Sanık Mühendis: MSB'den geldiğimizi bilseler 5 katı fiyat çekerlerdi
Milli Savunma Bakanlığı İnşaat Emlak Dairesi Fiyat Analiz Şube Müdürlüğü'nün
eski mühendis görevlilerinden Şükran Tunçay, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın
inşaat malzemelerinin fiyat analizini, firma temsilcisi rolünde sahte kartvizitlerle
yaptıklarını söyledi.
Tunçay, "Milli Savunma Bakanlığı'ndan geldiğimizi bilseler, piyasa değerinin
5 katı fiyat çekerlerdi" dedi.
Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki yolsuzluk iddiasıyla ilgili Genelkurmay Askeri
Mahkemesi'nde görülen davaya devam edildi.
Davanın bugünkü duruşmasında, 2002 yılına kadar İnşaat Emlak Dairesi Fiyat Analiz
Şubesi'nde mühendis olarak görev yapan mühendis Şükran Tunçay savunma yaptı.
Müteahhit Ali Osman Özmen firmasının inşaatta kullanılan malzemelerin imalat
fiyatını kabul ederek, kurumun zararına neden olduğu ve görevini kötüye kullandığı
iddia edilen Tunçay, suçlamaları kabul etmedi.
Askeri Savcı'nın, önceki duruşmada, görevlilerin fiyat analizi için gerektiğinde
yurtdışına bile gidebilmelerine imkan olduğu şeklindeki açıklamasına değinen
Tunçay, "Değil yurtdışına gitmek, yurtiçine bile zor gidiyorduk" dedi.
Görev yaptığı dönemde fiyat araştırması için İstanbul'da bir fuara gittiğini,
ancak kendisine orduevinde bile yer ayırtılmadığını ifade eden Tunçay, arkadaşının
evinde kaldığını söyledi.
"NE DEVLETİ MEMNUN EDEBİLDİM NE MÜTEAHHİDİ"
Tunçay, Milli Savunma Bakanlığı personeli oldukları için fiyat analizinde zorluklarla
karşı karşıya olduklarını belirtti. Görev yaptığı dönemde bir asteğmenin kendilerine
sahte kartvizit yaptığını ve firma temsilcisi gibi davranarak fiyat araştırması
yaptıklarını anlatan Tunçay, "Çünkü firmalar, Milli Savunma Bakanlığı'ndan
geldiğimizi bilseler, piyasa değerinin 5 katı fiyat çekerlerdi" diye konuştu.
Ali Osman Özmen firmasının inşaatta kullanılacak malzemelerle ilgili önceki
yıllarda verdiği tekliflerde ciddi oranlarla indirime gittiğini ve bu yüzden
tutuklu sanık Özmen'in oğlu Yaşar Özmen ile sert tartışmalar yaşadıklarını ifade
eden Tunçay, 1998 yılında 39 dolar olan bir çatı kaplamasının birim fiyatını
2001 yılında 17 dolara indirdiğini söyledi.
Fiyat tespitinde gücünün ve yetkisinin yetmediği konularda suçlanmasını "haksızlık"
olarak değerlendiren Tunçay, "Ne devletimi memnun edebildim ne de müteahhidi"
dedi.
İşlemlerde yasal sınırlar içinde kaldığını savunan Tunçay, beraatini talep etti.
SAVCI'DAN SAVUNMAYA TAKDİR
Tunçay'ın savunmasına karşı diyecekleri sorulan Askeri Savcı Binbaşı Zekeriya
Duran, Tunçay'ın etkili ve derinliği olan bir savunma yaptığını, bunun genel
olarak doğrulara yer verilmesinden kaynaklandığını kaydetti.
Tunçay'ın, teklif edilen fiyatlar üzerinden yaptığı indirimlerin piyasa değerinin
altında olduğunu ifade etmediğini anlatan Duran, fiyatın yüksek olduğunun gerçek
olduğunu belirtti. Duran, bu duruma yol açan her neden için dava açılmasının
zorunlu olduğunu ve belgelere imza atan herkesin sorumluluğu bulunduğuna işaret
ederek, firari sanık Yaşar Özmen'in bireysel ve gizli girişimleriyle devletin
zarara uğradığını söyledi.
TAKİPSİZLİĞE ELEŞTİRİ
Tunçay'ın savunmasının tamamlanmasından sonra, bazı sanık avukatları söz alarak,
Özel Kuvvetler Komutanlığı ihalesinde keşif artışını dönemin Milli Savunma Bakanı
Sebahattin Çakmakoğlu'nun onayına sunmalarıyla ilgili soruşturmada dönemin müsteşarı
emekli orgeneral Şener Eruygur ve iki general hakkında takipsizlik kararı verilmesini
eleştirdiler.
Emekli Albay Recep Yılmaz'ın avukatı Ali Fahir Kayacan, Eruygur ve diğer iki
kişi hakkında "görevi kötüye kullanma kastıyla hareket etmedikleri"
gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiğini anımsatarak, şunları söyledi:
"O kişiler hakkında dava açılıp açılmaması konusunda gösterilen özenin,
burada yargılananlar için gösterilmemesi adalet, hukuk ve eşitlik ilkeleriyle
bağdaşmaz. Suç işleyen herkes yargılanmalı ve cezalandırılmalı. Kilit noktada
karar verme makamında olanlar yargılanmazken, alt birimlerdekiler hakkında verilecek
hüküm, kamu vicdanınca benimsenmeyecektir." Sanık emekli Binbaşı Zafer
Toklu'nun avukatı Fatih Selim Yurdakul da Kayacan'ın sözlerine katılırken, Ali
Osman Özmen'in avukatı Atilla Tulay, savunmalarıyla ilgili olduğu için takipsizlik
kararıyla sonuçlanan soruşturma dosyasının, dava dosyasına konulmasını talep
etti.
Mahkeme heyeti, avukat Tulay'ın talebinin, davada yargılanan sanıkların konumu
ve gelinen aşamadaki delil durumu nedeniyle reddine karar verirken, savunmalara
devam edilmesi için duruşmayı 10 Mayıs Salı gününe erteledi.
İddianamede, 38 sanık hakkında, 1.5 yıl ile 45 yıl arasında değişen ağır hapis
cezaları talep ediliyor.