Böbrek hastasının ailesinden Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü'ne dava!
Böbrek hastasının ailesi, diyaliz merkezine gidişini geciktirerek hastanın
ölümüne neden olduğu iddiasıyla Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Aleyhine 30 bin
YTL'lik maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Şanlıurfa'da diyaliz merkezine götürülürken, kapalı olan güzergahlardan polislerin
geçişine izin vermediği, bu nedenle fenalaşarak tedavi gördüğü merkezde öldüğü
öne sürülen böbrek hastası Mehmet Sait Hiçdurmaz'ın ailesinin avukatı Şengül
Güzel, Şanlıurfa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmek üzere Ankara
Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dilekçe verdi. Dilekçede, Hiçdurmaz'ın, "böbrek
yetmezliği" şikayetiyle özel bir diyaliz merkezinde uzun yıllardır tedavi
gördüğünü belirtildi.
Haftanın belirli günlerinde rutin olarak diyalize bağlanan Hiçdurmaz'ın 14
Mayıs 2005 tarihinde yeniden rahatsızlandığı ve diyaliz merkezinin resmi aracıyla
sabah saatlerinde evinden alındığı bildirilen dilekçede, hastanın aynı gün düzenlenen
"I. GAP İş ve Yatırım Forumu" nedeniyle trafiğe kapatılan yolda uzun
süre bekletildiği kaydedildi.
Çeşitli güzergahların denenmesine rağmen yolların kapalı oluşu nedeniyle bir
türlü diyaliz merkezine yetiştirilemeyen Hiçdurmaz'ın bir süre sonra fenalaştığı,
araç şoförünün ısrarına rağmen polis ekiplerinin hastanın geçişine izin vermediği
öne sürülen dilekçede, hastanın yürüyerek gitmek zorunda kaldığı diyaliz merkezinde
aynı gün öldüğü bildirildi.
TAZMİNAT TÜRK BÖBREK VAKFI'NA
Avukat Şengül Güzel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Polis Vazife ve Selahiyetleri
Kanunu'na göre, polis ekiplerinin hasta hayatını tehlikeye atmaması gerektiğini
belirterek, memurların olay günü görevlerini yerine getirmediğini iddia etti.
Hiçdurmaz'ın yaşları 9 ile 21 arasında değişen 3 kızı bulunduğunu, olay günü babasının yanında olan 9 yaşındaki Yaren'in psikolojisinin bozulduğunu ifade eden Güzel, şunları kaydetti: "Olayın ardından ailenin mutluluk tablosu değişti. Aile fertleri böyle bir olayın yaşanmasından dolayı derin bir ruhi çöküntü içine girdi. Olay günü hastayı taşıyan diyaliz merkezinin resmi aracına yol verilse, belki de bu tür olumsuzluklar yaşanmayacaktı." Davayı "müvekkilinin ölümüne sebebiyet verenlerin tamamen kötü niyet ve ihmali nedeniyle" açmaya karar verdiklerini söyleyen Güzel, "Ailenin paraya ihtiyacı yok. Yalnızca insan hayatına verilen öneme dikkat çekmek istiyoruz. Davayı kazanmamız halinde, 30 bin YTL'lik maddi ve manevi tazminatı Türk Böbrek Vakfı'na bağışlayacağız" dedi.