Türkiye 'Temiz Ülke' sıralamasında 77 inci sırada

Haber Giriş : 21 Ekim 2004 01:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Uluslararası Saydamlık Örgütü tarafından açıklanan 2004 Yolsuzluk Algılama Endeksi, Türkiye'de yolsuzluklarla mücadele noktasında ilerleme olduğunu ortaya koydu.

Türkiye'nin son 4 yıldır yolsuzluk algılama endeksi derecesindeki gerileme durdu ve 10 üzerinden yapılan değerlendirmede geçen yıl 3,1 olan derecesi 3,2'ye yükseldi. Türkiye, örgütün ?Temiz Ülke' sıralamasında 146 ülke arasında geçen yıl olduğu gibi 77. sırada yer aldı. Bu iyileşmenin sebeplerinden biri, hükümetin yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yasal düzenlemeleri gerçekleştirmeye başlaması oldu. Gerek Uzan ve Aksoy Grubu'na gerekse Alaattin Çakıcı, Sedat Peker gibi organize suç örgütlerine yönelik operasyonlar yurtdışında olumlu yankı uyandırdı.

Yolsuzluk algılama endeksinde derecelendirme 10 üzerinden yapılıyor ve puan ne kadar yüksekse ülkenin o kadar ?temiz', yani yolsuzluğun az olduğu algılamasını ifade ediyor.

Endeksin oluşturulması için yapılan ankette, ağırlıklı olarak yolsuzluk derecesinin dışarıdan nasıl algılandığını ortaya çıkarmak amacıyla uluslararası ticari ilişkisi olan kişilere soru soruluyor. Endeksin hazırlanmasında 12 bağımsız araştırma kuruluşu görev alırken 18 ayrı anket çalışması yapıldı. Türkiye için toplam 13 anket uygulaması yapıldı. Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği tarafından dün açıklanan Uluslararası Saydamlık Örgütü araştırmasına göre, yolsuzlukta en temiz üç ülke 9,7 derece ile Finlandiya, 9,6 ile Yeni Zelanda ve 9,5 ile Danimarka olurken, en kirli ülkeler sıralamasında ise 1,5 derece ile Haiti, 1,5 ile Bangladeş ve 1,6 ile Nijerya ilk üç sırada yer aldı.

Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği Başkanı Erçiş Kurtuluş, Türkiye'nin yolsuzluk notundaki artışı olumlu bulsa da temiz ülke sıralarında hâlâ alt sıralarda yer aldığımıza dikkat çekti. Temiz toplumun lokomotifi olmak durumundaki siyaset kurumunun istenilen yapıya kavuşturulması için gereken özenin yıllardır gösterilmediğinin altını çizen Kurtuluş, milletvekilliği dokunulmazlığının kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılması gerektiğinin üzerinde durdu. Kurtuluş, Siyasal Ahlak Yasası'nın yıllardır çıkarılmamış olması sebebiyle siyasal yapımızın ve siyasetçilerimizin tutum ve davranışlarının temiz siyaset kriterlerine uydurulamadığını da hatırlatarak, "Bu durum halkın temiz topluma inancını zayıflatarak bireylerin yolsuzluk ekonomisinden pay alma eğilimini hızlandırmaktadır." dedi. Kurtuluş Türkiye'nin temiz ülke sıralamasında üst sıralara tırmanması için yapması gerekenlerin de bulunduğunu hatırlattı. Bunun için TBMM'ye sunulmuş bulunan Yolsuzlukla Mücadele Kanunu Tasarısı'nın kapsamının genişletilmesi ve siyasetten bağımsız bir Yolsuzlukla Mücadele Kurumu'nun oluşturulması isteniyor. Milletvekili ve siyasetlerin yapamayacakları işleri ve uyması gereken kuralları belirleyecek Siyasal Ahlak Yasası'nın ivedilikle çıkarılmasını talep eden Kurtuluş, "Yolsuzlukların ortaya çıkarılmasında tarihsel olarak çok önemli görevler yerine getirmiş bulunan teftiş kurullarının kaldırılmasına yönelik karardan vazgeçilmelidir. Devlet İhale Kanunu'nun uygulamalarında ileri sürülen ve yolsuzluğa kaynak oluşturan eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir." diye konuştu.

?Yargıdaki kirlenme cesaret verdi'

Yargı kurumunun uzun yıllardır kendi bünyesindeki sapmaları görüp önlem alamadığına dikkat çeken Kurtuluş, şunları söyledi: "Yargıdaki kirlenme, yolsuzluk odaklarına güç ve cesaret verecek düzeye çıkmıştır. Temiz toplum için gerekli toplumsal ahlakın giderek zayıflaması sebebiyle yolsuzluklara ortak olma toplumda utanılacak bir davranış olarak algılanmamaya başlamıştır. Siyasal partilerde, yargıda, bürokraside ?Benim hırsızım iyidir' anlayışı ve katı mesleki korumacılık önlenememiştir. Siyasetin finansmanını saydamlaştıracak ve seçim harcamalarını etkili bir denetim altına sokacak yasal düzenlemeler geciktirilmektedir. Her vesile ile çıkarılan af kanunları ile yolsuzluk özendirilmektedir."

Türkiye'nin yolsuzluk notunun düşük olmasında toplumun da katkısının bulunduğunu vurgulayan Kurtuluş, yolsuzlukla savaşta toplumun bütün bireylerine görev düşmesine rağmen insanlarda bir ?nemelazımcılık' ve kahramanlığı hep başkalarından bekleme alışkanlığı bulunduğunu kaydetti. Kurtuluş, yolsuzluklara karşı çıkan, yolsuzluk odakları ile mücadeleyi göze alan siyasetçi, yargı mensubu, bürokrat ve sivil toplum liderlerinin belli çıkar odaklarının karalama kampanyaları karşısında yalnız bırakılmamaları gerektiğini de sözlerine ekledi.

Polis operasyonları gündemden düşmedi

Uzanlar'ın 219 şirketine el konuldu.

Erol Aksoy'un 38 şirketine el konuldu.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker grubuna yönelik operasyon ve mallarına el konma kararı alındı.

Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın Yargıtay ile arasındaki yakınlık deşifre edildi. Kamuoyu yargı-mafya ilişkisinde ismi geçen yargı mensuplarının üzerine gidilmesini istedi.

Türkiye'nin ?temiz ülke' derecesi niçin yükseldi?

Hükümet, Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yasal düzenlemeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçirmeye başladı.

Finans sektöründe yapılaşan yolsuzluk ve hortumlama mekanizması kontrol altına alınırken, banka hortumlayanların bütün mal varlıklarına el konuldu. nUluslararası ticari ilişkilerin ağırlığının ve bu konuda üst düzey yöneticilerle yabancı iş çevreleri arasında diyaloğun artırılması sonucu bu düzeylerdeki yolsuzluk ve rüşvet olayları düşüşe geçti.

Önceki dönemlerde tartışma konusu olan; ancak koalisyon pazarlıkları ile yargıya aktarılması engellenen bazı büyük boyutlu yolsuzluk iddiaları TBMM tarafından yeniden ele alınarak Yüce Divan kurumuna işlerlik kazandırıldı.

Bilgiye Erişme Yasası sınırlı bir biçimde de olsa hayata geçirildi.

Kamu görevlileri için ahlâk kurallarını düzenleyen yasanın parlamentodan geçirilmesi olumlu beklentiler oluşturdu.

Yolsuzlukla mücadeleyi etkin kılmak amacıyla bazı uluslararası anlaşmalar Meclis'te kabul edilerek yürürlüğe girdi.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber