Dövizdeki artışın faturası vatandaşa

Haber Giriş : 19 Mayıs 2006 10:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Piyasalarda son bir haftada meydana gelen dalgalanmalar vatandaşa olumsuz yansıdı. Bankaların konut ve taşıt kredisi faizlerinde yaklaşık 10 puanlık artışa gitmesi üzerine, kredi çekmek için faizlerin düşmesini bekleyenler düş kırıklığına uğradı.

Dalgalanmayla birlikte bankalar, konut ve taşıt kredisi faizlerinde yaklaşık 10 puanlık artışa gitti. Finansbank, taşıt faizini yüzde 1,15'ten yüzde 1,25'e çıkardı. Banka konut kredisi faiz oranını da yüzde 1,08'den yüzde 1,13'e yükseltti. 5 puanlık faiz artırımından dolayı 100 bin YTL'lik konut kredisi için 10 yıllık kredi çeken bir tüketicinin aylık taksit miktarında yaklaşık 50 YTL'lik artış meydana gelecek. Diğer taraftan bankalar faiz oranları dışında kredi kullanırken alınan komisyonlara da zam yaptı. Birçok banka konut kredisi için alınan dosya ücretini 500 YTL'den 750-1.000 yeni liraya yükseltti. Son dönemlerde petrol fiyatlarının yanı sıra dövizde meydana gelen artış, otomotiv sektörünü de olumsuz etkiledi. Özellikle ithal otomobillerde yüzde 11-12 oranında zam gelebileceği belirtiliyor. Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, ay sonunda dolar, petrol ve parça fiyatlarındaki artışa ilişkin bir toplantı yapacaklarını ve kademeli olarak fiyat artışına gidebileceklerini söylüyor. Revello saatlerinin sahibi Turan Turan ise saatleri dolar ve Euro üzerinden aldıklarını belirterek, son 10 gün içerisinde fiyatlarda yüzde 10-15'lik artış olduğunu kaydediyor. Mashattan, Almondhill gibi konut projelerini gerçekleştiren Taşyapı İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret'in Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, dövizle birlikte konut kredi faiz oranlarının yükselmesinin, talebi olumsuz yönde etkileyeceğini kaydetti. Dolardaki yükselme, inşaat sektörünün en önemli girdilerinden olan demirdeki fiyatların da yüzde 10-15 artmasına yol açtı. Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, sektörün girdi maliyetleri sebebiyle zam yapmayı düşündüğünü, kurlardaki artışın bunun önüne geçtiğini ifade ediyor. Gıda Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz, dövizdeki yükselişin ihracatçı için olumlu olsa da kredi borcuna giren firmaları olumsuz yönde etkileyeceğini ifade ediyor. Petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki artışın girdi maliyetlerini artırabileceğine işaret eden Kopuz, ?Bunu fiyatlara yansıtıp yansıtmamak için bekleyip göreceğiz.? diyor. İstanbul Deri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Büyükekşi, dövizdeki yükselmenin vatandaşa zam olarak yansıyıp yansımayacağı sorusuna ?Hemen yansımaz bekleyip görmek lazım.? ifadesini kullanıyor. Collezione'un sahibi Ekrem Akyiğit, tekstildeki hammadde girişlerinin döviz bazında yapıldığını belirterek, dolardaki yükselişin 1,60 yeni liranın üzerine çıkması halinde bunun fiyatlara artış olarak yansıyacağını aktarıyor. Üç yıl üst üste gerçekleştirilen yüksek orandaki büyüme sayesinde geçen yıl ilk kez 5 bin doların üstüne çıkan kişi başına milli gelir de dalgalanmalardan nasibini aldı. İki hafta önce dolar 1,32 iken Türkiye'nin kişi başına milli geliri 5 bin 8 dolardı. Dün doların 1,50 seviyesine çıkmasıyla Türk Lirası yaklaşık yüzde 13,50 değer kaybetti; kişi başına milli gelir de 4 bin 350 dolara geriledi. Dolardaki artış, dış ve iç borç yükünün artmasına da sebep oldu. 170 milyar dolar olan dış borç, dolar 1,32 iken 224 milyar YTL'ye karşılık geliyordu. Bugün bu rakam 255 milyar yeni liraya çıktı. 182 milyar dolar olan iç borç ise 240 milyardan 273 milyar YTL'ye ulaştı.

Piyasalardaki olumsuz gelişmelere rağmen, ekonomi çevreleri dalgalanmanın kalıcı olmayacağı görüşünde. Uzmanlar, ekonomik program, mali disiplin ve yapısal reformlar devam ettiği sürece büyüme ve enflasyon hedeflerinden sapma olmayacağını söylüyor. DPT Müsteşarı Ahmet Tıktık, dalgalanmanın yüzde 70'inin global gelişmelerden kaynaklandığını belirterek, bu gelişmelerden dolayı ekonominin temelleri ve mali disiplinde bir değişim olmadığını kaydediyor. Tıktık, ?Önemli olan reform sürecine bağlı olmak. İstikrar ve mali disiplinden taviz vermemek. Bunlar sağlandığı sürece bu dalgalanmalar normal.? diyor. Merkez Bankası'ndan üst düzey bir yetkili, dönemsel değişimlerin enflasyon ve büyüme rakamları üzerinde etkili olmayacağını belirtiyor. Bir Hazine uzmanı ise, hükümetin net mesaj vererek piyasaları rahatlatmasını istedi. Borsa uzmanı Selim Işıklar ise erken seçim tartışmaları ve son günlerde meydana gelen olayların yatırımcının Türkiye'ye bakışını olumsuz yönde etkilediğini düşünüyor.

?Büyüme ve enflasyondan sapma olmaz'

İş dünyası büyüme ve enflasyon hedeflerinden emin. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, Türkiye ekonomisinin ufak tefek dalgalanmalardan zarar görecek dönemi geride bıraktığını vurguluyor. Yalçıntaş'a göre piyasalarda yıl sonu için öngörülen yüzde 5'lik büyüme ve enflasyon hedefinden sapma meydana gelmez. Sanko Holding'in patronu Abdulkadir Konukoğlu'na göre de yakalanan istikrar sebebiyle ekonomi sağlam temeller üzerine oturdu, ?Ufak dalgalanmalar gemiye su aldırır; ancak batırmaz'. Kur sisteminden şikayet eden ihracatçılar doların yükselmesinden memnun. Dolardaki artışın bugünden yarına bir yansıması olmayacağını, uzun dönemli bir rahatlama getireceğini belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı, yerli üreticinin nefes alacağına dikkat çekiyor:

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber