DSP: TSK tartışılır hale geldi
Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Sekreteri Masum Türker, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör örgütüne yönelik operasyonlarda bilgi kirliliği yaşandığını ve Türkiye'de güvenilir kurumların tartışılır hale getirildiğini de öne sürdü.
Genel Sekreter ve Devlet eski Bakanı Türker, DSP İstanbul milletvekili Hasan Macit, Denizli milletvekili Hasan Erçelebi ve DSP Denizli İl Başkanı Özkan Fidan'ın da katıldığı bir basın toplantısı düzenledi. DSP İl Teşkilatı'nda düzenlenen ve partililerin de bulunduğu toplantıda gündeme ait açıklamalar yapan Türker, Silahlı Kuvvetler'in PKK'ya yönelik operasyonuyla ilgili şu yorumları yaptı: "Başbakan ulusal sesleniş konuşmasını yapsaydı ve iptal etmeseydi, harekatın kararlılıkla devam ettiğini söyleyecekti ancak ardından Genelkurmay, harekatın durduğunu açıkladı. Ya ABD Genelkurmay'ın bu harekatı durduracağını biliyordu ve dünyaya mesaj vermek için o günlere yakın geldi ya da hükümet, Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı arasında kopukluk var. Son günlerde bu harekat boyunca gizli bir el ve belli gazetelerde, Cumhurbaşkanı'nın başkomutan olduğunu hatırlatmaya çalışılıyordu. Şehit verdiğimiz, Türkiye için kutsal olan bir olayda bile bilgi kirliliği oluşturularak, Türkiye'de güvenilir kurumları tartışılır hale getirmeye çalışıyorlardı. Kıbrıs harekatının başlamasını da bittiğini de dönemin başbakanı Bülent Ecevit açıklamıştı." Türkiye'nin ikinci bir çuval vakasıyla karşı karşıya olduğunu da iddia eden Masum Türker, "Özellikle Başbakan'ın seslenemediği ulusa sesleniş yazısını erken duyurması ve bu konuda farklı şeyler olması manidardır. Burada Türkiye, ikinci kere bir çuval harekatıyla karşı karşıyadır. Herhalde bu her şeyi açıklıyor" şeklinde konuştu.
Anayasa değişikliği sonrasında üniversitelerin baskı altına alındığını iddia eden ve bu ortamda vatandaşların sessiz kalmasını Hitler dönemiyle bağdaştıran Türker, "Üniversitesi özgür olmayanların başına neler geldiğini, 1980'de askeri hükümet zamanında yaşadık. Şu anda üniversite yönetimlerine baskı rejimi yapılıyor. Üniversiteler baskı altına girdiği zaman vatandaşlarımızın çoğu sessiz kalmıştır. Bu konu Hitler döneminde yaşanmıştır. O zaman herkesi götürdüler, papaz sesini çıkarmadı ancak en son papaz götürüldüğünde, onun için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı" dedi.
İşten çıkarılan kadın sayısının 237 bine ulaştığını söyleyen Türker, "Şu anda çalışmayan toplam ev kadını sayısı 12 milyon 300 bine çıkmıştır" ifadelerini kullandı. Kredi kartı borcunu ödemeyenler içinde ilk sırayı öğretmenlerin aldığını kaydeden Türker, sözlerini şöyle tamamladı: "Her 100 öğretmenin 93'ü borçla yaşıyor. Şu anda kredi kartında kara listeye alınanlardan öğretmenlerin sayısı yüzde 120 artış göstermiştir"