Ankara'daki vergi daireleri, mükelleflere kolaylık sağlamak üzere 30 Nisan'a kadar hafta sonunda çalışacak.

Haber Giriş : 12 Mart 2004 14:26, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ankara'daki vergi daireleri, mükelleflere kolaylık sağlamak üzere 30 Nisan'a kadar hafta sonunda çalışacak.

Ankara'daki vergi daireleri, 15 Mart'a kadar verilmesi gereken gelir vergisi ve 15 Nisan'a kadar verilmesi gereken kurumlar vergisi beyannameleri konusunda mükelleflere kolaylık sağlamak üzere 30 Nisan'a kadar hafta sonunda çalışacak.

Ankara Defterdarı Cemal Boyalı'nın yaptığı açıklamaya göre, defterdarlığa bağlı vergi daireleri, 1 Mart-30 Nisan arasında, beyanname kabul ve tahsilat işlemleri için hafta içinde 08.00-12.00, 13.00-18.30, hafta sonlarında da 10.00-17.00 saatleri arasında açık olacak.

Açıklamada, Gelir Vergisi kanunu uyarınca, 2003 yılı gelirine ilişkin gelir vergisi beyannamelerinin 15 Mart, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca da kurumlar vergisi beyannamelerinin 15 Nisan akşamına kadar verilmesi gerektiği hatırlatıldı.

EK SÜRE OLANAĞI
Açıklamada, Vergi Usul Kanunu uyarınca zor durumda bulunmaları nedeniyle vergi muamelelerine ilişkin ödevlerini süresi içinde yerine getiremeyecek olan mükelleflere, beyan süresinin bitiminden önce yazılı olarak ilgili vergi dairelerine başvurmaları halinde, kanuni sürenin bir katını geçmemek üzere süre verilebileceği de kaydedildi. Buna istinaden, zor durumda bulunan mükelleflere, bağlı bulundukları vergi dairelerine yazılı olarak başvurmaları halinde, gelir vergisi beyannameleri için 31 Mart akşamına, kurumlar vergisi beyannameleri için de 30 Nisan akşamına kadar süre verilebilecek.

Beyanname verme süresinin ödeme süresini etkilemediğine işaret edilen açıklamada, beyannameleri için ek süre verilen mükelleflerin, gelir vergisi taksitlerini kanuni süreler olan Mart ve Temmuz'da, kurumlar vergisini de Nisan ayında ödemesi gerektiği vurgulandı.

PERFORMANS DERECELENDİRME BİLDİRİMİ
Ankara Defterdarı Cemal Boyalı, vergi denetimlerinde etkinliğin sağlanması amacıyla bu yıl ''performans derecelendirme'' uygulamasına geçildiğini hatırlatarak, mükellefleri, vergi bildirimlerinde bu konuyu dikkate almaları gerektiği konusunda uyardı.

Açıklamasında, denetimlerde şimdiye kadar deneyimlere dayanan tesadüfi ve tahmini denetim yaklaşımı uygulandığını hatırlatan Boyalı, bunun da genel olarak maliyet etkinliğine sahip olmadığına, vergiye tam uyum sağlayan mükelleflerin işine de gereksiz müdahaleye neden olduğuna işaret etti.

Denetim için ayrılan kaynakların kullanımında maksimum etkinliğe ulaşabilmek için, mükellef uyumsuzluğunun veya düşük uyumun görüldüğü riskli alanların, konular ve vergi mükellefleri itibariyle saptanarak sıraya konulması gerektiğini belirten Defterdar Boyalı, bu amaçla, ''performans derecelendirme uygulaması''na geçildiğini hatırlattı.
Ticari ve mesleki kazançları dolayısıyla gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri için ''performans derecelendirme bildirimi'' verme zorunluluğu getirildiğini hatırlatan Boyalı, bu kapsamda mükelleflerden ilk olarak faaliyet türleri hakkında yeniden bilgi istenerek piyasa bölümlemesi yöntemine geçiş için uygun altyapı oluşturulacağını kaydetti.

Mükelleflerden ilerde, net satışlar, satışların maliyeti, faaliyet giderleri, faaliyet kar ve zararları, finansman giderleri, amortisman giderleri gibi bilgilerin isteneceğini anlatan Cemal Boyalı, açıklamasında şu bilgiyi verdi:
''Böylece, elde edilen verilerin karşılaştırılması sonucunda, gerek karlılık, gerekse gider türlerine göre grup ve sektör içerisinde farklılık arz eden mükellefler tespit edilerek vergi denetimi bunlar üzerinde yoğunlaştırılacaktır. Böylece, vergi kanunlarına tam uyum gösteren mükelleflerimizin işlerine gereksiz bir şekilde vergi denetimi şeklinde müdahale önlenmiş olacaktır. Bu çerçevede, 2003 yılı için verilecek beyannamelerde bu hususun mükelleflerimizce dikkate alınması yararlı olacaktır.''

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber