Demokrasi için tek yürek

CHP'nin çağrısıyla Taksim Meydanı'nı dolduran on binlerce vatandaş, 'Darbeye Hayır' dedi. Mitingde konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu "Darbeye karşı çıkmak bu ülkeye namus borcudur" ifadesini kullandı. CHP lideri, okuduğu 10 maddelik Taksim Manifestosu'nu da kalabalığın onayına sundu.

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 25 Temmuz 2016 09:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Demokrasi için tek yürek

GÖKHAN KARAKAŞ, ARİF BALKAN, ÇİĞDEM YILMAZ

Taksim Meydanı'nda CHP'nin çağrısıyla gerçekleşen "Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi" on binlerce vatandaşın katılımına sahne oldu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu okuduğu 10 maddelik Taksim Manifestosu'nu kalabalığın onayına sundu.

Taksim Meydanı'nda gerçekleşen "Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi" için hazırlıklar sabahın erken saatlerinde başladı. gezi parkı önünde bulunan sahneye "Cumhuriyete ve Demokrasiye Sahip Çıkıyoruz" yazılı dev bir pankart asıldı. "Darbeye Hayır" pankartlarıyla çevrelenen sahnenin yanı sıra, meydana vinçlerle Atatürk posterleri ve "Yaşasın Laik Demokratik Türkiye" yazılı pankartlar konuldu. Mitinge katılan CHP Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke "Bu resim bize Türkiye'nin zor günlerden geçtiğini ama her zorluğu da birlikte aşabildiğimizi gösteriyor. Bize düşen görev eleştirerek kavga etmeden Türkiye için birlikte iş yapma kültürünü yerleştirmekten geçiyor" değerlendirmesini yaptı. Darbe girişiminde hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan mitingte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sahneye eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte çıktı.

İade-i itibar talebi

CHP lideri "Türkiye Cumhuriyeti'nin darbeler tarihine baktığımızda, en ağır bedeli CHP ödemiştir. 15 Temmuz akşamında darbeye karşı direnmek, darbeyi dışlamak '21. yüzylılın Türkiye'sine darbe yakışmıyor' dedirtmek hepimizin ortak görevi oldu" dedi. Balyoz, Ergenekon ve Askeri Casusluk davalarında pek çok subay ve askerin gereksiz yere hapse tıkıldığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Silivri zindanlarında yaşadılar hayatlarının bir kısmını. Onlara yapılan haksızlığı hepimiz biliyoruz. İade-i itibar yapmak, bir haksızlığı düzeltmek zorundadırlar. Hükümete sesleniyorum; gelin Silivri zindanlarında hayatı mahvedilen o insanların itibarını iade edelim" diye konuştu. Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında şu mesajları verdi: "Ülkemizi seviyoruz, İnsanlarımızı seviyoruz onlarla beraber bir arada kardeşçe yaşamak istiyoruz. Ayrılığın olmadığı bir Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz. Cumhuriyeti emekle kurduk. Alınteriyle kurduk, gözyaşıyla kurduk. Binlerce şehidimizin kanı var Cumhuriyette. Bizim ayakkabımız yoktu, çarıklarımızı giydik. Yiyeceğimiz yoktu, kara ekmeğimizi bölüştük. Silah yoktu, kurşun yoktu, para yoktu, o günün cumhuriyetinde. Ama bir şey vardı, birlik ve beraberlik vardı. Birlik ve beraberlik içinde Türkiye'yi çağdaş uygarlığa kavuşturacağız. Ne demişti Gazi Mustafa Kemal 'Geldikleri gibi giderler' demişti Yedi düveli Lozan'da geldikleri gibi gönderdik. Babalarımız ve dedelerimiz bize Cumhuriyet'i kurdular ama o cumhuriyeti özgürlükçü bir demokrasiyle taçlandırmak bizim görevimizdir, onların vasiyetidir. Kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun, her vatandaşımız özgürlükçü demokrasiyi getirmekle yükümlüdür ve namus borcumuzdur. Bu görevi ben dahil 79 milyon her yurttaşın yerine getirmesi bizim namus borcumuzdur."

'Takipçisi olacağız'

"Darbe sonrasında emre uyan er ve erbaşların linç edilmesini asla ve asla kabul etmiyoruz" diyen Kılıçadroğlu, linç edenlerin yargılanmasını istediklerini de belirterek, "Askerlik yapan herkes çok iyi bilir ki, komutanın verdiği emre bütün erler uyar. Emre uydu diye askeri linç ederseniz, peygamber ocağına ihanet etmiş olursunuz. Bu meydana söz veriyorum, bunların takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.

Medya 4. güç

Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları kaydetti: "Demokrasi bir yaşam biçimidir, kültürdür, insana saygıdır. Demokrasi aynı zamanda hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü demektir. 15 Temmuz darbe girişiminin yenilgiye uğramasının ana unsurlarından biri kesinlikle medya özgürlüğüdür. Medyanın açık ve net darbeye karşı olmasıdır. Dün medya özgürlüğüne karşı çıkanlar, bugün yaptıkları hatanın inşallah farkına varırlar. Çağdaş demokrasilerde 4. güç medyadır. Açık çağrı yapıyorum, gelin 4. güç olarak medyayı da anayasamıza açıkça yazalım. Demokrasilerde toplanma özgürlüğü vardır. Taksim Meydanı kapatılmamalı, hiçbir meydanı kapatılmamalı, meydanlar halkın enerjisini boşaltabileceği alanlara dönüşmeli."

Kılıçdaroğlu'ndan Taksim Manifestosu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına "Gün direnme günüdür, bugün Taksim'deyiz. Hepinizin tarih yazdığı gündür bugün" diyerek başladı. Kılıçdaroğlu, "Biz Taksim'e neden geldik?" sorusunu 10 maddelik Taksim Manifestosu'nu açıklayarak yanıtladı. 10 maddeyi okuduktan sonra meydanın onayına sunan CHP lideri, 'Kabul ediyorsanız ellerinizi' kaldırın deyince tüm eller havaya kalktı. İşte o manifesto:

1 - 15 Temmuz darbe girişimi parlamenter demokrasimize karşı yapılmıştır. TBMM bombalanmış ama bombalar altında parlamento görevini yapmış ve darbeyi püskürtmüştür. Bu darbe girişiminin sorumlularını, varsa iç ve dış destekçilerini kınıyor ve lanetliyoruz.

2 - Bütün siyasal partiler darbe girişimine karşı çıkmış, demokrasi konusunda Türkiye'de tartışmasız ortak payda oluşmuştur. Siyasette uzlaşma kültürünün güçlenmesine katkı vermek zorundadır.

3 - Her türlü darbeye ve parlamenter sistemin üzerindeki her türlü vesayete karşı çıkmak, demokrasiden yana olanların, bu ülkeye namus borcudur. Hep birlikte ve her zaman ne darbe ne dikta yaşasın tam demokrasi demeliyiz.

4 - Darbe girişimi halkın direnme hakkını kullanmasıyla ayrı bir anlam kazanmıştır. Direnme hakkı demokrasiyi korumanın meşru bir yolu olarak ortaya çıkmıştır.

5 - Demokrasimizin teminatı olan demokratik laik ve sosyal hukuk devleti ilkesinin Türkiye için ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır.

6 - Bu darbe girişimi anayasada yasama yürütme ve yargı olarak yer alan güçler ayrılığı ilkesinin demokraside denge ve denetleme işlerinin güvencesi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

7 - Balyoz, Ergenekon ve casusluk gibi davalarda mağdur edilen insanların itibar ve haklarının iadesi bütün siyasal partilerin gündeminde olmak zorundadır.

8 - Bu darbe girişimini devlet yönetiminin liyakata dayanması gerektiğini ortaya koymuştur. Siyasal yandaşlık, cemaatçilik değil bilgi, birikim ve deneyim gibi ilkeler esas alınmalıdır. Devleti ele geçirme anlayışını tarihe gömmeliyiz. Devletin yeniden inşası zorunludur.

9 - İnancı kimliği yaşam tarzı ne olursa olsun, bu ülkenin güzel insanları bu ülkenin caddelerinde sokaklarında meydanlarında parklarında özgürce gezebilmelidir. Hiç kimse unutmasın 15 Temmuz darbe girişimi 3'ncü sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablodur. Bu ülkenin insanları üçüncü sınıf demokrasiye değil özgürlükçü demokrasiye layıktır. Türkiye tümüyle darbe hukukundan alınmalıdır.

10 - Devlet, kinle öfkeyle ön yargıyla yönetilmez. Darbe girişiminde bulunanlar hukuk içinde yargılanmalıdır. Devletin vakarı bunu zorunlu kılmaktadır. İşkence, kötü muamele, tehdit devleti darbecilerle aynı duruma düşürür. Buna izin verilmemelidir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber