Toplumların çözülmesinde birinci etken: Neme lazımcılık

Kaynak : Bugün
Haber Giriş : 09 Ekim 2007 09:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Boşvermişlik toplumsal bir hastalıktır. Belirtileri, sorumsuzluk, hassasiyetsizlik ve duyarsızlıktır. Bunların giderilmesi ile ancak boşvermişlik hastalığı tedavi edilebilir.

Kanunî, ilmine ve öngörüsüne çok güvendiği meşhur âlim Yahya Efendiye önemli bir soru sormak ister. Bunun için de bir kağıda güzel bir el yazısıyla, "Bir devlet ne zaman çöker? Devletimizin akıbeti sence nasıl olur?" diye bir soru yazar. O, kendi devrinde zirveyi bulmuş olan devletin sonunu merak etmektedir. Gelen cevaba göre de kendince yapacakları vardır, tedbir alacaktır.

Mektup Yahya Efendiye ulaşır. Esasen soru çok zor ve ciltlerle kitap yazılacak kapsamdadır. Ancak Yahya Efendi, zor meseleleri az sözle çözmekte usta olan atalarımızın genel üslubuna uygun olarak gelen mektubun arkasına tek cümle yazar ve mektubu padişaha geri gönderir. Yazdığı cümle şöyledir: "Neme lazım Sultanım!" Bu cevaptan pek hoşlanmaz padişah. Zira, o daha kapsamlı bir cevap; daha doğrusu bir "cevap" beklemektedir. Bu merakla Yahya Efendiye gider. Cevap isteğinde ısrarını bildirir, kendisini geçiştirmemesini ister. Yahya Efendi, çok düşündüğünü ve cevabı da en uygun bir şekilde ve açık olarak yazdığını söyler. Zira cevapta asırları aşan, bütün zamanların üzerinde olan temel bir düstur vardır. Bunu biraz şerh ederek şöyle açıklar Yahya Efendi: "Bir memlekette zulüm ve haksızlık çok yayılsa, zulmü görenler ve haksızlığın yayıldığını görenler 'Neme lazım!' diyerek uzaklaşsalar, fakirlerin, muhtaçların, yoksulların ve kimsesizlerin feryadı göklere çıksa; ama bunu hiç kimse duymasa, yani "neme lazımcılık" başını alsa gitse.. İşte o zaman bunların yaşandığı devlet çöker ve yok olur gider." Yahya Efendi bu minval üzere devam eder açıklamalarına....

Kanuni bunları büyük bir dikkatle dinler ve hepsini de tasdik eder. Memleketinde hakikati bu kadar açıktan ve net ifade eden bir alim bulunduğu için de Allah'a şükreder. Bu arada "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" sözü bizim atalarımıza ait olamaz. Çünkü onlar, neme lazımcı ve boş veren insanlar değillerdi. Ama günümüzde bu anlayış çok yerleşmiş, hatta sanki marifetmiş gibi atasözü olarak anlatılıyor. Böyle olunca insanlarımız şahitlik yapmaktan, ucu kendilerine dokunabilir diye gördüklerini anlatmaktan çekiniyorlar. Ancak devlet veya bizim manevi hayatımız ne zaman çöker sorusunun cevabı da burada. İnsanlar her olay karşısında "Neme lazım, ucu bana dokunur, belaya bulaşmayayım" derse ortada ne devlet kalır, ne de manevi hayat adına bir düzen.

NEME LAZIM DEMEYiN!

İşin aslını düşünecek olursak, "neme lazımcılık" bize en uzak olması gereken bir özellik. Zira bizim Peygamberimiz asırlar öncesinden bize gördüğümüz yanlışlığı önce elimizle, yani güç ve imkanlarımızla, gücümüz yetmiyorsa dilimizle, nasihatle müdahale edip düzeltmemizi söylüyor. Ancak insanın bunların hiçbirisine gücü yetmiyorsa veya söylediği zaman yanlışlık katlanacaksa en azından kalbiyle o işe razı olmadığını, onu onaylamadığını göstermesini tavsiye ediyor; tabi bu sonuncusunun imanın en düşük derecesi olduğunu da ilave ederek. Allah Rasulü (sas)'in, "Hepiniz çobansınız, herkes maiyetinden mesuldür. Aile reisi, ailesinden, devlet başkanı da halkından sorumludur.", "Müminler bir bedenin uzuvları gibidirler. Nasıl bedendeki bir organ rahatsız olunca ondan diğer organlar ve bütün uzuv rahatsız olursa, müminler de aynı şekilde kardeşlerinin dertlerini ruhlarında hissederler.", "Komşusu açken tok yatan bizden değildir.? "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.".. gibi pek çok hadisi neme lazımcılık ve boş vermişliğin mümine yakışmayacağını çok açık bir şekilde gösteriyor.

BOŞVERMŞLiK TOPLUMSAL BiR HASTALIK

Neme lazımcılığı boşvermişlik kelimesiyle de ifade edebiliriz. Bu anlamda Japonların sanayi ve teknikte ilerlemelerini değerlendirebiliriz. Bir Japon sanayici Japonların ilerlemesini mucize gibi bir şeye bağlamamak gerektiğini anlatır ve yaptıklarının sadece sözlüklerinden bir kelimeyi çıkartmak olduğunu anlatır. Sözlüklerinden ve beyinlerinden çıkardıkları kelime ise neme lazımcıların en çok kullandıkları kelimedir: "Boşvermek" Böyle olunca hiçbir Japon çevresinde olanlara karşı boş vermişlik yapamayacak ve ilerleme yolu açılacaktır. Boşvermişlik toplumsal bir hastalıktır. Belirtileri, sorumsuzluk, hassasiyetsizlik ve duyarsızlıktır. Bunların giderilmesi ile boş vermişlik hastalığı tedavi edilebilir. İnsan kendini toplumsal problemlerden çeker, etrafında olan olayları görmezden gelir, gördüklerini saklar ve yanı başında yaşanan haksızlıklara müdahale etmeyi neme lazım diye umursamazsa hastalık iyice yerleşir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber