Teknik Öğretmeniz Ama...

657 sayılı Devlet Memurları Kanunumuz ilginç ayrımcılıklar içermektedir. Bugün teknik öğretmenler arasında yaşanan bir ayrımcılığa sayfalarımızda yer veriyoruz. Bu ayrımcılık Kanunun 36. maddesinde kaynaklanmaktadır. Buna göre eğer erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunu iseniz mesleğe başladığınızda bir derece alabiliyorsunuz. Ama kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulu ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun iseniz mesleğe başlarken ek bir derece alamamaktasınız. Ayrıntılar için başlığa tıklayın.

Haber Giriş : 30 Mart 2005 00:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kısa bir süre önce 1991 yılından sonra memurluk görevine başlayanlara bir derece verilmişti. Hükümet, bu uygulaması ile 1991 yılından önce göreve başlayan öğretmenler ile 1991 den sonra göreve başlayanlar arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmıştır.

Benzer bir eşitsizlik de Kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulu ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun olan öğretmenlerimiz ile Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunları arasında vardır. Memurlara bir derece verilmesine yönelik yasa çıkarılırken bu eşitsizlikte düzeltilir zannetmiştim. Ancak iş başındaki hükümet de bu eşitsizliği görmezden gelmiştir.

Kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulu ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun olan ve halen M.E.B lığında öğretmen olarak çalışan bu kişiler 12.5.1992 tarih ve 21226 sayılı resmi gazetede yayınlanan 3795 sayılı Bazı Lise, Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanuna göre ?teknik öğretmen? statüsündedirler.

Aynı yasa ile kendileri gibi teknik öğretmen ünvanı ile çalışan Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunu olup da M.E.B lığında öğretmen olarak çalışan öğretmenler ise fazladan bir derece alarak göreve başlamaktadırlar. Bu ayrımcılığın çözümü ise hükümet tarafından çıkarılacak kanun hükmünde kararname ile mümkün olmaktadır.

Bu yazımız da bu durumu hukuki açıdan incelemeye çalışacağız. Daha önce açılan davalara ve bu davaların hüküm fıkralarına Anayasamıza,657 sayılı yasaya ve 3795 sayılı yasalara atıfta bulunarak hukuken ne yapılmalıdır sorusunun cevabını arayacağız.

Anayasa'nın 10. maddesinde "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar." denilmektedir.

657 sayılı yasanın 36-A/2 fıkrasında ?Dört yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenlerden yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar sıfatını almış olanlar ile bunlardan öğretmenlik hizmetinde çalışanlar, Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu, Erkek Teknik Öğretmen Okulu ve Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu mezunları, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ile Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu mezunları1, Teknik Eğitim Fakültesi (Yüksek Teknik Öğretmen Okulu) ve Güzel Sanatlar Fakültesi, (İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu) mezunları2, öğrenimlerine göre tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece,? verileceği, 3795 sayılı yasanın 3/d maddesinde ?Lise üstü dört yıl süreli yüksek teknik öğretim gören erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunları ile kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulunun ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun olanlara "teknik öğretmen", ?. Ünvanı verilir. İfadelerine yer verilmiştir.

12.05.1992 tarihinde T.B.M.M eğitim durumlarına göre kimlere hangi unvan yetki ve sorumlulukların verilmesi hususunda bir düzenleme yapma ihtiyacı hissetmiş ve 3795 sayılı yasa ile bu düzenlemeyi gerçekleştirmiştir. Bu yasaya ihtiyacın olduğu kesindir. Ve ciddi bir boşluğu da doldurmuştur. Bu yasanın çıkarıldığı 1992 yılında ?teknik öğretmen? ünvanı verilen Kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulu ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun olan öğretmenlerimizin de kendileri gibi ?teknik öğretmen" kabul edilen Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunu olanlarla aynı dereceden memurluk görevine başlamaları için gerekli düzenlemenin yapılması gerekirdi. Ancak bu yapılmayarak bu öğretmenlerimiz mağdur edilmiştirler.

Kişilerin Devlet memurluğu görevine hangi derece ve kademeden başlatılacağı mezun oldukları okul ve aldıkları eğitim düzeyine göre 657 sayılı yasanın 36. maddesinde açıklanmıştır. Teknik personelin; eğitim seviyelerine göre unvanları ise 3795 sayılı yasanın 3. maddesinde belirtilmiştir. 3795 sayılı yasa çıkarılırken 657 sayılı yasanın 36.A/2 maddesinin tekrar düzenlenmesi ve 3795 sayılı yasanın 3/d bendinde ?teknik öğretmen? statüsüne getirilen Kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulu ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun olan kişilerinde 36-A/2 madde kapsamına alınmaları gerekirdi. Bu düzenleme için meclisten geçmesi gereken bir kanuna ihtiyaçta yoktu. 657 sayılı yasanın 36/G maddesi gereği M.E.B lığının teklif götürmesi ile Bakanlar kurulunun yapacağı düzenleme yeterli olacaktır. 3795 sayılı yasanın kabul edildiği dönemdeki hükümet bunu yapmamıştır. Hükümetler değişmesine rağman geçen süreçte hiçbir hükümet bu soruna el atmamıştır. Bunun yapılmamış olması Anayasa'nın "Kanun önünde eşitlik" ilkesini belirleyen 10. maddesine aykırılık arz etmektedir. Anayasa'nın 10. maddesinde, herkesin ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğunun, hiçbir kişiye veya sınıfa ayrıcalık tanınamayacağı kuralına bağlanmıştır. 3795 sayılı yasa ile teknik öğretmen statüsüne alınan Kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulu ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun olan öğretmenlerimizin kendileri gibi teknik öğretmen statüsünde olan Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunu olan öğretmenlerle aynı derecede memuriyete başlatılmaması Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.

Tabi ki yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı olacağı anlamına gelmez. Ancak anayasamızın 10.maddesi aynı hukuksal durumda olanlara aynı kuralların uygulanmasını sağlamakta ve ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını ise engellemektedir. Aynı hukuksal durumda bulunanlar için ayrı düzenleme Anayasanın 10.maddesine aykırılık oluşturur. Anayasa'nın amaçladığı eylemli değil, hukuksal eşitliktir. Başka bir anlatımla, kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar için yasalarla değişik kurallar konulamaz. 3795 sayılı yasa ile ?teknik öğretmen? ünvanı verilen öğretmen gurupları arasında 657 sayılı yasanın 36-A/2 maddesinde Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunu olanlara fazladan bir derece verilerek yasa ile bu kişiler ayrıcalıklı bir duruma getirilmiştir. Anayasa'nın 10. maddesinin ikinci fıkrasıyla kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınması yasaklanmıştır. 657 sayılı yasanın 36-A/2 maddesi yeni bir bakanlar kurulu kararıyla düzeltilmez ise 3795 sayılı yasanın 3/d maddesi ile ?teknik öğretmen" ünvanı alan öğretmenler arasında ayrıcalıklı durum devam edecektir. Halbu ki 3795 sayılı yasanın 3/d maddesinde ?teknik öğretmen ? ünvanı verilen okul mezunlarının tamamı lise üzerine 4 yıllık yüksek teknik öğretimden geçen kişilerden oluşmaktadır. Bu kişilerin eğitim süreleri ile aldıkları yüksek öğrenimin niteliği aynıdır. Kişisel nitelikleri aynı ve durumları özdeş olan bu öğretmenler arasında hukuksal eşitliğin sağlanması gerekirdi. 3795 sayılı yasa 13 yıl önce çıkmasına rağmen hiçbir hükümet bu kukuksal eşitsizliği çözme girişiminde bulunmadı.

Bazı öğretmenlerimiz bu ayrımcılığa son vermek amacıyla idari davalar açtılar. Bu davalardan biride Zonguldak İdare Mahkemesinin 1.7.1994 günlü, E:1994/318, K:1994/611 nolu davasıdır. İdari mahkeme ; 3795 sayılı Kanunla "Teknik Öğretmen" unvanını kazanan davacının, Anayasanın eşitlik ilkesi gözönüne alındığında, 657 sayılı Yasanın 36/A-2. maddesinde belirtilen okullardan mezun olma koşulunu taşıdığı sonucuna vararak, davacının öğrenim durumuna göre tespit olunan giriş derece ve kademesine bir derece eklenmek suretiyle terfinin yeniden belirlenmesi istemiyle yaptığı başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığının açık olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiştir. Bu mahkeme sonucu kız teknik öğretim okullarında çalışan öğretmenler arasında büyük bir sevinçle karşılanmış ve daha önce alamadıkları bir dereceyi alabileceklerini düşünmüşlerdi. Ancak olmadı. Milli Eğitim Bakanlığı kararı temiz etti. Danıştay beşinci dairesi; "?. Davacının 1974-1975 eğitim-öğretim yılında Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulundan mezun olduğu ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki ve teknik eğitim öğretim veren Zonguldak Kız Teknik ve Kız Meslek Lisesinde branş öğretmeni olarak görev yaptığını, belirtilen duruma ve hukuki düzenlemeye göre, davacının sözü edilen fıkranın kapsamının yeniden belirlenmesinden önceki ilk metninde belirtilen okullardan mezun olmaması nedeniyle fıkra kapsamından yararlandırılmasına imkan bulunmadığı gibi, Kız Teknik Öğretmen Okulu ve Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu mezunlarına fıkra kapsamının yeniden tespit edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararlarında da yer verilmemesi nedeniyle fıkra kapsamındaki değişikliklerden de yararlandırılmasının söz konusu olmadığında kuşkuya yer bulunmadığı, ancak, anılan Yasanın 36/G maddesi uyarınca yürürlüğe konulacak bir Bakanlar Kurulu Kararıyla Kız Teknik Öğretmen Okulu ve Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu mezunlarının da fıkra kapsamına alınması halinde ilgililerin belirtilen fıkrada öngörülen öğrenimlerine göre tesbit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece eklenmesi uygulamasından yararlandırılması mümkün bulunduğundan, davacının fıkra kapsamından yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddi yolunda tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı açık olduğundan, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir?? diyerek kararı bozdu.

Danıştayın kararının içerisinde aslında ne yapılacağı açıkca vurgulanmıştır. 657 sayılı yasanın 36/G maddesi gereği yapılacak bir düzenleme ile maddenin kapsamı genişletilecek ve sorun halledilecekti. Ancak hükümetlerimiz geçen süreçte bir K.H.K ile bile düzeltilebilecek bu duruma bir çözüm yolu aramadı. Ancak 36-A/2 maddesinin kapsamı bakanlar kurulunun; 19.8.1977 gün ve 7/13635 sayılı kararı ve yine 30.10.1986 gün ve 86/11158 sayılı kararıyla iki kez genişletilmiştir. Danıştay 5. dairesi bu davaya yönelik verdiği karar ile hükümetlere ne yapılması gerektiğini davacı aracılığıyla duyurmuştur. Yasal düzenleme yapma işi T.B.M.M nin görevidir. Ancak davaya konu olan hukuksuzluğun giderilmesi için yasal düzenlemeye gerek kalmadan K.H.K. ile çözülebilir. Geçen süreçte sorunun çözümüne yönelik bir adımın atılmamış olması ekonomik nedenlerle M.E.B lığınca görmezlikten gelindiği kanısını uyandırmıştır. Yapılacak düzenleme ile yaklaşık 30-35 bin kişi bir derece alacaktır. Bu ise devletin bütçesine ek bir yük getirecektir. Tabi ki bütçeye ek yük getirecek diye böyle bir düzenlemeden kaçılamaz. Mevcut durum anayasanın 10. maddesinde ifadesini bulan eşitsizliğe yol açmaktadır. Hemen belirtelim ki bu durum Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunu olan kişilerin suçu değildir. Bu kişilerin fazladan bir derece almaları 657 sayılı yasanın 36. maddesi gereği yasal bir hakdır.Ve bu haklarını sonuna kadar kullanmaları gerekir. M.E.B lığı danıştayın bozma kararında sadece hüküm fıkrasını uygulamıştır. Halbuki 06.11.2002 tarih 1999/2310 esas nolu 2002/424 karar nolu bir başka davada danıştay beşinci dairesi; Mahkeme kararlarının hüküm fıkrası itibariyle değil aynı zamanda gerekçesi itibariyle bağlayıcı olacağı kararını vermiştir. M.E.B lığı; Danıştay 5. dairesinin gerekçeli kararındaki ??. Yasanın 36/G maddesi uyarınca yürürlüğe konulacak bir Bakanlar Kurulu Kararıyla Kız Teknik Öğretmen Okulu ve Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu mezunlarının da fıkra kapsamına alınması halinde ilgililerin belirtilen fıkrada öngörülen öğrenimlerine göre tesbit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece eklenmesi uygulamasından yararlandırılması mümkün bulunduğundan?..? hükmünü dikkate almamış ve adeta yok sayan bir sessizliğe girmiştir.

M.E.B. lığı ayrımcılığa yol açan bu hukuksuzluğu Bakanlar Kurulu gündemine taşımalı ve kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulunun ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun olanlara da fazladan bir derece verilmesini sağlamalıdır.

Bu hususta biz çalışanlara da bazı görevler düşmektedir. Her demokratik toplum da olduğu gibi bizlerde bu eşitsizliğin çözümü için sesimizi yüksek sesler ile devletin en üst makamlarına duyurmamız gerekir.

Ne yapılmalıdır ?

1-Öncelikle bu kadrolarda çalışan öğretmenlerimiz yukarıda belirttiğimiz gerekçeler ile konunun Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olması nedeniyle öğrenim durumuna göre tespit olunan giriş derece ve kademesine bir derece eklenmek suretiyle terfisinin yeniden belirlenmesi istemiyle okul müdürlüklerine dilekçe ile başvurmalılar. Sayı ve tarih numarası bir sonraki aşama için mutlaka alınmalıdır.

EK:1- Okul müdürlüğüne yazılması gereken dilekçe

????????????????????LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜNE

İLGİ:a-3795 sayılı Bazı Lise, Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanun

b- 657 sayılı devlet memurları kanunu

???? tarihinde ???????????.. okulundan mezun oldum. ?????tarihinden beri M.E.B lığında ?????.. branş öğretmeni olarak çalışmaktayım.

İlgi a kanunun 3/d maddesi gereği ?teknik öğretmen? ünvanı ile çalışmaktayım. İlgi b kanunun 36-A/2 maddesi gereği benim gibi ?teknik öğretmen? ünvanı ile çalışan Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunları şahsıma göre fazladan bir derece alarak memuriyet görevine başlamaktadırlar.

Anayasanın 10. maddesinde "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar." denilmektedir.

Anayasamızın 10.maddesi aynı hukuksal durumda olanlara aynı kuralların uygulanmasını sağlamakta ve ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını ise engellemektedir. Benim gibi ?teknik öğretmen? ünvanı ile çalışan Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunlarının fazladan bir derece alarak göreve başlamalarına rağmen benim bu haktan yararlanamamam anayasanın 10.maddesine aykırıdır.

Bu nedenle öğrenim durumuma göre tespit olunan giriş derece ve kadememe bir derece eklenmek suretiyle terfimin yeniden belirlenmesi için gereğini bilgilerinize arz ederim.

ADRES:?????.. ?../?./2005

ADI- SOYADI


2- Dilekçenize olumlu bir yanıt gelirse sorun çözülür. Ancak kanatimizce dilekçenize olumlu yada olumsuz bir cevap verilmeyecektir. Verdiğiniz dilekçeyi okul müdürlüğü görüş sormak için üst makamlara yollayacaktır. Çünkü bu sorun müdürünüzün tek başına çözebileceği bir sorun değildir. Yada verilen cevap olumsuz olacaktır. Hatta daha önceki yıllarda da benzer girişimlerin olduğu açılan davaların kaybedildiği sizlere bir yazı ile bildirilecektir.

3- Dilekçenize gelen cevap kesin de olmayabilir. Örneğin ??.bu konuda çalışmalar devam ediyor?? gibi. O zaman 2577 sayılı yasanın 10/2. maddesi gereği kesin cevap için 6 ay daha bekleyebilirsiniz. Yada gelen cevap yazısından başlamak suretiyle 60 günlük süre içerisinde idari dava açabilirsiniz.

4- Okul müdürlüğüne (EK:1) yazdığınız dilekçenize Cevap olumsuz gelirse veya 60 günlük süreçte hiçbir şekilde cevap verilmez ise talebiniz reddedilmiş sayılır. O zaman 60 günlük süre içerisinde idari yargıya başvurmanız gerekir.(Dava metni yazı sonunda sunulmuştur)

5- Kanımızca yazdığınız dilekçeye cevap verilmeyecektir.Bu durumda 60 gün bekledikten sonra süresi içerisinde (60 gün) idari dava açmanız gerekir. Ancak daha önce Zonguldak idari mahkemesine açılan ve Danıştay 5. dairesince bozulan kararın gerekçesinde belirtilen hususlar göz önüne alınarak bir dava açılmalıdır. Açılacak dava da 657 sayılı yasanın 36-A/2 maddesinin anayasanın 10. maddesine aykırı olduğu konusu işlenmeli konunun anayasa mahkemesine taşınarak anayasa mahkemesinin kararı gelene kadar davanın geriye bırakılmasına ve gelen karara göre davanın görüşülmesi istenmelidir.


6- Davaya konu olan branş öğretmenlerinin tamamı Başbakanlığa hitaben bir dilekçe yazarak; 657 sayılı yasanın 36-A/2 maddesinin anayasanın 10. maddesine aykırı olduğu bu madde nedeniyle teknik öğretmen statüsünde bulunan öğretmenler arasında eşitsizliğin bulunduğu ve adı geçen maddenin kapsamının genişletilmesi gerektiği vurgulanmalıdır.Unutmayalım ki 657 sayılı yasanın 36-A/2 maddesi KHK kararname ile düzenlenmiştir.Bu nedenle bir kanun değişikliğine ihtiyaç yoktur.Şu an iş başında bulunan hükümet bu sorunu çözmek isterse tek başına çözebilir.Bu madde daha önce iki kez genişletildiği unutulmamalıdır.

Başbakanlık makamına yazılması gereken dilekçe aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.

Bu dilekçeyi başbakanlık makamına posta aracılığıyla yollayabilirsiniz.

EK:2 BAŞBAKANLIK MAKAMINA YAZILMASI GEREKEN DİLEKÇE

T.C. BAŞBAKANLIK MAKAMINA

ANKARA

İLGİ:a-3795 sayılı Bazı Lise, Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanun

b- 657 sayılı devlet memurları kanunu

c- Danıştay 5. dairesinin Esas No : 1994/7883 Karar No : 1994/5686 nolu kararı

İlgi a kanunun 3/d maddesi gereği ?teknik öğretmen? ünvanı ile çalışmaktayım. İlgi b kanunun 36-A/2 maddesi gereği benim gibi ?teknik öğretmen? ünvanı ile çalışan Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunları bizlere göre fazladan bir derece alarak memuriyet görevine başlamaktadırlar.

Anayasanın 10. maddesinde "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar." denilmektedir.

Anayasamızın 10.maddesi aynı hukuksal durumda olanlara aynı kuralların uygulanmasını sağlamakta ve ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını ise engellemektedir. Benim gibi ?teknik öğretmen? ünvanı ile çalışan Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunlarının fazladan bir derece alarak göreve başlamalarına rağmen benim bu haktan yararlanamamam anayasanın 10.maddesine aykırıdır.

İlgi c mahkemesinin gerekçeli kararında ??..anılan Yasanın 36/G maddesi uyarınca yürürlüğe konulacak bir Bakanlar Kurulu Kararıyla Kız Teknik Öğretmen Okulu ve Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu mezunlarının da fıkra kapsamına alınması halinde ilgililerin belirtilen fıkrada öngörülen öğrenimlerine göre tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece eklenmesi uygulamasından yararlandırılması mümkün bulunduğundan,?.? Hükmüne yer vermiştir. Adı geçen maddeyi bakanlar kurulu 19.8.1977 gün ve 7/13635 sayılı kararı ve yine 30.10.1986 gün ve 86/11158 sayılı kararıyla iki kez genişletmiştir. Benim gibi Teknik öğretmen ünvanı olan ve fazladan bir derece alamayan öğretmenlerimizin bu haktan yararlanabilmesi için yeni bir bakanlar kurulu kararına ihtiyaç duyulmaktadır. Geçen süreçte hiçbir hükümet bu konuda bir adım atmamıştır.

Öğrenim durumuma göre tespit olunan giriş derece ve kadememe bir derece eklenebilmesi için gereken düzenlemenin yapılmasını bilgilerine arz erdim.

ADRES:????? ??../??./??.2005

ADI-SOYADI


7- 657 sayılı yasanın 36-A/2 maddesi genişletilip Kız Teknik Öğretmen Okulu ve Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu mezunları da bu madde kapsamına alınmaz ise kişilerin idari dava açmaktan başka çareleri kalmayacaktır.Aşağıda açılması muhtemel bir dava örneği bilgilerinize sunulmuştur.Konuyu bir avukat ile görüşerek genişletebilirsiniz. Ayrıca yaşadığımız şu yıllarda memur sendikaları ve bu sendikaların avukatları da mevcut eğer bir sendika üyesi iseniz üyesi bulunduğunuz sendikanızdan bu konuda hukuki yardım alabilirsiniz.Bu sizin en temel haklarınızdan biridir.

İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

??????

DAVACI:???????????????????

( Davayı açan kişinin adresi???????..)

DAVALI:Milli Eğitim Bakanlığı

Kızılay/ANKARA

DAVANIN KONUSU; Öğrenim durumuna göre tesbit olunan giriş derece ve kadememe bir derece eklenmek suretiyle terfimin yeniden belirlenmesi istemiyle çalıştığım ???????????????. okul müdürlüğüne yazdığım ???.. tarih ve ???.sayılı dilekçeme süresi içerisinde cevap verilmeyerek reddedilmesi işleminin iptali ve dava konu olan idari işlemin anayasanın 10. maddesine aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesine baş vurulmasına ve Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karar sonucuna kadar davanın geriye bırakılması istemlidir.

OLAYLAR 1- ???.. tarihinde çalıştığım kurum olan ????????????

?????? müdürlüğüne Ek:1 de sunduğum dilekçeyi yazdım.

2- Yazdığım dilekçeme süresi içerisinde cevap verilmedi.

3-Okul müdürlüğüne hitaben yazdığım dilekçeme süresi içerisinde cevap verilmemesini isteğimin reddi sayarak bu konuyu idari dava olarak huzurunuza getirmiş bulunuyorum.

HUKUKSAL DURUM:

??????. tarihinde ???????????? okulundan mezun oldum. ???.. yıldır Milli Eğitim Bakanlığında ????.. branş öğretmeni olarak çalışmaktayım. 12.5.1992 tarih ve 21226 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 3795 sayılı Bazı Lise, Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanuna göre ?teknik öğretmen? statüsünde çalışmaktayım.

3795 sayılı yasanın 3/d maddesinde ?Lise üstü dört yıl süreli yüksek teknik öğretim gören erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunları ile kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulunun ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun olanlara "teknik öğretmen", ?. ünvanının verileceği

657 sayılı yasanın 36-A/2 fıkrasında ?Dört yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenlerden yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar sıfatını almış olanlar ile bunlardan öğretmenlik hizmetinde çalışanlar, Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu, Erkek Teknik Öğretmen Okulu ve Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu mezunları, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ile Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu mezunları1, Teknik Eğitim Fakültesi (Yüksek Teknik Öğretmen Okulu) ve Güzel Sanatlar Fakültesi, (İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu) mezunları2, öğrenimlerine göre tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece,? verileceği, İfadelerine yer verilmiştir.

Kişilerin Devlet memurluğu görevine hangi derece ve kademeden başlatılacağı mezun oldukları okul ve aldıkları eğitim düzeyine göre 657 sayılı yasanın 36. maddesinde açıklanmıştır. Teknik personelin unvanları ise eğitim seviyelerine göre 3795 sayılı yasanın 3. maddesinde belirtilmiştir. 3795 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra 657 sayılı yasanın 36.A/2 maddesinin tekrar düzenlenmesi ve 3795 sayılı yasanın 3/d bendinde ?teknik öğretmen? statüsüne getirilen Kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulu ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun olan kişilerinde 36-A/2 madde kapsamına alınmaları gerekirdi. Bu düzenleme için 657 sayılı yasanın 36/G maddesi gereği M.E.B lığının teklif götürmesi ve Bakanlar kurulunun yapacağı düzenleme yeterli olacaktır.Ancak 3795 sayılı yasa çıkalı 13 yıl olmasına rağmen hiçbir hükümet bu düzenlemeyi yapmamıştır.

Düzenlemenin yapılmamış olması Anayasa'nın "Kanun önünde eşitlik" ilkesini belirleyen 10. maddesine aykırıdır. Anayasa'nın 10. maddesinde "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar." denilmektedir. Anayasa'nın 10. maddesinde, herkesin ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğunun, hiçbir kişiye veya sınıfa ayrıcalık tanınamayacağı kuralına bağlanmış olmasına rağmen 3795 sayılı yasa ile teknik öğretmen statüsüne alınan Kız teknik öğretmen okulu, kız teknik yüksek öğretmen okulu ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim veren bölümlerinden mezun olan öğretmenlerimizin kendileri gibi teknik öğretmen statüsünde olan Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunu olan öğretmenlerle aynı derecede memuriyete başlatılmaması Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.Tabi ki yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı olacağı anlamına gelmez. Ancak anayasamızın 10.maddesi aynı hukuksal durumda olanlara aynı kuralların uygulanmasını sağlamakta ve ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını ise engellemektedir. Aynı hukuksal durumda bulunanlar için ayrı düzenleme Anayasanın 10.maddesine aykırılık oluşturur. Anayasa'nın amaçladığı eylemli değil, hukuksal eşitliktir. Başka bir anlatımla, kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar için yasalarla değişik kurallar konulamaz. Ancak 3795 sayılı yasa ile ?teknik öğretmen? ünvanı verilen öğretmen gurupları arasında, 657 sayılı yasanın 36-A/2 maddesinde Erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim fakültesi mezunu olanlara fazladan bir derece verilerek yasa ile bu kişiler ayrıcalıklı bir duruma getirilmiştir. Anayasa'nın 10. maddesinin ikinci fıkrasıyla kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınması yasaklanmıştır. 657 sayılı yasanın 36-A/2 maddesi yeni bir bakanlar kurulu kararıyla düzeltilmez ise 3795 sayılı yasanın 3/d maddesi ile?teknik öğretmen ? ünvanı alan öğretmenler arasında ayrıcalıklı durum devam edecektir. Halbu ki 3795 sayılı yasanın 3/d maddesi gereği ?teknik öğretmen ? ünvanı verilen okul mezunlarının tamamı lise üzerine 4 yıllık yüksek teknik öğretimden geçen kişilerden oluşmaktadır. Bu kişilerin eğitim süreleri ile aldıkları yüksek öğrenimin niteliği aynıdır.3795 sayılı yasanın 3/d maddesi gereği teknik öğretmen ünvanı verilen öğretmen gruplarının kişisel nitelikleri vedurumları özdeştir.Kişisel nitelikleri aynı ve durumları özdeş olan bu öğretmenler arasında hukuksal eşitliğin sağlanması gerekirdi. 3795 sayılı yasa 13 yıl önce çıkmasına rağmen hiçbir hükümet bu hukuksal eşitsizliği çözme girişiminde bulunmadı.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;

1-Dava konusu işlemin iptaline,

2-Anayasaya aykırılık görüşümüzün ciddi bulunarak konunun Anayasa mahkemesine götürülmesine ve istemimin , Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karar sonucuna kadar bekletilmesine,

3-Yargılama giderlerinin davalı idareye yükletilmesine , karar verilmesini saygıyla dilerim. ?./?../2005

ADI-SOYADI

DAVACI

EKLER : 1-??. Tarih ve ???sayılı dilekçem.

2- Dilekçeme cevaben verilen yazı (dilekçesine cevap verilenler yazabilir)

3-Okul müdürlüğünden alacağınız branşınızı gösterir öğretmen belgesi

4-Gördüğünüz yükseköğretim diplomanız.

Haberi yazan: Ulaş

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber