'Kredi kartları yasa taslağı olumlu, ama düzeltimeye muhtaç'

Haber Giriş : 10 Mart 2005 10:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından hazırlanan yasa taslağını değerlendiren Tüketiciler Birliği Başkanı Av. M. Bülent Deniz; ?tasa taslağı olumlu bir adım olmakla beraber düzeltilmeye muhtaçtır? dedi.

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Av. M. Bülent Deniz konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır:

2003/Eylül ayından bu yana derneğimizin dikkat çektiği kredi kartları sorunu, nihayet siyasi iktidarın gündemine girmiş bulunmaktadır. Bankaların agresif pazarlama yöntemleri, ekonominin gereklerine ve koşullarına aykırı faiz oranları, çıldırtan taksit sayıları ve benzeri nedenlerle sosyal patlamaya doğru giden kredi kartlarına ilişkin olarak dile getirdiğimiz uyarı ve önerilerin sonucunda, BDDK. tarafından hazırlanan Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu Yasa Tasarısı, olumlu bir gelişmedir. Ancak bu taslak bazı eksiklikleri, tüketici aleyhine düzenlemeleri bünyesinde barındırmaktadır.

Derneğimizce taslak üzerinde yapılan inceleme sonucunda şu sonuçlara ulaşılmıştır:

1. 8/II. maddede belirtilen, kredi kart borcunu ödemeyen tüketicinin 2 yıl süre ile kredi kartı edinememesine ilişkin düzenleme yerinde değildir. Kişinin yaşamında meydana gelmesi muhtemel olumsuz gelişmeler nedeniyle ödeme güçlüğü içine düşen tüketicinin bilâhare ödemelerini yaparak borcunu kapatması halinde, 2 yıllık kart edinme yasağına ve 10.000 YTL. Para cezasına tâbi olması, tüketicileri ekonominin dışına itmek demektir. Bu düzenleme taslaktan çıkarılmalı, borcunu ödeyen tüketicinin ?kara listeden? çıkartılarak, ekonomik yaşam içinde yerini alması sağlanmalıdır.

2. Kredi kartının dünya uygulamasında, tüketicinin kimlik göstermesi söz konusu olmayıp imza kontrolü yeterli sayılmaktadır. Bu genel uygulamanın aksine, talep halinde tüketicinin kimlik ibraz etmek zorunda olması kabul edilebilir değildir. (md. 17/III, 18/II) Bu düzenlemenin kaldırılarak, imza kontrolünün yeterli sayılması gerektiğini belirtiyor, kimlik mecburiyetine ilişkin içtihat kararı veren Yargıtay'ın da, bu konudaki görüşünü dünya uygulamasını dikkate alarak,değiştirmesini bekliyoruz.

3. Şu andaki mevcut sorunların nedenlerinden biri de, kredi kartına yapılan uzun vadeli taksitlendirmelerdir. 24 aya varan çılgın taksitlendirmelerin önüne geçecek madde taslağa eklenerek, tüketicinin istikbalini ipotek altına alması engellenmelidir.

4. Hazırlanan taslak kamuoyunun temel beklentisi olan faize sınırlama getirmesi yönünden eksik durumdadır. Her ne kadar sözleşme ve gecikme faizi için hukukun temel kuralı olan ?sözleşme serbestiyeti' doğru bir tercih olarak görünse de, kart sahipliğinin 27 milyona ulaşması ve bankaların mevcut düzendeki akıl almaz faiz uygulamaları karşısında, sözleşme ile kararlaştırılacak faiz oranının tespitinde, tüketicinin bankaların insafına bırakılması yerine, konunun ?kamu düzeni'ni ilgilendirdiği mülahazasıyla sınır getirilmelidir. Tüketiciler Birliği olarak sözleşme faizinin, bankaların 1 yıllık mevduata verdiği faizin en fazla iki katı olmasını öneriyoruz.

5. Hazırlanan taslağın, kredi kart uygulamasının günümüzde yol açtığı sorunlara çözüm getirmesi, ?yasaların geriye yürürlü olmaması ilkesi' nedeniyle mümkün görünmemektedir. Halen 27 milyon civarındaki kredi kart kullanıcısının banka ile ilişkilerini kapsamaması bir yana, halen ?kartzede' olmuş veya asgari tutarı ödeyerek borcunu ötelemek zorunda kalan milyonlar için, hazırlanan taslağın yeni bir çözüm getirmemesi önümüzde ciddi bir sorun olarak durmaktadır. Af veya benzeri kolaycı ve tepki çekebilecek çözümlere girmeden ve en önemlisi hukukun temel ilkelerini zedelemeden ve üstelik bankacılık sektörünün de bu taslağa ilişkin direnç ve tepkisini arttırmadan, mevcut kart sorunlarına da çözüm üretmek mümkündür. Bunun için siyasi iktidar kontrolü altındaki kamu bankaları aracılığı ile geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen nema ödemelerinde izlenen yöntemde olduğu gibi, kartzedelere mevcut tüketici kredisi faizleri üzerinden kredi açılarak veya kamu bankalarının faizi daha düşük olan kredi kartlarının aktif ve yoğun pazarlanması yöntemiyle, kartzedelerin diğer bankalara olan kredi kart borçlarının ödenmesini sağlamalıdır. Kuşkusuz bankaların da akıl dışı faizleri bir kenara bırakarak, sorunlu kart sahipleriyle mâkul çözüm arayışına girmesi gerekmektedir.

Taslakla ilgili varılan tüm sonuçlar ve diğer teknik katkılarımız 15 Mart 2005 tarihine kadar BDDK ya, akabinde TBMM ilgili komisyonlarına sunulacaktır.

Tüketiciler Birliği olarak sözkonusu taslağın temel olarak yanında olduğumuzu belirtiyor, önerilen iyileştirmeleri içerecek şekilde bir an önce yasalaşmasını istiyoruz.

Av. M. Bülent Deniz

Genel Başkan

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber