Korsandı lüks oldu

Dernekleşip aynı çatı altında buluşan korsan taksiciler, 'lüks ve filo taşımacılığı' adıyla yasal hâle geldi.

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 01 Eylül 2013 13:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Korsandı lüks oldu

3 Haziran 2012 tarihinde 2918 sayılı kanunun ek maddesinin değiştirilmesiyle birlikte kamuoyunun tabiriyle "Korsan Taksi Kanunu" kabul edildi. Müşterilerin de cezaya ortak edildiği düzenlemenin ardından korsan taksi sayısında düşüş gözlendi. Bu şekilde çalışanlar, yaklaşık bir yıl önce “Alternatif Ulaşımcılar Derneği” adıyla merkezi Halkalı'da bulunan bir dernek kurdu. Üye sayısı 2 bine kadar ulaşan dernek, bugünlerde pasifize olmuş bir hâlde faaliyetine devam ediyor. Sebebi ise, 2013'ün başında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin kabul ettiği "lüks ve filo taşımacılığı"na izin veren düzenlemeler... Düzenlemeyle 40 aracı olan filo taşımacılığı; motor kapasitesi 1900 cc'nin üzerinde ve en az 25 aracı olan şirketler de "lüks otomobil" taşımacılığı yapabilecek hâle geldi. Böylece "korsan" diye bilinen çok sayıda aracın sahibi "lüks taşımacılık" alanına kaydı.

Ersin Kula

Ersin Kula, lüks taşımacılığa geçtikten sonra dernekten ayrılan araç sahiplerinden birisi. Şu anda 10 tane aracı var ve bunların birçoğu VIP minibüs olarak Levent'te çalışıyor. Ataköy, Avcılar ve Beylikdüzü ile Anadolu yakasındaki duraklarla da anlaşmayı düşünen Kula, “Eylül sonuna kadar 35 aracımız olur” diyor.

KENDİ DERNEKLERİ BÖYLE PASİFİZE OLDU

Ersin Kula, korsan taksicileri bir araya getiren derneğin nasıl pasifize olduğunu şöyle anlatıyor: “Belediyeden düzenleme çıkınca, biz de dernekte bununla ilgili düzenleme yapıldığını, çıkmış yasal mevzuat üzerinden hareket etmemiz gerektiğini belirttik. Dernekte herkese bireysel ruhsat çıkması gerektiğini söylediler. Biz de ne Avrupa'da ne dünyada böyle bir şeyin olmadığını ifade ettik. İstemediğimizi vurgulayıp dernekten ayrıldık. Bir süre sonra da dernek, faal yapısını kaybetti.”

YÜZDE 20 DAHA UCUZ

Daha lüks araçlarla, daha kaliteli ve eğitimli şoförlerle ucuza taşımacılık yapmak istediklerinin altını çizen Ersin Kula, "Opel Insignia, Chevrolet Cruze, Ford Mondeo gibi araçlarla ticari taksilerden yüzde 20 daha ucuza götürüyoruz” diyor ve ekliyor: "TBMM'de 'Korsan Kanunu' çıkmadan önce bu oran, yarı yarıyaydı. Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı düzenlemenin ardından vergiye tabi olduk. Dolayısıyla maliyetlerimiz arttı. Ticari taksilere göre hiçbir ayrıcalığımız yok. Şirket olarak verdiğimiz harç, 16 bin lira. Araç başı verdiğimiz harç, 600 lira. Ticari taksilerin yıllık verdiği harç, 2 bin 200 lira. Biz yüzde 18 KDV ödüyoruz, ticari taksi KDV ödemiyor. Bizim şoförü sigorta yapma zorunluluğumuz var, ticari taksinin yok. Bizim araç sayısı kadar otopark bulundurma zorunluluğumuz var, ticari taksinin yok. Bizim aracımız 120 bin lira, ticari taksi 30 bin lira. Benim aracım 40 kuruş, ticari taksi 25 kuruş yakıyor. Buna rağmen biz yüzde 20 ucuza götürüyoruz. Öyleyse sorgulanması gereken kim?..”

ÇARK BÖYLE DÖNÜYOR

RANT MERKEZİ: GALERİLER

"Galericide aynı plaka adına iki tane kayıt yapılıyor. Biri Anadolu yakasında, birisi Avrupa yakasında çalıştırılıyor. Denetleme çok sınırlı."

Ticari taksi dünyasında kanunların ayaklar altına alındığını belirten Alternatif Ulaşımcılar Derneği'nin başkan yardımcısı Asım Göçek, rant mekanizmasının şoförler, kiralıkçılar, galericiler ve plaka sahipleri tarafından işletildiğini belirtiyor. Göçek, şöyle devam ediyor:

“Bu tekeli 'oto center' oluşturdu. Bir plakayı, yani 1 milyon 200 bin lirayı, 16 bijona bölüyorlar. Bir bijon 75 bin liraya satılıyor. 16 bijonu tamamladığınızda size bir plaka veriyorlar. Kendim ticari taksiciyim. İstanbul'da 17 bin 365 tane taksi plakası, bir o kadar da çifti... Bunlar da galericilerin elinde dönüyor. Galericide aynı plaka adına iki tane kayıt yapılıyor, biri Anadolu yakasında, birisi Avrupa yakasında çalıştırılıyor. Denetleme çok sınırlı. Siz gidip rahatlıkla Destaş'tan, Bestaş'tan taksimetre alabiliyorsunuz. İstanbul'da kaç bin tane taksimetre çalınmış ve kaç bin tane çalınan taksimetre yerine taksimetre veriliyor? Bu sayıları vermiyorlar.”

İstanbul'da en son 1994'te yapılan plaka ihalesinde satılan plaka bedellerinin bugünün 70 bin lirasına tekabül ettiğinin bilimsel olarak da kanıtlandığını belirten Asım Göçek, oluşturulan bijon borsasında vergi kaçırıldığını da sözlerine ekliyor: “Oto Center'da plaka kiralıkçılarından geçen araç sayısına bakın. Birisinde 8 bin araç deniliyor. Birisinde 6 bin araç... Araba, 30 bin lira. Bunlardan almaya kalkın, sarıya boyanmış, üstüne plaka takılmış, 55 bin lira. O 25 bin liranın vergisini kim veriyor? Kimse! Bijon borsası var. Vergiye kaydı var mı? Yok.”

PERDE ARKASI

Plakası olan vekiller yenisi çıkmasın diye baskı yapıyor

1986 yılında 11 bin 800 kişiye ücretsiz olarak dağıtılan ticari taksi plakaları, bugün 1 milyon 300 bin TL'den el değiştiriyor

İstanbul'da adeta bir 'taksi plakası borsası' oluşmuş durumda. 17 bin 395 kayıtlı ticari taksinin çalıştığı İstanbul'da bugün bir taksi plakası satın alabilmeniz için 1 milyon 200 bin TL'nizin olması gerekiyor. Ersin Kula, 1986 yılında 11 bin 800 kişiye ücretsiz dağıtılan taksi plakalarının bugün fahiş fiyata satıldığına dikkat çekerken, sektörün nereye geldiğini şöyle anlatıyor: “10553 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı; her il ve ilçedeki Trafik Komisyonları'na, nüfus artışına göre taksi plakası çıkartma yetkisi veriyor. Fakat 1991 yılından sonra İstanbul'da hiç plaka çıkarılmadı. Sebep de plaka sahiplerinin baskısı. Meclis'te bugün nereden baksanız 40 civarında plaka sahibi milletvekili var. Belediyenin toplu ulaşım hizmetlerindeki müdürlerle görüşüyoruz. 'En ufak bir şeyde Meclis'i arıyorlar. Meclis'te plaka sahibi milletvekilleriyle baskı yapıyorlar. O yüzden biz burada etkisiz elemanız' diyorlar. Bu baskılarla, piyasa tamamen tıkanmış. Şişmiş şişmiş; bedava verilen plaka olmuş 1 milyon 200 bin lira! Açtığımız davayı kazanırsak, Türkiye'deki minibüsler ve halk otobüsleri de dâhil, ticari plakaların bütün kanunî dayanağı askıya alınıp çöpe gidecek. Sektör rahatlayacak.” Ersin Kula, İstanbul'da 8-10 bin civarında da 'mükerrer' yani sahte ticari taksi plakası olduğunu iddia ediyor, bir şebekenin geçtiğimiz günlerde yakalandığını hatırlatarak...

MESLEĞİ YAPANLAR İSYANDA

ŞOFÖR HARİÇ HERKES ŞOFÖR

'Korsan Derneği'nde başkan yardımcılığı yapan Göçek, ticari taksi şoförü. Sebebi ise, ticari taksi dünyasındaki adaletsiz rant mekanizması...

Asım Göçek, Alternatif Ulaşımcılar Derneği'nin başkan yardımcısı fakat onun farkı bir ticari taksi şoförü olması. Göçek, bu dernekte yer alma sebebini, ticari taksi dünyasında kurulan 'adaletsiz rant mekanizması'na bağlıyor: “Korsan Yasası bana diyor ki: 'Plakayı al, çalıştır. Emekli olacağın zaman da git bir şoföre sat.' Bir şoförde 1 milyon 200 bin lira yok. Şoförler Odası'na kaydolan herkes şoför! Ben bu işi yapıyorum ama odaya kayıt olamıyorum. Çünkü sermayem yok! Ben şoför değil, geçici işçiyim! Geçimini şoförlükle sağlayan biri olarak 1986'da bana verilmiş hakkımı istiyorum. Sen bu plakayı avukata, milletvekiline satamazsın! Bunu bir şoförden bir şoföre satabilirsin. Ancak İstanbul Taksiciler Odası, onu şoför gibi kaydedip Esnaf Odası'na 'Bu şofördür' diyor. Belediyeye de gidip müracaatını yapıyor, plakayı alıyor. Adam Almanya'da çalışıyor. Plaka satın almak için İstanbul'da bir ikametgâh uydurmuş. Bu adam İstanbul'da şoförse, Almanya'da sigorta primleri nasıl ödeniyor?..”

Asım Göçek, bütün bunları anlatırken, 10553 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nda, “Tek geçim kaynağı şoförlük olan ve başka bir iş yapmayan insanlara plaka ve ruhsat verilir” ifadesi geçtiğinin altını çiziyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber