Göz kuruluğu deyip geçmeyin

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 19 Aralık 2012 16:40, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Kuru göz, dünya üzerinde milyonlarca insanı etkileyen ve doktor başvurularında görme kaybı azlığından sonra ikinci sırada yer alan çok yaygın bir hastalık.

Medicana Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Nurcan Gürkaynak, kuru göz hastalığı konusunda bilgi verdi. Gürkaynak, ?Gözyaşı, gözyaşı bezlerinden salgılanan kompleks yapıda bir sıvıdır. Gözyaşı üretimi gözümüzde iki şekilde olmaktadır. Birincisi gözün devamlı ıslanmasını sağlayan yavaş, sabit ve sürekli salınan bir gözyaşıdır. İkincisi ise ağlama, göze yabancı cisim kaçması, kirpik batması rüzgar soğuk hava teması, nezle, grip gözün iltihaplanması, gözün kuruması sonucu refleks yolla fazla miktarda üretilen gözyaşıdır. Gözümüzde üretilen gözyaşı düzenli göz kırpma (dakikada 20/30 kez) hareketi ile göz yüzeyine düzgün şekilde yayılarak bir tabaka oluşturur. Bu tabaka göz yüzeyinin kurumasını önler, gözün ön tabakalarını besler, oksijen alışverişini sağlar. Bunun yanı sıra göze giren yabancı cisimleri alerjik ve mikrobik maddeleri sürekli yıkayarak uzaklaştırır. Düzgün ve şeffaf bir göz yüzeyi oluşturarak net ve düzgün görmemizi sağlar. Bazı gözyaşı yeterli miktarda üretilemez, bazısı da kalitesi bozularak gözü yeterince ıslatamaz. Bu durumda ortaya çıkan rahatsızlık, kuru göz olarak bilinen belirti ve yakınmalara neden olur. Bu belirtiler; gözlerde yanma batma hissi, gözlerde kuruluk hissi ve ?kum tanesi kaçmış gibi' gözünde gözün de yabancı cisim hissi, gözlerde ağrı kızarıklık, göz içerisinde ve çevresinde mukus iplikçileri (yapışkan bir akıntı), rüzgar, klima, sigaradan rahatsızlık hissi, yoğun batma sonrası aşırı yaşarma, kontak lens kullananlarda konforun bozulması, batışıma ve lensin sık kuruması, zaman zaman bulanık görme şeklinde olabilmektedir? dedi.

KURU GÖZ SEBEPLERİ

Kuru göz sebepleri konusunda bilgi veren Opr. Dr. Nurcan Gürkaynak, ?Normalde yaşlandıkça zaten gözyaşı miktarımız azalır. Menopoz sonrası göz kuruluğu, daha da artar. Bununla birlikte her yaşta değişik sebeplerle görülmesi mümkündür. Kuru göz, bazı sistemik hastalıklarla birlikte görülebilir. Örneğin eklem ağrıları, ağız kuruluğu ile birlikte göz kuruluğu varsa kuru göz sendromundan şüphelenilmelidir. Bazı romatizmal hastalıklarla birlikte göz kuruluğu sık görülmekte olup, araştırılması gerekir. Bazı ilaçlar gözyaşı üretimini azaltabilir. Bunlar diüretikler, uyku ilaçları, ergenlik sivilcelerinin tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar. Bilgisayar ve monitör karşısında uzun süre vakit geçirenlerde blefarit gibi kirpik dibi, rahatsızlığı olanlarda, excimer laser yapılan, katarakt ameliyatı geçiren bazı hastalarda kuru göz daha sık görülmektedir? diye konuştu.

Kuru göz tanısının her göz hekimi tarafından rutin yapılan biomikroskop muayenesi sonucu konulabildiğini ifade eden Gürkaynak, ?Gözyaşı miktarı ve kalitesi, kirpik dipleri ve göz yüzey bozukluğu değerlendirilir. Gözyaşı miktarı ve kalitesi değerlendirilirken floresein ve lissamin yeşili boyaları kullanılır. Özel bir kağıt şeritle yapılan Schirmer testi, gözyaşı osmdarite testleri de hastalığın tanı ve tedavisinde önemlidir? şeklinde konuştu.

KURU GÖZ SENDROMU TEDAVİSİ

Kuru göz sendromu tedavisine değinen Opr. Dr. Nurcan Gürkaynak şu bilgileri verdi:

?1- Gözyaşı İlavesi: Öncelikle yapılması gereken tedavi, eksik gözyaşının yerine konulmasıdır. Bu amaçla suni gözyaşı damlaları kullanılır. Bunlar gözü sulandırıp nemli kalmasını, yakınmaların azalmasını sağlar. Hastanın ihtiyacı ve şikayetine göre doktorun uygun gördüğü sıklıkta kullanılırlar. Bu damlaların çok çeşitleri mevcuttur. Kontakt lens kullanan, koruyucu maddelere aşırı duyarlılığı olan kişilere,içerisinde koruyucu madde bulundurmayan gözyaşı damlaları önerilmelidir.

2- Mevcut gözyaşını muhafaza etmek: Bu amaçla gözyaşını buruna boşaltan kanalların ağzı özel tıkaçlarla geçici ya da kalıcı olarak kapatılır. Bu yolla suni gözyaşı kullanım ihtiyacı azaltılabilir.

3-Tedaviye destek diğer yöntemler: Gözyaşı buharlaşmasını engellemek için ortam nemli tutulmalıdır. Kuru gözü olan kişiler klimalı, rüzgarlı, sıcak, sigara dumanı olan ortamlardan uzak durmalıdırlar. Bu arada omega 3 kapsülleri de kuru göz tedavisinde destek olarak kullanılabilmektedir.

Son zamanlarda yaygın olarak kullanılmaya başlanan diğer bazı ilaçlar, gözyaşı bezindeki enflamasyonu azaltarak, gözyaşı üretimini arttırmakta ve tedavide son derece etkili olmaktadır. Bu sayede suni gözyaşı ihtiyacı çok azalmaktadır.

Kuru gözü olan kişilerin bazılarında sabah kalktıklarında yanma, batma, bulanık görme yakınmaları olabilir. Bu kişilere yatmadan önce yoğun gözyaşı jelleri kullanmaları önerilir. Bilgisayarı yoğun olarak kullanan kişilerin koruyucu gözlük kullanmaları, göz kuruluğunu önlemede etkili olabilmektedir.

Kuru göz tedavisinde amaç, her hastanın sosyal durumu, mesleği ve yakınmalarına uygun tedavi yöntemi uygulayarak, yaşam kaliteleri yükselmektedir.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber