Bakan Akdağ: Gebe ve diyabet okulları kuracağız
Bu merkezlerde vatandaşlara kendi hastalığıyla baş etmeyi öğreteceklerini anlatan Akdağ, "Gebe okulları, diyabet okulları gibi küçük eğitim grupları kuracağız. Sağlıklı yaşam merkezleri Türkiye'deki sağlık hizmetlerine müthiş bir ivme kazandıracak.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Somali'deki kolera salgınına ilişkin, "24 ton malzeme gemiyle Somali'ye gönderildi. Bunların içinde gıda malzemeleri var, başka ihtiyaçlar var, tıbbi malzemeler var, ilaçlar, serumlar var. Türk Kızılayı, TİKA ve Sağlık Bakanlığı, dünyada bu tür organizasyonları birlikte yürütüyoruz. Biz sağlık tarafını yapıyoruz, ötekini taraflarını da bu kardeş kuruluşlarımız yapıyor." dedi.
Akdağ, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Erzurum'da Vali Seyfettin Azizoğlu'nu makamında ziyaret etti.
Burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Akdağ, "Maalesef hem Yemen'de hem Somali'de kolera salgınları var. Her iki ülkede de terörist gruplar, hükümetlere karşı bir silahlı mücadelenin içerisindeler ve bu bazı bölgeleri güvensiz hale getiriyor." diye konuştu.
Terör eylemlerinin, insanların güvenliği gibi sağlıklarını da ciddi ölçüde sıkıntıya soktuğunu vurgulayan Akdağ, yaklaşık 2 hafta önce yapılan Dünya Sağlık Örgütünün yıllık toplantısında Somalili bakan yardımcısıyla görüştüğünü ve çok üzüldüğünü anlattı.
Akdağ, Türkiye'nin Somali'ye çok büyük destek verdiğine işaret etti.
Somali'ye destek vermesi gereken ülkelerin, personelini Somali'ye sokmadığını dile getiren Akdağ, "Kenya'da oturup Somali'ye hizmet etmeye çalışıyorlardı. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlığı döneminde Somali'ye heyet olarak giden ilk liderdir. Somali'de sağlık hizmetlerini vermeye başladık. 200 yataklı mükemmel bir hastane yaptık. Somali ve Sudan'da 200 yataklı 2 hastanemiz var. İşletmelerini Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Somali ve Sudan hükümetleri birlikte yapıyoruz. Sadece binayı yapıp içini donatmak meseleyi çözmezdi. Böyle bir model geliştirdik." ifadelerini kullandı.
Somali ve Sudan'daki hastanelere finansman desteği verdiklerini, bunları birlikte yönettiklerini bildiren Akdağ, bu hastanelere Türkiye'den sağlık personelinin de gittiğini söyledi.
- Kolera salgını
Bu ilişkilerin Yemen ve Somali'deki son kolera salgınıyla daha da önem kazandığını vurgulayan Akdağ, şunları kaydetti:
"24 ton malzeme gemiyle Somali'ye gönderildi. Bunların içinde gıda malzemeleri var, başka ihtiyaçlar var, tıbbi malzemeler var, ilaçlar, serumlar var. Türk Kızılayı, TİKA ve Sağlık Bakanlığı, dünyada bu tür organizasyonları birlikte yürütüyoruz. Biz sağlık tarafını yapıyoruz, ötekini taraflarını da bu kardeş kuruluşlarımız yapıyor. Benzer biçimde Yemen'in Sağlık Bakanı ile görüştüm. Yemen'e de her türlü desteği vermek üzere hazırız. Özellikle orada Husilerin etkili olduğu bölgelerde hizmet vermek, oralara gitmek, malzemeleri götürmek son derece güç. Bir yolunu arıyoruz. Zaten yoksul ülkeler buralar. Kardeşlerimiz hayatlarını kaybediyorlar. Biz, onlara destek olmak için elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz."
- "Sadaka malı eksiltmez"
Akdağ, "Sadaka malı eksiltmez. Ülke olarak yaptığımız hizmetler de bizim bütçemizi falan eksiltmez. Allah onun bereketini veriyor. Bunları yapmaya devam edeceğiz. Bunları vazife olarak görüyoruz. Dünya Sağlık Örgütünü de bir kez daha göreve davet ediyorum. Dünya Sağlık Örgütü sadece raporlar tanzim eden bir kurum olmaktan çıkmalı, bu tür durumlarda çok daha hızlı, etkin kararlar almalıdır." şeklinde konuştu.
"Türkiye ile Katar Arasında Jandarma Eğitim ve Öğretimine İlişkin İşbirliği Protokolü ile Türk Kuvvetlerinin Konuşlandırılması anlaşmalarının kabul edilmesine" ilişkin bir soruyu Akdağ, "Biz elbette ki dost ve kardeş ülke olan Katar ile münasebetlerimizi sıcak tutmaya, geliştirmeye devam edeceğiz. Bizim için kendi bölgemizde de dünyada da asıl olan barışın tesisi, istikrarın devamıdır. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu hususta elimizden geleni yapacağız." şeklinde yanıtladı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de yaklaşık bin 100 sağlıklı yaşam merkezi kurulacağını belirterek, "Sağlıklı yaşam merkezleri Türkiye'deki sağlık hizmetlerine müthiş bir ivme kazandıracak." dedi.
Bakan Akdağ, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Erzurum'da Vali Seyfettin Azizoğlu'nu makamında ziyaret edip gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erzurum'da yapımı süren Şehir Hastanesi inşaatını inceleyeceklerini ifade eden Akdağ, şunları kaydetti:
"Bu hastaneyi yıl sonuna yetiştirmek istiyoruz. Aslında şehir hastanemizi inşa ederken daha önceden yaptığımız ve hizmete koyduğumuz Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi (BEAH) ile ortak bir proje geliştiriyoruz. Bir taraftan yeni binalar yaparken diğer yandan BEAH'ı da yeniliyoruz. Odalarını tek kişilik oda haline getiriyoruz, yeniden elden geçiriyoruz. Bir bütün olarak bu projeyi geliştiriyoruz. Mevcut BEAH ile yeni yapılacak hastane binalarını da birbirine bağlayan bir iç cadde de inşa ediyoruz. İşi alan firma yoğun şekilde çalışıyor. Söz konusu alanda bin civarında eleman çalışıyor."
Akdağ, şehir hastanesinin yapıldığı alanda fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi, yüksek güvenlikli psikiyatri hastanesi de yapılacağını hatırlatarak, bu hastanelerin de ihalelerinin gerçekleştirildiğini, projelerinin bittiğini, 2019 yılında hizmete sokulacağını söyledi.
- Erzurum bölgenin sağlık üssü
Erzurum'un bölgenin sağlık üssü olarak hizmet verdiğini dile getiren Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğu Anadolu Bölgesi'nde 3 ana hizmet şehrimiz var. Van, Kars ve Erzurum. Kars, kendisiyle Ardahan'a ve Iğdır'a hizmet ediyor. Van, kendisiyle Hakkari'ye, Muş'a, Bitlis'e, Ağrı'nın bazı ilçelerine hizmet ediyor. Erzurum, Bayburt, Gümüşhane, Erzincan, Bingöl'e hizmet ediyor ama Erzurum nihai anlamda bu illerin hepsine hizmet ediyor. Başından beri böyle tasarladık. Organ naklinden tutun, en mükemmel şekilde rehabilitasyon hizmetlerinin yapıldığı merkezleri de böylece Erzurum'da teşkil etmiş oluyoruz."
Akdağ, Türkiye'de yaklaşık bin 100 adet sağlıklı yaşam merkezi kurulacağını anımsatarak, şu bilgileri aktardı:
"Vatandaş olarak aile hekimimize gittiğimizde doktorumuz bizi birlikte çalıştığı sağlıklı yaşam merkezine yönlendirecek. Böyle bir ihtiyaç durumunda da bir servis aracı bizi sağlıklı yaşam merkezine götürecek. Oradan da aile sağlığı merkezinin bulunduğu yere yani evimizin bulunduğu yere de yine bir servis aracıyla geleceğiz. Bütün taramalar, anne ve çocuk sağlığı ile ilgili izlemler, kanser taramaları, verem ile ilgili hizmetler buradan yürütülecek. Buralarda ultrason, röntgen, laboratuvar imkanlarımız olacak. Kendi hayatımızla ilgili daha sağlıklı nasıl yaşarız konusunda bir bakıma sağlık koçluğu yapılacak. Psikologlar, diyetisyenler, rehabilitasyon uzmanları, egzersiz uzmanları, bazı hastalıkları yönetmek için özel eğitim almış hemşireler olacak. Şişmanlığımızı, hareketsizliğimizi burada yeneceğiz. Sigarayı burada bırakacağız."
- "Gebe ve diyabet okulları kuracağız"
Bu merkezlerde vatandaşlara kendi hastalığıyla baş etmeyi öğreteceklerini anlatan Akdağ, "Gebe okulları, diyabet okulları gibi küçük eğitim grupları kuracağız. Sağlıklı yaşam merkezleri Türkiye'deki sağlık hizmetlerine müthiş bir ivme kazandıracak. Sayın Cumhurbaşkanımızın bize 180 günlük bir eylem planı talimatı var. Bu eylem planının içinden birini söylüyorum. Bu yıl içinde bu proje başlayacak, genişleyerek bütün Türkiye'de geliştirilecek. Bu yaşam merkezlerinden 7'den 70'e bütün vatandaşlarımız ücretsiz olarak istifade edecek."
- Erzurum'a tramvay müjdesi
Bakan Akdağ, bir gazetecinin sorusu üzerine Erzurum'a bu kez gelişinde güzel bir müjdeyle geldiğini de ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bakanlar Kurulunda, Erzurum'da yapılacak olan raylı sistem diğer adıyla tramvay projesinin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca üstlenileceğine dair kararı imzaya açtık ve imzaladık. Bu hususta Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı'ya bu fikrin ortaya konmasından projenin hazırlanışına kadar ki emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum."