'Asgari ücretin kaldırılması söz konusu değil'

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 18 Mayıs 2005 09:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu, IMF temsilcilerinin gündeme getirdiği "asgari ücretin yüksek olduğu" yönündeki görüşlere katılmadığını belirtti.
Türkiye'de devletin işgücü piyasalarında, özellikle çalışanları koruma adına bu tip mekanizmaları kullanması gerektiğini vurgulayan Başesgioğlu, kısa dönemde asgari ücret uygulamasının kaldırılmasının da mümkün olmadığını söyledi.

Başesgioğlu, ANKA'ya yaptığı açıklamada, sosyal güvenlik reformu ve IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Kurueger'in açıklamalarıyla gündeme gelen asgari ücret konusunda değerlendirmelerde bulundu. Başesgioğlu, Türkiye'de asgari ücretin fazla olduğu görüşlerine katılmadığını söyledi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun çok ince ve titiz bir çalışmanın ardından Türkiye'nin gerçeklerini ve sosyo ekonomik gelişmeleri takip ederek, sosyal taraflarla olabildiğince ortak bir kararla asgari ücreti belirlediğini kaydetti.

"ASGARİ ÜCRETİN KALDIRILMASI MÜMKÜN DEĞİL"

Bazı ülkelerde sözleşme özgürlüğüne aykırı bulunduğu için asgari ücret uygulaması bulunmadığını anımsatan Başesgioğlu, "Ama bizim toplumumuzda devletin işgücü piyasalarına, özellikle çalışanları koruma adına bu tip mekanizmaları kullanması gerekiyor. Kısa dönemde asgari ücret uygulamasının kaldırılması mümkün olmaz" dedi.

"BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET İÇİN ERKEN"

Bölgesel asgari ücret uygulamasının ise bazı eksi ve artıları bulunduğunu savunan Başesgioğlu, "Ama şu anda Türkiye'de bölgesel asgari ücret uygulanması için erken olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

"TASARILAR MECLİS TATİLE GİRMEDEN DE ÇIKABİLİR"

Başesgioğlu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarılarını TBMM'ye gönderdiklerini, ancak bu tasarılar çok kapsamlı olduğu için bu ay sonuna kadar sosyal tarafların görüşlerini alacaklarını kaydetti.

Tasarının bu ay sonunda ya da Haziran'ın ilk haftasında TBMM'de görüşme sürecinin başlayacağını söyleyen Başesgioğlu, "Bakanlık olarak TBMM'nin yasa yapma sürecine etki etmemiz söz konusu değil. Meclis tatile girmeden de yasa çıkabilir sonbahara da kalabilir" dedi.

"TEDBİRİNİ ALMAZSAK AĞIR BİR YÜK DEVREDECEĞİZ"

Türkiye'nin sosyal güvenlik reformu yapma zorunluluğu bulunduğunu, bunun bir gelecek planlaması olduğunu söyleyen Başesgioğlu, "Sosyal güvenliğin ortaya çıkardığı maliyeti, kuşaklar arasında adil ve dengeli bir biçimde dağıtma hadisesi. Eğer biz bunun tedbirini almazsak, sonraki kuşaklara ağır bir yük devretmiş olacağız" dedi.

Sosyal güvenlik sisteminin en önemli unsurlarından birisinin nüfusun yapısı olduğunu anlatan Başesgioğlu, "Yaşlı nüfuslarda sosyal güvenlik sorunları daha ağır seyreder, genç nüfusun olduğu sistemlerde sosyal güvenlik nefes alır. Bizim nüfusumuz genç. Dolayısıyla sosyal güvenlik sisteminin nefes alması için avantajımız var" dedi. Reform konusunda Türkiye'nin gecikmemesi gerektiğini ifade eden Başesgioğlu, şunları söyledi:

"Sosyal güvenlik yasa çalışmaları zordur. Ama, zor da olsa ülkenin geleceğini düşünen insanlar olarak bunun yapılması lazım. Sosyal güvenlik sisteminin bugüne kadarki sıkıntılarını giderecek, mali yapısı sağlam bir sistem kurmayı amaçlıyoruz. Bunu yaparken de olabildiğince ilgili tarafların görüşlerini değerlendirerek, mutabakat yakalamaya çalışıyoruz." Reformların maliyeti artırdığı yönündeki eleştirilere de değinen Başesgioğlu, teknolojinin ve tedavi yöntemlerinin gelişmesi ve yeni ilaçlar dolayısıyla sağlık sigortacılığında maliyetlerin artmasının doğal olduğunu söyledi. Başesgioğlu, "Dolayısıyla maliyet artışı ortaya çıkıyor. Sistem bir maliyet artışını öngörüyor. Ancak emeklilik sigortaları açısından tasarruf edilebilecek veya da sistemin düzgün bir biçimde devam etmesi için tedbir almak mümkün. Kayıp ve kaçakları önlemek, kayıtdışını önlemek gibi tedbirlerle sistemin mali yapısını düzeltmek mümkün" dedi.

AÇIK 3 YILDA GSMH'NIN YÜZDE 4.5'İ OLACAK

Başesgioğlu, yapılacak düzenlemelerle sosyal güvenlik açığının GSMH'ya oranının 3 yıl içinde yüzde 4.5'te kalmasını, 2015'ten sonra da özellikle emeklilik sigortalarında 1 puan düşürmeyi, uzun vadede de yüzde 1'e düşürmeyi amaçladıklarını söyledi.

"SOSYAL GÜVENLİK KARA DELİK DEĞİL"

Sosyal güvenlik kuruluşlarının giderlerini gelirleriyle karşılamasının mümkün olmadığını belirtirken, "Dolayısıyla Devletin sosyal güvenlik alanına kaynak aktarması gerekir.
Bunu bir karadelik veya boşa yapılmış bir kaynak transferi olarak görmemek lazım. Önemli olan bu kaynağın makul olması ve bütçe üzerindeki olumsuz etkilerinin az olması" dedi.

Başesgioğlu, bu anlayıştan hareketle, devletin de emeklilik sigortalarında işçi ve işverenin yanında yüzde 5 prim aktararak sisteme katkı sağlayacağını ifade etti.
Devletin kayıtdışına duyarsız kalınmasının mümkün olmadığını belirten Başesgioğlu, "Ama, sadece cebri tedbirlerle kayıtdışı önlenemez. Onun için hem cezbedici bir konsepti yerleştirmemiz hem de bütün denetim elemanlarıyla kayıtdışı ekonomi ve istihdama karşı mücadele etmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber