Bankacılık Kanununda değişiklik yapan tasarıyla Hazine avukatlarının vekalet ücretleri artırılırken yeminli mali murakıpların özlük hakları Sayıştay üyeleri seviyesine getirilecek.
Bankacılık Kanununda değişiklik yapan tasarıyla Hazine avukatlarının vekalet ücretleri artırılırken yeminli mali murakıpların özlük hakları Sayıştay üyeleri seviyesine getirilecek.
Banka hortumcularıyla mücadele yasası olarak anılan yasa tasarısı Meclis Adalet
Komisyonu'nda dün kabul edildi.
Önümüzdeki hafta Genel Kurul'da görüşülerek yasalaştırılması planlanan tasarı
komisyonda hükümet tarafından hazırlanan çok sayıda önerge ile adeta yeniden
yazıldı. Hükümetin 28 madde halinde Meclis'e sevkettiği tasarı komisyonda yenilenmiş
35 maddelik bir tasarıya dönüştü. Banka batıran kişi ve ortaklara ağır yaptırımlar
getiren tasarının ana hatları şöyle:
Batıklar Hazine alacağı: Sahip ve yöneticileri tarafından içi boşaltıldığı için
el konulan ya da batan 22 bankadan alacaklar ilk defa Hazine (devlet) alacağı
olarak tanımlandı. Her türlü kredi, ipotek ve rehinler, off shore hesapları,
back to back krediler benzeri her türlü nakit hareketi Hazine alacağı tanımı
içine sokuldu.
Alacak takibinde TMSF'ye banka batıranların eşlerinden çocuklarına, evlatlıklarına,
hatta boşandıklarına eşlerine kadar gitme imkânı getirildi. Suç faillerinin
ve yakınlarının her tür mal ve alacağına Cumhuriyet savcısının emriyle el koyma
yetkisi de tanımlandı.
Avukatlara bol para: Yedi kişilik ayrı bir kurul şeklinde yeniden teşkilatlandırılması
öngörülen TMSF'ye alacakların takip ve tahsilinde Hazine avukatlarından daha
etkin biçimde yararlanması imkânı getirildi. Hazine avukatlarının vekalet ücretleri
yıllık 720 milyon liradan 2.7 milyar liraya yükseltildi. Müfettiş ve yeminli
mali murakıpların özlük hakları Sayıştay üyeleri seviyesine getirildi.
Kamuda tahsilat imtiyazı: Katrilyonlarca lira batık kredisi bulunan (tasfiye
halindeki Emlak Bankası dahil olmak üzere) Ziraat ve Halk bankalarına alacaklarını
aynen TMSF gibi takip ve tahsil etme imkânı getirildi. Bu düzenleme 1983'te
batan ve Ziraat Bankası'na devredilen İstanbul Bankası, Hisarbank ve Ortadoğu
İktisat Bankası alacaklarına da uygulanabilecek. Kamu bankalarının Hazine alacağı
gibi tanımlayarak üçüncü kişilere kadar uzanabilecek alacak tahsil yetkisi kanunun
yürürlüğe girecegi tarihten önceki dönemleri kapsayacak.
BDDK öncesine takip: BDDK'nın kuruluşundan önce bankacılık yapma izni kaldırılan
bankaların batıkları da tasarı kapsamına girdi. Böylece yıllar öncesinde aldığı
krediyi ödemeyen bir kişinin, bu krediyle satın aldığı bütün malvarlıklarına
el konulabilecek.
Fon, BDDK'dan ayrılıyor...
Tasarı görüşmesinde Devlet Bakanları Ali Babacan ve Mehmet Ali Şahin sessiz
kalmayı yeğlerken bürokratlar etkili oldu.
TMSF'nin BDDK'dan ayrılmasını Babacan, "Geçmişte yaşanan kötü olayların
benzerinin yaşanmaması için ayrılma şarttır" diye savundu.
TMSF bürokratları işlerin yüzde 90'nın İstanbul'da olduğunu belirtip, Fon'un
İstanbul'a taşınmasını istedi. Babacan, "Değişikliği genel kurulda yaparız"
dedi.
Tasarının yeniden yazılmasını sağlayan 35 önergenin tamamını AKP Konya Milletvekili
Harun Tüfekçi imzaladı.
Bankacılık davalarıyla ilgilenmek üzere Danıştay 10'uncu Dairesi, İhtisas Mahkemesi
haline getirildi.
TMSF'nin BDDK'dan ayrılması "yeni bir Özelleştirme İdaresi ya da KİT mi
yaratılıyor" tartışmalarına neden oldu. Komisyon Başkanı Köksal Toptan'ın,
BDDK'da kaç kişinin çalıştığı sorusuna, yeni Başkan Tevfik Bilgin "900
kişi" yanıtını verdi. Toptan, Bilgin'in sözlerini "Demek ki orası
da KİT olmuş" şeklinde değerlendirdi.
Komisyon'daki CHP üyeleri tasarı eleştirirken sık sık "Biz bu yasaya karşıyız.
Pek çok maddesi Anayasa'ya aykırı. Ama biz yasanın amacını dikkate alarak olumlu
oy kullanacağız" diye konuştular.
Bakan Babacan, TMSF'nin yeni yönetiminin hükümetçe atanmasının bağımsızlığı
zedeleyebileceğine ilişkin eleştiriler üzerine, "Tabii ki atamaları hükümet
yapacak, uzaylılar değil" dedi.
milliyet