Kardesinisec.com'un editörü: Doğudaki öğretmen bir kahramandı

Haber Giriş : 13 Kasım 2005 10:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kardeşinizin yumuk minik ellerini avuçlarınızın içine alın, sıkı sıkı sarın...Üşümesinler... Onlara yardım değil, hediye yolluyorsunuz. Hediyelerinizi abartmayın, sık sık yollayın. Bir defter, bir kalem, bir mont bir bot dünyalara bedel... Kardeşlerinize, eğitim öğretim hayatı boyunca destek olmaya, onlarla sonuna kadar el ele yürümeye karar verin...'

Bunlar yazıyor www.kardesinisec.com adresli internet sitesinde ilk satırlarda. Devamında bu çağrının nasıl cevap bulduğunu görüyorsunuz mutlulukla. Batıdan doğuya uzanan kardeş ellerin çokluğunu... Daha da çoğalmasını dileyerek. Sistemin en güzel yönü işin içine paranın karışmaması. Bir defter, bir kalemin değerini ona ihtiyaç duyanla beraber, onu gönderen de anlıyor.

Cengiz Tünay 28 Kasım 2004'ten bu yana katettiği yolun mutluluğunu yaşıyor. Kurduğu site bir yılda 2 milyon kişi tarafından ziyaret edilmiş, 34 bin çocuğun kardeşleri tarafından okul ihtiyaçları karşılanmış...

Ve bundan aldığı cesaretle de sürekli yeni projeler geliştiriyor Tünay. Bu çocuklara gönderilmek üzere ?Kardeşim' dergisi çıkarılıyor. ?1000 köye 1000 kütüphane' ve ?okuma-yazma bilmeyen veli kalmasın' projeleri ise hayata geçmeyi bekleyenlerden sadece ikisi. 63 yılında gazeteciliğe başlayan Cengiz Tünay 1979'da Milliyet'ten ayrılmış. Kendisini ?Abdi ipekçi ekolündenim' diye tanımlıyor. Fotoğraf stüdyosunu açtıktan sonra yıllarca sadece sanatçı fotoğrafları çekmiş, şimdi de moda fotoğrafları çekiyor. Uzun yıllar gazetecilik yapan Cengiz Tünay ?ülkenin gerçeğini ancak 61 yaşında görebildim' diyor. Ülkenin bir ucundan diğerine ?kardeş sevgileri' çoğaltmak için yapılması gerekense siteyi ziyaret etmek. İlk sayfadaki kalbin üzerini ?tık'larsanız, kardeşinizi buldunuz demektir!.

İstanbul sanal, gerçek hayat orada

-Yan yana nasıl duruyor moda fotoğraflarıyla, kardeş aradığınız çocukların fotoğrafları?

-Çok güzel. Aslında İstanbul'da yaşadığımız hayat sanal, orada bir gerçek var.

-Sizin objektifiniz çok mu geç keşfetti oradaki gerçeği?

-Ben doğuya gitmemişim ki hayatımda. 62 yaşındayım, başka bir dünyayı geçen sene gördüm ve herkesin de Türkiye'nin bir başka yüzü olduğunu görmesini çok istedim. Bunu bilmeyenler çok fazla. Bunu görünce ?bu benim çocuğum, bu benim vatanım' diyor. Bizde din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yok. Hiçbir gruba dahil değiliz. Çok davetler geliyor ?asla' diyorum. Bugüne gelene kadar çok engellendik. Yanlış anlaşıldım. Kişiler, kurumlar var. Neden bu iş, niye doğu diyenler var, misyoner misin? diyenler var. Ama ben hiç birini dinlemeden yoluma devam ediyorum. Bana hep menfaatimi soruyorlar. Benim çok menfaatim var ?ben mutluyum.'

-Bu fikrin çıkış noktasına gelirsek. Nereden doğdu?

-Bu fikir 15 yıldır kafamdaydı. Kardeşten kardeşe, çocuktan çocuğa bir el uzansın, bir çocuk diğerine 10 milyon gönderse onun masrafları karşılanır diyordum. Ama paranın çocuğa gönderilmesi konusunda pek çok sorun çıkıyordu ortaya. Havale nasıl yapılacak, küçücük çocuk parayı nasıl alacak, o para çocuğa mı harcanacak? Geçen yıl eylülde şehir kitapları hazırlama düşüncesiyle Diyarbakır'a gittim. Belediye başkanları, insanlar derken şehri dolaştım ve fotoğraflar çektim. Diyarbakır Suriçi'ndeki sefaleti görünce çok şaşırdım. Dışarısıyla arada çok büyük fark vardı. Yarım gün okula gidip, yarım gün çalışan çocuğun aylığı 30 milyon lira. Ve otomobil tamirciliği yapıyor bu çocuk. Orada birdenbire proje kafamda canlandı. Suriçi belediyesiyle ön konuşma yaptım, hemen İstanbul'a geldim siteyi kurdum. Oradakilere de ?bana çocuk yollayın' dedim. Şimdi gönüllüler illerindeki ihtiyaç sahibi çocukları belirliyor. Herşey şeffaf, çocukların yaşı, aile durumu, ayakkabı numarası hepsi sitede yer alıyor.

Önce kızımın kardeşi oldu

-İlk çocuğa kim elini uzattı?

-Önce kızıma bir kardeş verdim, sonra da onun çalıştığı radyodaki DJ arkadaşı bir kardeş edindi. İlk çocuklarım Diyarbakır'daydı. Çocuklar 60-70 oldu kimse yüz vermiyor. Ben eş, dost, arkadaş herkese yalvarıyorum ?ne olur bir çocuk alın' diye. Bir-iki kişi ama yürümedi böyle... Tekrar Diyarbakır'a gidip çocukların yaşadığı yerleri çektim, evlerin içlerini, o şartları... Fotoğrafları siteye koyunca sefalet ortaya çıktı. Bu haber Radikal'de manşet olunca da diğer basın organları, halk ilgi gösterince iş aldı yürüdü. Site üç kere çöktü yoğunluktan. Bugüne kadar reklam almıyordum ama artık yeter. Çünkü masraflar, diğer işler, yoğunluk ben yetişemiyorum. Günde 300 mail cevaplıyorum.. Güncellemeyi, her şeyi ben yapıyorum. Bu iş için bana iki sekreter lazım. Hiç değilse onların maaşını çıkaralım.

-Bu yoğunluğa bir de dergi eklediniz

-'Kardeşlerimize bir dergi yollayalım' dediler. ?Kardeşim' dergisi doğdu böylece. Bu dergiyi geliştirmek, Türk çocuğunun dergisini çıkarmak istiyorum, Amerikan çizgi romanlarını değil. Bu dergi kardeşlere gidecek, o fikirle doğdu.

Para kesinlikle yasak

-Bu noktaya geleceğini umut ediyor muydunuz? Kaç çocuk hedefliyordunuz? Kaç çocuğa kardeş buldunuz?

-Beklemiyordum. ?Acaba bin kişi olur mu?' diyorduk. Sonra on bin ne kadar büyük bir rakam derken 34 bindeyiz. Tabii içinde fire de oluyor. Yani vazgeçenler. O yüzden 24 bin sayıyorum. Ben zaman zaman mailler gönderiyorum ?devam etmiyorsanız haber verin tekrar kardeş arayalım çocuğumuza' diye. O zaman cevap geliyor. Özür dileyerek haber veriyorlar. Şimdi hedef 1 milyon çocuk.

-Neler gönderiyorlar kardeşlerine? Nasıl işliyor sistem?

