Sizin gibi valileri her yerde görmek isteriz

Haber Giriş : 26 Mayıs 2006 08:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Siirt'te okulöncesi okullaşma oranını yüzde 4'ten yüzde 64'e çıkaran Vali Okutan, Sakarya'da da mucize yarattı. Yöntem basit: İdealizm ve çalışma

 İdealist bir bürokratın tüm 'altyapı sorunları'na meydan okuyarak giriştiği eğitim seferberliği binlerce çocuğu okulöncesi eğitimle tanıştırdı. Sakarya'da bir buçuk yıl önce yüzde 8 olan 'okulöncesi okullaşma' oranı bugün 54.5. Bu oranla Türkiye birincisi olan ildeki bu değişimin mimarı ise Siirt Valisi'yken yüzde 4 olan okul öncesi okullaşma oranını 2004 yılında yüzde 64'e çıkaran Nuri Okutan. Genç valinin hikâyesi emek ve kararlılıkla nelerin değişebileceğini ortaya koyuyor.

Sakarya'ya 20 ay önce atanan Okutan'ın eğitimle bağı soyismini alış hikayesine kadar uzanıyor. Cumhuriyet öncesinde dedesi öğretmenlik yaptığı için Soyadı Kanunu çıkınca aile 'Okutan' soyismini almış. 44 yaşındaki Okutan, Isparta'nın Eğridir ilçesinde doğdu. Anadolu'nun köylerindeki zor koşullar onun da yoluna çıktı. Köyde okul olmadığı için her gün kilometrelerce yol kat etti. Öğretmenin yönlendirmesiyle ilkokuldan sonra 'Gönen Öğretmen Okulu'na başladı. Okutan, aile geleneği mesleğin eğitimini görürken, öğretmen okulları öğretmen liselerine çevrilince bu hakkı elinden alındı. O günleri anlatırken, idealizmi yeniden gözlerinden okunuyor:

"Öğretmen okullarında gençler Türkiye'yi değiştireceğine inanırdı. Ben gideceğim köyü değiştireceğim, çocukları aydınlığa kavuşturacağım ve Türkiye değişecek derlerdi. Herkesin özünde bir Türkiye ideali vardı. Bugünkü anlayışımı öğretmen okulundan aldığımı düşünüyorum. Sancıları da oluyor tabii. Bazen gereğinden fazla tepki gösteriyorsunuz, kendinizi çok parçalıyorsunuz, yıpranıyorsunuz."

İlk görev yeri Siirt'ti
Öğretmenlik hayali suya düşse de Okutan, eğitimine devam etti. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden 1985 yılında mezun olan Okutan, altı yıl önce vali olarak ilk görev yeri Siirt'e atandı.

O zaman 38 yaşında olan vali, kaymakamlığındaki gibi eğitim alanında çalışmalara yöneldi. Ancak bu sefer işi çok zordu. Kız çocuklarının yarısı anaokulu bir yana, ilkokula bile gitmiyordu. Genç vali 'Siirt'i dört beş koldan' incelemeye aldı.

Vali, 13 bin miniğin okul öncesi eğitimi alamadığını saptayınca tüm kaymakam ve muhtarlarla tek tek görüştü, fikirlerini anlattı. Öğrencileri buldu, velileri ikna etti, sınıflar oluşturdu ama büyük bir sorun vardı: öğretmen yoktu. Atamaları beklemek zaman alacaktı, bakanlıktan meslek liselerinden yetişmiş 'usta öğretici' kadrosu istedi. Bu yönde istihdam olduğu görülünce ildeki, kız meslek lisesinin çocuk gelişimi ve eğitimi bölümüne talep de arttı.

Öğretmenler mahalle mahalle, köy köy gezerek çocuklara ulaşıyordu. 20 öğrenci bulan öğretmene ana sınıfı açılıyordu. Bunu okuma-yazma kursları takip etti. Kitap okuyana 'altın' hediye edildi. Vali öğretmenleri motive etmek için ilginç uygulamalar da başlattı. En az 15 öğrenci bulamayan öğretmenin sözleşmesinin feshedileceğini söylemişti. Ayrıca toplum merkezleri açılarak anne-babalar eğitildi.

Siirt'teki bir yılın sonunda ortaya çıkan değişim inanılmazdı. Okulöncesi eğitimde okullaşma oranı önce yüzde 4'ten yüzde 15'e, sonra yüzde 30'a, dördüncü yıl ise yüzde 64'e çıktı. Siirt, Türkiye'de birinci sıraya yükseldi. Yaklaşık 18 bin çocuğun 12 bini anasınıfına başladı. Dört yılda, bir şehrin çehresi değişti. Gelecek nesillerin kaderini de değiştirecek adımlar atılmıştı. 2006 verilerine göre Siirt, daha sonra gerileyerek, okulöncesi eğitimde okullaşma oranında yüzde 46.7'yle Türkiye'de dördüncü oldu.

Sakarya'da da durum kötüydü
Bu alanda birinci ise Okutan'ın 20 aydır valilik yaptığı Sakarya. Vali Okutan, Sakarya'ya geldiğinde Siirt'te karşılaştığı manzarayı görmeyi ummuyordu ancak çok geçmeden yanıldığını anladı: "Siirt'te eğitimin geri olmasını anlayabiliyor insan. Çünkü terör yaşandı. Türkiye'nin en mahrum yerlerinden biriydi.

Ama orada kaynak açısından çok zorluk çekmiyorsunuz. Gerek milli eğitim, gerek diğer merkezi kurumlarda daha iyi anlayış buluyorsunuz. Orada en büyük husus halkın buna itibar göstermesi, eğitimcilerin buna inanmasıydı. Sakarya'ya gelince, eğitimin bu kadar geride olacağını beklemiyordum. Bu bakımdan beni şaşırtmıştı."

Sakarya şimdi Türkiye birincisi
Okutan, ilk iş olarak il milli eğitim müdüründen istatistikleri öğrendi. Yüzde 37.7'yle sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında 23. olan Sakarya'nın eğitim alanında verileri çok da parlak değildi. Ama o tecrübeliydi. Siirt'te takip ettiği yolları uygulamaya başladı. 500 usta öğretici kadrosu istediğinde herkes şaşırdı. 'Sakarya'da okulöncesi eğitim alan öğrenci azdı. Bu kadar öğretmen ne işe yarayacaktı...' Vali kararlıydı. Sonunda 300 kadroda anlaşıldı. İlk yılın sonunda okulöncesi eğitim alan öğrenci sayısı 2 bin 51 iken 9 bin 995'e çıktı. Derslik sayısı da 144'ten 525'e yükseldi. 2005-2006 sezonunda ise derslik sayısı 632'ye, öğretmen sayısı 822'ye ulaşırken, tam 17 bin 379 çocuk da okulöncesi eğitimle buluştu. Kent şimdi yüzde 54.5'le 'okulöncesi eğitimde' Türkiye birincisi.
İlde 'Eğitim İçin Haydi Sakarya', 'Okuyan Şehir Sakarya' projeleriyle de eğitimin her alanında gelişim yaşanıyor. Okullardaki kitap sayısı 397 binden 1 milyon 124 bine yükseldi. Öğrenci başına okunan kitap sayısı 17. Öte yandan ÖSS'de başarı sırası 55'incilikten 39'unculuğa çıktı. 'Bir YTL=1 Okul' kampanyasıyla öğrenciler harçlıklarıyla sosyal bilimler lisesi temelini attı...

Ekibine vitamin takviyesi yapmış!
Sakarya'yı 'binmesi zor ama potansiyeli yüksek bir ata' benzeten Okutan, şöyle konuşuyor:
"Geçen yıl öğretmen arkadaşlarımla 60'a yakın toplantı yapmışımdır. Bu toplantılarda altı-yedi saat süren konuşmalar oldu. Öğretmen arkadaşlarıma vitamin dağıttım. Onlar benim namımı biliyorlar. Kaymakam toplantıları yaparım, okul müdürleriyle toplantılar yaparım. Bu toplantılarda eğitimi, tarımı ilçe ilçe değerlendiririm. Müdürler toplantısında okul okul durumu değerlendiririm. Zaten verilerle geliyorlar, sunum yapıyorlar. İl genelinde deneme sınavları yapıyoruz. Okullar kaçıncı sırada, bir önceki sınavda kaçıncı sıradaydı, bunları inceliyoruz. Okulöncesi eğitimde 'Sınıf yok' denildiğinde 'Müdür odalarını boşaltın' dedim. Bizim koltuğa ihtiyacımız yok. Öğretmen arkadaşlarımdan genel destek gördüğüme inanıyorum."

Yaptıklarını anlatırken, tek kahramının kendisi olmadığını sık sık tekrarlayan Okutan, birlikte çalıştığı öğretmenlere ve ekibine teşekkür ediyor. Günde 15 saatten aşağı çalışmayan vali Okutan'nın ikisi erkek, biri kız üç çocuğu var. Çocuklarının Siir'te fen ve Anadolu lisesini kazandıklarını gururla anlatırken, içinde kalan öğretmenlik ukdesini de söylemeden geçemiyor:
"Ah ben sınıfa girmeliyim dediğim zamanlar oluyor..."

radikal

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber