İlahiyat fakültelerinde ?Alevi dedesi? yetiştirilsin

Haber Giriş : 12 Şubat 2006 11:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, din eğitimi konusunda tartışma yaratacak önerilerde bulundu. İlahiyat fakültelerinde ?Alevi dedesi? yetiştirilmesini isteyen müftü, imam hatip liselerinin adının değiştirilip Alevilik'le ilgili derslerin okutulabileceğini söyledi. Çağrıcı, Alevi kesimi ?verimsiz ideolojik reaksiyonlar? üretmekle de suçladı.

YÜZEYSEL TEPKİ VAR

Prof. Dr. Çağrıcı, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından geçtiğimiz aralık ayında düzenlenen ?Azınlıklar ve Vatandaşlık? konulu sempozyuma sunduğu tebliğin tam metnini müftülüğün internet sitesine yükledi. Çağrıcı, Alevilik konusunda ilginç değerlendirmelerde bulunurken bugüne kadar bir Diyanet İşleri Başkanlığı bürokratından duyulmayan tespit ve öneriler sıraladı.

İstanbul Müftüsü Alevilerin toplumsal pozisyonunu analiz ederken şu değerlendimeyi yaptı: ?Alevi kesim, var olması için dinamizm kaynağı olan, bu nedenle de hayati önem taşıyan kendi kültür kaynaklarını inceleyip çağa taşıma ve çağın koşulları içinde güncelleştirme zahmetine katlanmak yerine, Türkiye'deki geleneksel Sünni kesime muhalif ve çoğu derinliksiz olan çevrelerden de destek alarak verimsiz ideolojik reaksiyonlar üretme kolaylığını tercih etmektedir.?

Alevi gençlerin İslam ve Alevilik eğitimi almasının önemine değinen Çağrıcı, ?Alevilik sosyalizm, sınıfçılık gibi ideolojilerle, siyasal akımlarla önünü arkasını düşünmeden özdeşleştirilmektir. Bu akımların çöküşü onlara kodlanan Aleviliğe de zarar vermektedir? görüşünü savundu.

ALEVİLİK ANABİLİM DALI

Din eğitimi ve Alevilik konusunda çok tartışılacak değerlendirmeler yapan İstanbul Müftüsü, şu önerilerde bulundu:

Din öğretiminin verildiği bütün derslerin müfredatında Alevilik bilgileri de yer almalıdır.

İmam hatip adı antipatik geliyorsa o liselerin adı değiştirilerek, oralara Alevilik'le ilgili dersler de konulmalı, bu okullarda Alevi öğrencilerin din, İslam ve Alevilik formas-yonu kazanmalarına ortam hazırlanmalıdır.

İlâhiyat fakülteleri, Alevi dedelerinin de yetiştirileceği bir yapıya kavuşturulmalı, buna uygun anabilim ve bilim dalları açılmalıdır.

Diğer sosyal bilimler fakültelerinde de Alevilik'le ilgili bilim dalları kurulmalıdır.

Genel olarak dini kültürümüzün önemli öğeleri olan tasavvufi kurumlar ve bu arada Alevilik-Bektaşilik'le ilgili araştırma enstitüleri kurulmalıdır.

Ve hepsinden önemlisi, Kültür Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi devlet kurumları temel İslami kaynaklar yanında, Alevi-Bektaşi klasikleri ile geleneksel Alevi kültürüne ilişkin bilimsel yayımlara ağırlık vermelidir.

akşam

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber