Öğrenciler, en çok 'kulak çekme' cezazasından şikayetçi...
İlköğretim okulu öğrencilerinin en çok ''kulak çekme'', ''tahta sildirme''
ve ''ayakta tutma'' cezalarından şikayetçi oldukları, dayak olaylarının alt
sosyoekonomik düzeylerdeki okullarda daha yaygın olarak görüldüğünü ortaya çıkardı.
Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Alanlar Bölümü Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Adnan Gümüş, İlköğretim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Songül Tümkaya
ve Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Turan Dönmezer tarafından, Adana'daki 12 ilköğretim
okulunda, 868 öğrenciyle yapılan araştırma sonucu, öğrencilerin en çok ''kulak
çekme'', ''tahta sildirme'' ve ''ayakta tutma'' cezalarından şikayetçi olduklarını
belirledi.
Araştırmaya göre, okullarda, yasaklama ve yoksun bırakma uygulamalarına yaygın
olarak rastlanıyor ve öğrencilerin yaklaşık yüzde 50'si bu tür davranışlarla
karşı karşıya geliyor.
''Kötü bir davranış yaptıklarında okulda kendilerine ne yapıldığı'' konusundaki
soruya, öğrencilerin yüzde 50'si, bir çeşit ceza olarak nitelendirdikleri ''tahta
sildiriliyor'' yanıtını verdi. ''Tahtayı sildirme'' tarzındaki fiziki zorlamalar
daha çok alt sosyoekonomik semtlerde rastlanırken, üst sınıf okullarda ise daha
çok ''fazladan ders- ödev verme'' tarzı cezalandırmalar artış gösteriyor.
Bu arada, öğrencilerin en çok ''kulak çekme'' davranışlarıyla karşılaştıkları,
yüzde 37.8'i ''bazen'', 37.1'i ''hiç'', yüzde 10.1'i ''çoğunlukla'', yüzde 15'nin
ise ''her zaman'' bu durumla karşılaştıkları belirlendi.
''Tebeşir fırlatma'' davranışının neredeyse hiç yapılmadığı belirlenirken, dayakla
hiç karşılaşmayan öğrenci oranının ise okullara göre yüzde 35 ile 60 arasında
değiştiği, ortalamasının ise yüzde 46.7 olduğu belirtildi. Sopa-dayak olaylarının
da alt sosyoekonomik düzeylerdeki okullarda daha yaygın olarak görüldüğü ifade
edildi.
Araştırmada, öğretmenlerden aylık olarak en az bir kez dayak yiyenlerinin oranı
yüzde 28.5'i bulurken, yüzde 45'inin son bir yıl içinde en az bir kez dayak
yediği, buna karşın hiç dayak yemeyenlerinin oranının ise yüzde 36'da kaldığı
saptandı.
FİZİKİ CEZA VE ENGELLEME
Doç.Dr. Gümüş, ''okullarda olumlu tutum ve davranışların neredeyse istisnai
düzeyde'' kaldığını belirterek, ''Öğrenciler pek çok fiziki ceza ve engellemeyle
karşılaşmaktadır'' dedi.
Gümüş, şunları kaydetti:
''Okullarda kötü muamele, aşağılanma, yasaklama, yoksun bırakma, alaya alma
ve küçük düşürme davranışları oldukça yaygındır. Hem öğretmenler, hem öğrenciler,
okullarda dayağa çok rastlandığını ifade etmektedirler. Sonuçta, bütün çocuklar
şiddete tanıklık etmekte, okullardaki bu disiplin anlayışı ve genel ortam daha
çok öğrencinin olumsuz bir benlik tasarımı geliştirmesine yol açmaktadır.
Öğrenciler kendilerini, aşağılanmış, tehdit edilmiş, reddedilmiş hissetmekte
ve daha fazla içe kapanmakta ya da psikosomatik düzeye varan tepkiler göstermektedir.
Sadece kendi benlik algıları değil, arkadaş ve aileleri önünde alay veya utanma-uzaklaşma
durumuyla karşı karşıya gelmektedirler.''
netgazete