-Kılık kıyafet, kırtasiye malzemeleri gönderiyorlar. En limitinde gönderenler kırtasiyenin tümünü, kışın da bir mont bir bot yolluyor. Para kesinlikle yasak. Para dilencilik getiriyor beraberinde. Çocuk okula gidiyor, okuldan sonra 1 milyona çöp topluyor. Baba o parayı alıp kahveye gidiyor. Bu yüzden para yok. Abartanlar da var yolladıklarını. Füsun Erbulak mesela. 20 koli yolluyor. ?Bunun ikisi çocuğa, diğerleri okula' diye. Bazen aile başka şeyler talep etmeye kalkıyor. O zaman hemen bağlantıya geçip çocuğu siteden çıkarıyoruz. Çünkü temel felsefemiz ?Güzel yüreklerinizi istismar ettirmeyin.' Bir de kardeşe gönderilen pakete muhakkak mektup konuyor, çocuk da onlara mektup yazıyor karşılığında. Bu hem Türkçe'yi öğrenmeleri açısından çok önemli, hem de oradaki iletişimle önemsendiğini hissediyor çocuk.

Site kadınların omzunda yükseliyor

?Bu sitenin yüzde 90 kardeş seçeni kadınlardır. Bize destek veren o kadınlar bizim başımızın tacı. Okuyan, ya da mezun her kademeden çok duyarlı, mert insanlar bizim kadınlarımız. Bizde öyle çok zenginler yok, orta tabakamız var. Geçenlerde bir kızımız geldi, bizden kardeşi var. Maaşı 350 milyon lira. ?Her ay 10 milyon biriktiriyorum, kardeşime defter kalem alabilmek için' diyor. Bu site kadınların elleri üstünde yükseliyor. Şu ana kadar kimseden destek istemedim belki benim suçum. İnsanlar bire bir iletişim kurdular. Ama gidip geldikçe eksikleri görüyorum. Mesela projelerimden biri doğuda okuma-yazma bilmeyen kimse kalmaması. Biz eğitim hayatımız boyunca anne-babamızdan destek aldık. Oradaki aileler ise Türkçe bilmiyor, okuma-yazma bilmiyor. Çocuk sadece okulda öğrendiğiyle kalıyor. Tek kurtuluş yolumuz eğitim. Maaşı 650 milyon lira olan öğretmen ayda 50 milyona bu insanlara ders verir, hem de ona bir katkı olur. www.kardesinisec.com

Gümüşhane valisi de gönüllü

- 70 ile ulaştığınızı söylüyorsunuz. Ağırlıktaki iller hangileri?

-Doğu illeri ağırlıkta. Aşağı-yukarı 6-7 bin kişi Diyarbakır'da var. 3500 kişi Hakkari'de. Edirne'de Çanakkale'de, Aydın, Marmaris, Fethiye'de de var. Doğudaki öğretmenler, yöneticiler daha ilgili. Kaymakamlar nasıl gayretli. Batıda bu yok. İnsanlar, yöneticiler vurdumduymaz. İstanbul'da fakir yok mu mesela? Benim İstanbul'da çocuğum yok, çünkü kimse çalışmıyor. Gümüşhane Valisi Veysel Dalmaz beni arayıp ?burada çok çocuk var mustarip yardımcı olur musun?' diyor. Vali bey bizim oradaki gönüllümüz şimdi. Şu anda 1500 çocuğa yaklaşıyoruz Gümüşhane'de. Organizasyonu yaptı, şimdi kolilerde ne var ona kadar ilgileniyorlar. Bu benim için de çok hoş, yanlış bir şey gitmiyor en azından.

Doğudaki öğretmenler kahraman

Cengiz Tünay doğudaki öğretmenlerin kendisini çok etkilediğini söylüyor: ?Yardım kolileri çoğunlukla okula gönderiliyor. Adresler karman çorman çünkü. Öğretmenler zaten öğrencilerini biliyor. Onların başka bir sosyal hayatı yok, orada herşeyleri öğrencileri. Mektuplardan haberleri oluyor, paylaşıyorlar bunu. Doğudaki öğretmenler birer kahraman. Eğer bugün ayaktaysak onların verdiği ışıkla ayaktayız. Onların fedakarlığını ben yapamam. Nasıl bir yürekle, coşkuyla çalışıyorlar bilemezsiniz.?

Türkiye

İnci Ertuğrul
[email protected]

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber