Piyasanın nefesini 'ayılar' kesiyor!

Petrol fiyatlarında 2008 krizinden sonra yaşanan en sert düşüş ve Çin'den gelen veri akışı piyasaları sarsıyor. Önümüzdeki dönemde nefes aldıracak dalgalanmalar yaşansa da borsalarda "ayı eğilimi" sürüyor

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 17 Ocak 2016 07:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Piyasanın nefesini 'ayılar' kesiyor!

Zeynep Aktaş

Dünya piyasaları petrol ve Çin şokuyla sarsıntıda. Brent petrol geçtiğimiz cuma günü yüzde 4.95'lik düşüşle 29.35 seviyesine geriledi. Petrol fiyatlarında günlük yüzde 5'lik düşüşler dahi artık kanıksanmaya başlandı. Sert gerilemeler beraberinde piyasalarda olağanüstü hareketliliklerin yaşanmasına neden oluyor. Yaşanan gerileme günlük hayatımızda önemli Gündem maddeleri arasına girdi. Öyle ki, artık sokaktaki insan da konuya ilgi göstermekte ve petrol alınma imkanlarının olup olmadığını tartışabilmekte.

Fiyatlardaki aşırı düşüş, ülkeler boyutunda daha ciddi sinyaller gözlenmesine neden oluyor. Düşüşle birlikte ekonomisi petrole bağlı ülkelerde panik, zirveye tırmanmış durumda. Diğer taraftan Çin ve büyüme kaygıları da piyasaları sarsıyor. Petrol fiyatlarının son yedi yıllık hareketine baktığımızda ise dalgalı seyrini görebilmek mümkün.

Büyümelere dikkat

2008 krizinden sonra 36.40 dolara kadar inen Brent petrol, dip seviyelerden hareketlenerek 2011 yılında 126 dolara yükseldi. 2011-2014 dönemlerinde ise ivmesi aşağı doğru olan yatay bir fiyat seyri izledi. Ancak Haziran 2014'te 115.67 doları görmesinin ardından hızla düşüşe geçti ve şimdilerde 28 doların üstünde kalmaya çalışıyor. ABD'de kaya petrolü üretilmesi, Irak ve Libya'daki petrol üretimlerinin sekteye uğramaksızın sürmesi fiyatların düşmesindeki önemli etkenlerin başında geliyor. Öte yandan OPEC'in üretim kotasını azaltmaması da fiyatlardaki düşüşün sürmesinde etkili olmakta. Bunlar petrolün arzı yönündeki gelişmeler. Bir de talep tarafı bulunuyor. Bu bacakta ise dünya ekonomilerindeki büyüme ivmesindeki gerileme öne çıkmakta.

Uzun yıllar gerçekleşen güçlü ivme ile büyüyen Çin, şimdilerde büyüme hızındaki zayıflama ile dikkat çekiyor. Bu haliyle dünya ekonomilerini şaşırtmakta. Diğer taraftan geçtiğimiz aralık ayında FED'in faiz artış süreci başladı. Bu süreçle birlikte doların ivme kazanan yükselişi de piyasalarda gerilimi artırıyor.

Ayı eğilimi nedir?

Fiyatlarda talebin azalmasına da bağlı olarak düşüş yaşandığı süreçle birlikte piyasada satışların çoğunlukta görüleceği döneme karşılık geliyor.

Petrol maliyet fiyatına geldi

Petrol fiyatları neredeyse maliyetlere dayandı. 12 yılın en düşük seviyesine gerilemesine rağmen düşüş beklentileri devam ediyor. Birçok uluslararası kuruluş, petrolde fiyat tahminlerini aşağı doğru çekti. Standard Chartered, 10 dolara kadar düşebileceği uyarısında bulunuyor. Geçmiş fiyatlardaki değişimler, yapılacak tahminlerde bir veri olarak kullanılabilir. 2008'deki düşüşte fiyat seviyesi göz önüne alındığında gerilemenin bir miktar daha devam etmesi mümkün olabilir. Ancak mevcut fiyatlar taban seviyelerde. Bu seviyelerden sonra gerileme olasılığının daha da küçüldüğünü bilmekte fayda var.

Dolar kuru 3.0477'ye yükseldi. Kurda 'boğa' eğilimi devam ediyor. Bu hafta TCMB toplantısı zirvede satışların gelip gelmeyeceğinin sinyalini verecek. Dolar kuru bir aylık süreyi 3'ün üzerinde geçirecek. Ancak 3.05-3.07 seviyeleri kırılım noktası aşılırsa 3.15'in önü açılacak.

'Merkez' öncesi sert hareketler

Önümüzdeki hafta TCMB toplantısı var. Faiz konusundaki tartışmalar yeniden gündemde. Faiz ile ilgili yapılan açıklamalar, önceki dönemlerde TL varlıkların gelişmekte olan ülkelerle olumsuz ayrışmasına neden olmuş neticesinde sert fiyat hareketleri yaşanmıştı. Önümüzdeki hafta, kur bu kadar hareketliyken TCMB'den hamle beklenecektir. Ancak piyasaların bu kadar oynak olduğu bir dönemde TCMB'nin faizler ile bir aksiyon alması zor. Bununla birlikte verilen mesajlar önemli olacaktır.

Dolar kuru zirvesini aşacak mı?

Dolar kurunda tarihi zirve 3,07'ye doğru yükseliş sürüyor. Gerçi bireysel bazda bankalardan ya da döviz bürolarında dolar alıp satmaya kalkıldığında yüksek alım ve satım marjları nedeniyle bu fiyat hareketlerinden yararlanmak mümkün olamıyor. Bu nedenle kurdaki gün içi volatil hareketlerden ziyade genel trende göre hareket etmek yatırımcılar açısından daha sağlıklı görünüyor. Gözlendiği kadarıyla dolar kuru bir aylık süreyi 3,00'ün üzerinde geçirmesi ve bu seviyenin üzerinde devam etmesi yüksek ihtimal. Ancak zirve seviyesi 3,07'nin hızlı aşılması için küresel gelişmelerin ya da yurt içerisinde yeni bir gelişmenin yaşanması gerekiyor.

Forex düzenlemesi karı tırpanlayacak

Forex piyasalarına yönelik dağ gibi büyüyen şikayetler SPK'nın harekete geçmesine neden oldu. Yüzde 86'sı zararla sonuçlanan işlemler neticesinde kaybeden, daha çok yıllarca biriktirdiği birikimini kısa sürede katlamak isteyenler oluyor. Kuaför çırakları, oto kuryeler bile işlerini bırakarak Forex işlemlerinden para kazanmayı hayal ediyorlar.

SPK'nın yeni düzenlemesiyle yaşanan olumsuz tablonun frenlenmesi ve özellikle bireylerin aldığı risklerin düşürülmesi hedefleniyor. Bu amaçla işlem yapanların kullanacağı kaldıraç oranı düşürülürken piyasaya yeni gelenlerin alacağı riski görebilmeleri için gerçek zamanlı deneme işlemleri yapılması zorunluluğu getiriliyor. Amaç ise Foreks işlemlerine yönelenlerin bir yandan hayal ettikleri yüksek kar beklentisini kırabilmek diğer taraftan alınan riski daha güçlü şekilde gösterebilmek. Mevcut verilere bakıldığında da gerçekleşen risklerin hiç de düşük olmadığını görebilmekteyiz. Zira kaldıraçlı işlemlerde kayıp oranı yüzde 86'ya varırken her halükarda kazananın aracı kurumlar oluyor.

1.5 trilyonluk işlem

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'nin (TSPB) açıkladığı verilere göre Eylül 2015 sonu itibarıyla aracı kurumların hisse senedi işlemleri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artarak 1.5 trilyon TL oldu. Aynı süre zarfında kaldıraçlı işlemler yüzde 143 artarak 12.5 trilyon TL'ye ulaştı. Aracı kurumların toplam geliri, özellikle kaldıraçlı işlemlerden gelen tutarın etkisiyle yüzde 46 artarak 1.6 milyar TL'ye ulaştı. Kaldıraçlı işlemlere bu denli ilgiyi artıran temel etken ise kısa sürede yüksek kazançlar elde etme hayali. Kurumlar bu işlemlerle ilgili kazanç yönüne vurgu yapılırken alınan risklerin görülmemesi ya da gözden kaçırılması piyasaya ilginin artmasına neden olmakta.

Çoğunluk kaybediyor

Bütün birikimini Forex olarak adlandırılan kaldıraçlı işlemlere aktaranların ezici bir çoğunluğu kaybetmekte. Getirilen yeni değişiklikler ise piyasaya ilgi duyanların alacağı riski düşürmeyi hedeflemekte. Bu kapsamda; Türk Lirası, dolar, euro ile altına dayalı kaldıraçlı işlemlerde kaldıraç oranı en fazla 100 katı olabilecek. Bunlar dışındaki varlıklarda ise en fazla 50 katı kaldıraç kullanılabilecek. Deneme hesabı uygulaması da devrede.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber