Her gün yeni bir ümitle uyanıyoruz: Evde 35. gün geride kaldı

Kovid-19 salgınını önlemek için alınan tedbirler birçoğumuzun hayatını değiştirdi. 65 yaş üstü vatandaşlar 35 gündür, 20 yaş altındakiler ise 22 gündür dışarı çıkamıyor. Yaşlılar en çok yakınlarıyla kucaklaşma, sarılmayı özledi. Ama karamsar değil, iyimserler. "Her gün yeni bir ümitle uyanıyoruz" diyorlar.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 26 Nisan 2020 07:30, Son Güncelleme : 26 Nisan 2020 08:31
Her gün yeni bir ümitle uyanıyoruz: Evde 35. gün geride kaldı

Koronavirüs her yaş grubundan insanı etkiledi. Ancak en çok çocuk ve yaşlıların hayatlarını değiştirdi. Korana ile mücadele kapsamında getirilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle 65 yaş üzerinde olanlar 35 gündür, 20 yaş ve altındakiler ise 22 gündür dört duvar arasında yeni bir dünya kurdu. Şimdi hükümet özellikle 65 yaş ve üzeri için hafta sonlarında 3 saatle sınırlı sokağa çıkma izni getirmeye hazırlanıyor. Yeni Şafak olarak 'evdekilerin' sesine kulak verdik. Karantina günlerinin nasıl geçtiğini sorup, çağrılarına aracılık ettik.

ASLA KARAMSAR DEĞİLİM

CEMİLE YÜCEL (65): "Koronavirüs salgınından ilk haberdar olduğumda gerçekten şok oldum. Hayatın bittiğini ve dünyanın sonunun geldiğini düşündüm. Dehşete kapıldım. Ancak zaman geçtikçe böyle olmadığını anladım tabii ki. Kurallara uyup, hiç evden çıkmıyorum. Mümkün olduğu kadar temizliğe dikkat ediyorum. Çocuklarımı, ailemi, arkadaşlarımı çok özledim. Yaş itibarıyla ben kolera salgınını da gördüm. O zamanlar ülkemizin şartları her yönden kötüydü. Şimdi sağlıkta ne kadar ileride olduğumuzu gördükçe ümitlerim artıyor. Hiç karamsar değilim."

TEDBİRSİZ İNSANLAR BENİ KORKUTUYOR

İLHAN DURSUN (70): "Çin'de koronavirüs ortaya çıktığı zaman bütün dünyaya yayılacağını tahmin ettim. Türkiye'de tedbirler alınmaya başladığında hazırdım. Sadece ara sırada alışveriş için dışarı çıkıyorum. Maske ve eldiven takıyorum. Her şeyi dezenfekte ediyorum. Bu sürecin geçeceğine inanıyorum. Ancak beni cahil ve tedbirsiz insanlar korkutuyor. 14 gün karantina süresi koymuşlar. Herkes kendini 14 gün korusa virüs yayılmaz. Ben artık torunumla görüntülü konuşmak istemiyorum. Ona sarılıp koklayacağım günü özlemle bekliyorum. İnsanlar bilinçli olup başkalarının hakkını gasp etmez ve tedbirlere uyarsa biz de normal yaşantımıza dönebiliriz."

OKULA DÖNECEĞİM GÜNLERİ BEKLİYORUM

ESMA FARSAK (9): "Bu virüsü ilk duyduğumda çok şaşırdım ve kendimi çok kötü hissettim. Bana da virüs bulaşırsa diye korktum. Okula gidemeyeceğimi duyunca daha da çok üzüldüm. Dışarı çıkamıyoruz, gezemiyoruz. En çok anneannem ve babaannemi özledim. Onları kaç aydır görmüyorum. Şimdi eskisi kadar korkmuyorum ve geçeceğini düşünüyorum. Okuluma ve sevdiklerime kavuşacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum.

GÜNE ÜMİTLE UYANIYORUM

LÜTFİYE TURGAY (77): Her sabah kalktığımda, "Bugün ne olacak? Her şey yoluna girecek mi?" diye ümitle uyanıyorum. İyi ve güzel günleri bekliyorum. Zaman çok zor geçiyor. Kronik hastalıklarım olduğu için kızım yalnız kalmayayım diye beni evine getirdi. Burada bana iyi bakıyor. Ancak evimden, bahçemden ve komşularımdan uzak olmak zor geliyor. Hayatta ve sağlıklı olduğum için şükür ediyorum. Ülke olarak bunu atlatacağımıza inanıyorum."

SEVDİKLERİMİ KAYBETMEKTEN KORKUYORUM

MEHMET HALİT BİRAY (12 ) : "Koronavirüs arkadaşlarımla görüşmeme engel oluyor. Bir öksürüşümde bile korona olduğumu düşünüp korkuyorum. Annem dışarıdan maskeli olarak geldiği halde tedirgin oluyorum. Bu virüs sevdiklerimi kaybetme korkusuna neden oluyor. Okulda arkadaşlarımla oynadığım oyunları, beden dersini özledim. Salgın bittiğinde dışarı çıkıp gezmeyi, annemle yürüyüş yapmayı ve denize gitmeyi istiyorum."

EL ELE VERİP OYUNLAR OYNAYACAĞIZ

SERRA SEVER (7): "Ülkemizde çok fazla koronavirüs vakası var. Her gün birileri ölüyor. Allah rahmet eylesin. Evdeyiz biliyorum çok üzülüyoruz. Ama üzülmemize gerek yok birlikte güçlü olacağız ve o virüsü yeneceğiz. Yine sokaklara çıkacağız, parklarda arkadaşlarımızla el ele verip oyunlar oynayacağız. Sevdiklerimize kocaman sarılıp onları öpeceğiz. Ama şimdi evde kalma vakti. Hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız, sokaklara çıkmamalıyız."

GENÇLER GÖNÜLLÜ KARANTİNADA

Bir de yaşları gereği dışarı çıkmaları yasak olmasa da gönüllü olarak kendine yasak koyanlar var. Onların tek isteği de herkesin kurallara uyması ve bir an önce hayatın normalleşmesi. Düğün hazırlıkları yaparken virüs nedeniyle planlarını erteleyen Rabia Kılıboz (23), ilk başlarda çok panik yaptığını ancak sonrasında duruma ayak uydurduğunu söyledi. Kılıboz "Koronavirüs hepimizin bakış açısını değiştirdi. Hayatı normal yaşayabilmenin, sevdiklerimizi istediğimiz zaman görüp vakit geçirmenin ne kadar önemli olduğunu fark ettirdi. Bu bir süreç elbette bitecek yine güzel günlere, ertelemediğimiz hayatlara kavuşmak umuduyla" diye konuştu.

Ahmet Sağıroğlu (22) da şunları söyledi: "Bugün hepimiz büyük bir savaşın içerisindeyiz. Yalnızca "sabır" piyadelerimizle, "bilim" tanklarımızla, "tedbir" uçaklarımızla ve nihayetinde "umut" bombalarımızla kazanabileceğimiz bir savaş. "Sağlık ordumuz bu işgalci virüsü elbet yurdumuzdan atacaktır." İşte o gün, yine balkonlarımızda hep beraber şu şarkıyı söyleyeceğiz."

Üniversiteden yeni mezun olan ve işe başlayan Şükran Özsoy (23) da bir aylık mesaisinin ardından eve çekilmek zorunda kalanlardan. Özsoy, "Virüs dolayısıyla işten çıkmak zorunda kaldım. Dışarı çıkmak fikri bile çok korkunç geliyor halen. O kadar çok şey öğrendik ki aslında, yaşadığımız her an bizim için bir lüksmüş. Sevdiklerimizle geçirdiğimiz her anın kıymetini öğretti bizlere. Güzel günlere umutla"

Hatice Saka

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber