MEB yöneticilik sınavları değerlendirmesi

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 16 Kasım 2009 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Eğitim kurumları yöneticilerinin atanmalarına esas olacak Müdürlük sınavı 01.11.2009 Pazar, Müdür Yardımcılığı sınavı ise 31.10.2009 Cumartesi günü yapıldı.

Sınav sonrasında birçok soru ile ilgili olarak yorumlar yapıldı. Hatta ve hatta soruların bakanlıkça yayımlanması sırasında Resmi yazışma kuralları ile ilgili bir sorunun iptal edildiği görüldü.

Belirlenen takvim gereği 15-16 Kasım 2009 tarihlerinde açıklanması gereken sonuçlarla ilgili meraklı bekleyiş devam ediyor.

Yönetmelik gereği de sınav sonuçlarının 15 günde açıklanması gerekmektedir.

Sınav soruları ile ilgili bir çok değerlendirmeyi memurlar.net'te ele almıştık. Soruların iptal edilip edilmemesi noktasında karar mercii sınav komisyonu. Yani biz ya da herhangi bir kişi yazdı diye soruların iptal edilmesi söz konusu olamaz.

Bizim yaptıklarımız değerlendirmelerden ibarettir.

Kaldı ki sorulara itiraz için 3 günlük süre kılavuzda verilmiş, bu süre içerisinde itiraz edilen sorular komisyona ulaştırılmıştır.

Komisyon bu soruları değerlendirecek ve muhtemelen sınav sonucu açıklanırken değerlendirmeye alınmayan yani herkes doğru yaptı kabul edilen sorular duyurulacaktır.

Sınav sonucunu kılavuzda duyurulduğu gibi 15 Kasım Pazar günü bekleyen adaylar tabii ki hüsrana uğramışlardır. Şahsen ben açıklamanın Pazar günü olmayacağı noktasındaki görüşümü arkadaşlara iletmiştim.

Birkaç günlük gecikmeyi de katılımcı sayısının çokluğundan çok görmemek gerektiğini ayrıca belirtmekte fayda vardır.

Sınav sürecini değerlendirecek olursak;

Öncelikle belirtmeliyiz ki her ne sebeple olursa olsun sınav uygulamasından vazgeçilmemelidir. Uygulama her yönüyle yerinde olmuştur.

Sınav sorularının hazırlanması ve sınavın uygulanması noktasında ÖSYM'nin devrede olması yönündeki haklı talepler yine haklı çıkmıştır.

Çünkü sorular çok tartışmalıdır. Resmi yazışma kurallarında ?veya? yı ?ve? diye yazmak, Protokol kurallarında tartışmalara yol açmak, Özel eğitimde merkez müdürünün görevi olmayanı sorarken müdür yardımcılarının görevlerinden bir maddeyi alıp yapıştırmak ve bunun müdürün görevi olabileceğini düşünememek, Disiplin yönetmeliği sorusunda birinde Ortaöğretim ibaresi koyarken diğerinde unutmak? gibi örnekler bunların en bariz göstergeleridir.

Soruların dağılımının iyi olduğunu söyleyen bir çok aday olmuştur. Unutulmamalıdır ki dağılım kılavuzda belirlenmiştir. Yani hangi konulardan soru çıkacağı bellidir.

Sorular üzerinde düşünülerek hazırlanmamış olduğunu gözlemlediğimizde hazırlama komisyonunda görev alanların konulara hakim olmadıklarını işin ehli olmadıklarını söylemek mümkündür.

Eğitim kurumları yöneticileri için açılan bir sınavda Anayasanın Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi ile ilgili 42.maddesini ya da değiştirilemez maddelerini sormak belki mantıklı olabilir fakat MGK ile ilgili maddenin numarasını sormak, üstelik seçenekleri verirken birbirine çok yakın vermek çok yerinde değildir.

Sınav soruları hazırlanırken temel felsefe MEB eğitim yöneticisinden neyi bilmesini bekler, bu konudaki en temel kural ve kavramlar nelerdir? Sorusuna cevap bulmak olmalıdır.

Özel eğitimde 4-5 kez tekrar eden 60-70 günlük sürelerin ayrımını sormak ayrıntıya girmektir. Amaç her şeyi ezberletmek değil öğrenilmesini, temel bir yaklaşım kazanılmasını sağlamak olmalıdır.

Bu yönden incelendiğinde soruların hazırlanışı noktasında çokta kaliteli olmadığını söylemek mümkündür.

Soruları önceden bilenlerin durumu:

Birçok site, kaynak, sendika ya da kişinin açıklamalarında soruların önceden tespit edilebildiği yönünde yayınların yapıldığına şahit olunmuştur. Bunlar normaldir çünkü mevzuat bellidir ve mevzuatta sorulacak soruları tahmin edebilmek muhtemeldir. Fakat birkaç sorunun dışında birebir (noktasına virgülüne kadar) tahmin edebilmek tabii ki mümkün değildir. Bu durum kafalarda soru işareti doğurur fakat bu sınavlarda böyle bir durumla karşılaşılmamıştır.

Düşünün ki 3071 sayılı kanun 1 sayfalık bir kanundur ve çıkabilecek soru sayısı 10'u geçmez. Bu durumda bunları tahmin etmek tabii ki zor değildir.

Sonuç olarak;

Sınavdan vazgeçmek asla düşünülmemelidir.

Sonuçlar ve istatistikler bir an önce açıklanmalıdır. (Kazanan sayısı illere göre dağılımı,-sonuç belgesinde il de ve genelde kaçıncı olunduğu belirtilebilir-, hangi puan aralığında kaç kişinin bulunduğu gibi bilgiler açıklanmalıdır)

Duyuruların ivedilikle yapılması illere göre keyfiyetler yaşanmaması için bakanlık tarafından takvim belirlenmeli ve süreç tüm ülke de aynı anda başlatılmalıdır.

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber