FETÖ sanığı kendisini Sarıkamış şehitlerine benzetti

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde TRT'nin Harbiye'deki binasının işgal edilmesi ve sonrasında çıkan olaylara ilişkin dosyaların birleştirilmesinin ardından, 131 sanıklı davada sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Ocak 2018 18:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
FETÖ sanığı kendisini Sarıkamış şehitlerine benzetti

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde TRT'nin Harbiye'deki binasının işgal edilmesi ve sonrasında çıkan olaylarda 3 kişinin ölümü, 50 kişinin yaralanması ile Taksim Meydanı'nın kontrol altına alınmaya çalışılması sırasında 39 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin dosyaların birleşmesi sonrası 131 sanığın yargılandığı davada, sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yapılan duruşmada, tutuklu sanık eski Binbaşı Hamza Mermer savunmasında, 15 Temmuz'da icra edilecek faaliyetlere ilişkin hazırlık yaptığını, öğleden sonra kurul toplantılarına katıldığını, Albay Ahmet Zeki Gerehan'ın kendisini çağırarak, ciddi terör olayları olabileceğini, 6. Alay Komutanlığına öğrencilerle emir ile gidilebileceğini söylediğini anlattı.

Sanık Mermer, Gerehan'ın kendisine emrin Genelkurmay'dan geldiğini söylediğini dile getirerek, şunları söyledi:

"Bu kadar terör olayları nedeniyle bu emir şaşırılacak bir emir değildi. 2. sınıflardan sorumlu akademide öğretim görevlisiydim. Gerehan'ın emrini öğrencilere ilettim. 19:30'da 6. Alay Komutanlığına vardık, Nebi Gazneli, terör olayları nedeniyle izinlerin bile iptal edildiğini söyledi. Gazneli, akademiden gelenlerin alınacak tedbirleri destekleyici olarak belli yerlere gidileceğini söyledi. Öğrenciler birkaç bölgeye paylaştırıldı. TRT radyo binasına 20:30'da ulaştık. Görevimiz güvenlik ve emniyeti sağlamaktı. Güvenlik görevlisi arkadaşlarla binanın tahliyesi için personel çağırdık. Güvenlikçilerin silahlarını alıkoyduğumuz iddiası var. Bu doğru değildir. Güvenlikçilere silahların emniyete alınmasını söyledim. Onlarda bir kasanın olduğunu, silahlarını bu kasaya koyacaklarını söylediler."

- "Sanık kendisini Sarıkamış şehitlerine benzetti"

Sanık Mermer, Gerehan'ın baş hoca olduğunu, şahsına yüzlerce görev verdiğini ifade ederek, "Göreve gittiğimiz arkadaşlar Sarıkamış'ta görev yapanlar gibidir. Onlar kadar masumdur." demesi üzerine salonda bulunan bir müşteki sanığa tepki göstererek, "Göz göre göre yalan söylüyor. Ahlaksız." dedi.

Mahkeme Başkanı Kemal Selçuk Yalçın da müştekiyi salondan çıkartarak, sanığı uyardı ve konu dışına çıkmamasını, aksi takdirde mikrofonunu kapatacağını söyledi.

İddianamede isminin Kıvanç olduğunu öğrendiği bir kişinin görev bilinciyle kalmakta ısrar ettiğini, bu kişinin kalmasına müsaade ettiğini, rehin alma konusunun doğru olmadığını, çalışanlarla konuştuğu sırada birkaç polisin içeri girdiklerini belirten sanık Mermer, polislerin kendilerine destek olduğunu, polise durumlarını izah ettiğini, polislerin de kendilerine yardım edebileceklerini söylediğini kaydetti.

Sanık Mermer, polislerin kendisine araçlarında uzun namlulu silahların olduğunu söylediğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Güvenlikçiler bu silahları kasaya koyabileceklerini söyledi. Polislerin silahlarının zorla alınması söz konusu değildir. Nebi Gazneli, telefonda Taksim'de olayların olduğunu, bir bakmamızı söyledi. Taksim'e gidenler polisin aracıyla oraya gitti. Çalışanları toplayarak, evlerine gitmelerini söyledik. Bir güvenlikçi, geç olduğu için eve gidemeyeceğini söyledi. Rehin alınma olayı yoktur. Dışarıdan silah sesleri duyduk, sakallı sarıklı insanlar tekbir getiriyordu. Savaşa gelmiş gibi bize saldırıyorlardı. Hizbullah, IŞİD ya da sempatizanların saldırdığını düşündüm. Alay komutanını arayıp gelişmeleri söyledim, bana destek göndereceğini söyledi. Yeşil renkli bir araç geldi, Jandarma olduğunu düşünerek sevindim. Zırhlı araç durdu, beklemediğimiz şekilde saldırganlarla birlikte üzerimize gelmeye başladı. Zırhlı aracı teröristlerin ele geçirdiğini düşündüm. Hayatımız tehlike altındaydı. Meşru müdafaa kapsamında havaya ateş etmek zorunda kaldım."

Bunun üzerine başkan Yalçın, "Bu olaylar sırasında sende hangi silah vardı, nerelerden ateş açtın?" diye sorması üzerine sanık Mermer, "G3 tüfeği vardı, 5-10 el havaya ateş ettim. Sabit değildim, yer değiştirdim. Nerelerden ateş ettiğimi bilmiyorum." karşılığını verdi.

Sanık Mermer, kalabalığa seslendiğini, dağılmalarını istediğini, seslenmesinin sebebinin bu kişilerin polis mi yoksa terörist mi olduğunu öğrenmek olduğunu, kaos ortamını kendilerinin oluşturmadığını, teslim olamayacakları bir ortamın olduğunu belirterek, "Yüzbaşı Yavuz, megafonla teslim olduğunu söyledi. Kalabalığın uzaklaştığı sırada ben de teslim oldum. Arkadaşlara megafonla teslim olmalarını söyledim. Kalabalığın üzerine öldürme kastıyla ateş edilmesi söz konusu değildir." diye savunma yaptı.

Tutuklu sanık Ömür Mazlum ise savunmasında, Hasdal'da uzun dönem er olarak revirde görev yaptığını, 15 Temmuz'da Yavuz Sarıoğlu'nun içtima olduğunu, kamuflajları giymeleri emri verdiğini ve toplandıklarını, Nebi Gazneli'nin silahları almaları için emir verdiğini aktardı.

Sanık Mazlum, bir binanın önünde durduğunu ve inerken bir el silah sesi duyduğunu söyleyerek, "Komutan 'bombalı saldırı var' dedi. Yüzbaşı Duran Keskin'in emriyle binanın sol köşesine geçtim. Bize 'kimseyi yaklaştırmayın gerekirse ateş edin' dedi. Baskıyla havaya ateş ettim. Binanın önünde Duran Keskin'in ateş ettiğini gördüm. Üsteğmen Yavuz, bizi alarak çöp konteynerinin oraya götürdü, arkadaşları çağırmamız için bizi içeri gönderdi. Kapıdakiler silahları bırakmamızı istedi, polislere teslim edildik. Suçlamaları reddediyorum, tahliyemi istiyorum." dedi.

- "'Duran Keskin, hedef gözeterek ateş ediyordu"

Tutuklu sanık Aykut Keklik, 2015 yılında vatani görevini yapmak için askere gittiğini, 15 Temmuz'da içtima için toplandıklarını, yola çıktıklarını, nereye gidildiğini bilmediğini, araçlardan indikten sonra adını bilmediği bir yüzbaşının kendilerini yanına aldığını, binadaki personeli alarak, aşağıya indirdiklerini ve personelle hiç konuşmadıklarını savundu.

Sanık Keklik, insanları bombalı saldırı olduğunu söyleyerek ikaz ettiklerini ileri sürerek, "Bir müddet sonra halkın sesi geldi. Duran Keskin hedef gözeterek ateş ediyordu. Şoka girdim. Tanıdığım güvendiğim subaylar halka ateş ediyordu. Mermilerim yere düşünce, başka birinin silahını alarak havaya ateş ettim. Üsteğmen Yavuz Sarıoğlu, toplanma emri verdi. Polisler bizi aldı, karakola götürdü. Rütbelilerin işlediği suçlardan sorumlu tutuluyoruz. Tahliyemi istiyorum." diye konuştu.

Duruşma, yarına ertelendi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber