Öztürk, "Şiddet sarmalından kurtulabilmek için temel nedenlerini bulup elbirliğiyle ortadan kaldırmak gerekiyor." dedi. AÜ Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak da şiddetin her türlüsüne karşı ve bilimsel olarak çözümüne katkı için hazır olduklarını söyledi. AB Türkiye Temsilcisi François Naucodie ise şiddet ve şiddetle mücadelede uluslararası işbirliğine işaret etti. Bireysel, toplumsal ve uluslararası şiddetin her geçen gün yaygınlaştığını belirten Naucodie, "Şiddetin kurbanı olmamak için şiddete çözüm üretilmeli." diye konuştu. Erzurum İl Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız da dünyada ve Türkiye'de şiddetin hızla yayıldığına dikkat çekerek, çözüm üretmek adına sempozyum düzenlediklerini anlattı. Alanında otorite olan 600 kişinin davet edildiğini belirterek, "Şiddet artıyor. Ailemizde, ilçemizde, sokakta ve maalesef hastanede bunu görüyor, üzülüyoruz. Buna çare bulmak, dünyadaki değişik görüş açılarını biraraya getirip ortak platformda buluşturup şiddeti sonlandırmak için arayışa girdik. Belirli saptama ve çareler bulabilirsek, stratejiler ortaya koyabilirsek kendimizi bahtiyar hissedeceğiz. Sempozyumda yayımlanan bildirileri, daha sonra kitap haline getirip ilgili birimlere ulaştıracağız." dedi.

'TOPLUM POLİSİ, GÜVENLİ TOPLUM DEMEK'

Londra Metropol Emniyet Müdürlüğü eski görevlilerinden, terör uzmanı araştırmacı Richard Warnes ise dinî, ideolojik ve etnik terör örgütlerinin eylemleri hakkında bilgi verdi. Warnes, şiddetin en tehlikeyi boyutunu oluşturan terörizmle mücadelede, toplum polislerine büyük görevler düştüğünü söyledi. Toplumla iç içe olan yerel toplum polislerinin, anlık istihbaratlarıyla şiddet ve terörle mücadelede başarı elde ettiklerini vurguladı. Terör örgütlerinin hiyerarşik yapılanmaları aynı olmasına karşılık dinî motifli terörist saldırıların nerede, ne zaman ve nasıl meydana gelebileceklerini tahmin etmenin daha zor olduğuna dikkat çeken Warnes, şunları kaydetti: "PKK gibi terör örgütlerinin stratejileri, eylem biçimleri hiyerarşiktir. Bu tip örgütlerin eylem hazırlıklarını önceden haber alıp önlem alabilirsiniz ama dinî motifli örgüt elemanları kafalarında, zihinlerinde eylemi planlayıp tek başlarına yapabilmekte. Bu tip şiddet eylemlerine karşı istihbarat ve teknik takip gibi konularda zayıf kalınabiliyor. Bunun bir örneğini Norveç'te, aşırı sağcı ve psikolojik rahatsızlıkları olan, 69 kişiyi öldürmekten sanık Andres Behring'de görmek mümkün."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber