Sağlık Bakanı: Yeni doğan servislerinde enfeksiyonlar olabilir

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Haziran 2006 18:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yeni doğan servislerinde zaman zaman enfeksiyonlar olabileceğini belirterek, "Bize düşen görev bu enfeksiyonları olabildiğince aşağıya çekmektir" dedi.

Akdağ, bebek ölümleriyle ilgili İstanbul'da bilimsel heyetin çalışma yaptığını, kendisinin de bakanlıktan da bilimsel heyet görevlendirdiğini bildirdi.

Bakan Akdağ, makamında bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.

Bir soru üzerine yeni doğan servislerinde zaman zaman enfeksiyonlar olabileceğine işaret eden Akdağ, şunları kaydetti:

"Bize düşen görev bu enfeksiyonları olabildiğince aşağıya çekmektir. Enfeksiyonlar bazı uygulama eksikliklerinden kaynaklanıyor olabilir veya önlenemez biçimde gelişmiş de olabilir. Bunu da bilim adamlarımızın incelemeleri ortaya çıkaracaktır. Tabii ki bir tek bebeğimizin hayatını kaybetmesi bile bizim için son derece önemlidir.

Bu hususta bütün imkanlarımızı artırmaya devam edeceğiz."

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ

Kırım-Kongo kanamalı ateşi ile ilgili soruya Akdağ, 2000'li yılların başından itibaren Türkiye'de özellikle Orta Anadolu'nun bazı şehirlerinde sebebi bilinmeyen, ateş ve kanamayla seyreden bir hastalık görüldüğünü, bazı vatandaşların bu hastalıktan hayatlarını kaybettiğini söyledi.

Birkaç yıl boyunca hastalığın ne olduğunun bilinmediğini ifade eden Akdağ, 2003 yılında kendileri hükümet olduktan kısa bir süre sonra çok dikkatli bilimsel takip sonucu bilim adamlarıyla ortak çalışarak hastalığın sebebini ve etkenini belirlediklerini anlattı. Kenelerle bulaşan bir virüsün Kırım-Kongo kanamalı ateşi diye bilinen bir hastalığa yol açtığını tespit ettiklerini kaydeden Akdağ, etkenin kene olmasının anlaşılmasının ardından hastalığın ortaya çıktığı aylarda tedirginlik oluştuğunu söyledi.

Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geldiğimiz noktayı iyi görmek lazım. Hastalığın adını tespit etmiş durumdayız. Yapılacakları biliyoruz. İlgili şehirlerde ve bölgelerdeki sağlık personelimizi eğitiyoruz eğitmeye devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın bu bölgelerdeki bilgi düzeyini artırdık ve artırmaya devam etmeliyiz. O zaman meseleyle daha kolay baş edebiliriz." Dünyadaki literatür çalışmalarına göre, hasta olan her 100 kişiden 5'e yakınının hayatını kaybedebileceğinin bilindiğini ifade eden

Akdağ, "Hastanın destek bakımı çok önemli. Bunun için belli hastaneler belirledik. Hastaları oralara naklediyoruz. Uzmanlar kontrolünde hastalar takip edilmiş oluyor" dedi.

Vatandaşlara uyarılarda bulunan Akdağ, Mayıs-Eylül ayları arasında kenelerle karşılaşılabilecek mekanlara çıplak ayakla gidilmemesi gereğine işaret etti. Akdağ, şunlara dikkati çekti:

"Çorap giyilmeli, giysiler mümkün olduğunca vücudu örtmeli ki keneler çıplak deriye girip yapışmasın. Tüm bunlara rağmen bir kene çıplak deriye yapışmışsa vatandaşımız bunu kendisi çıkarmaya uğraşmamalı, bir sağlık kuruluşuna derhal başvurmalı. Özellikle sıcak uygulaması, alkol uygulaması gibi birtakım sebepler kenenin virüsü deri altına kusmasına yol açıyor ve hastalık bulaşıyor. Sağlık görevlileri bir çiviyi nazikçe söker gibi uygun bir araçla bunu sağa-sola çekerek çıkarıyorlar. Bir sağlık kuruluşuna başvurmalı. Gecikecekse vatandaş bunu kendisi de yapmayı deneyebilir." Hastalığın aşısı, antibiyotik benzeri spesifik bir ilacının da bulunmadığını bildiren Akdağ, destek tedavisinin çok önemli olduğunu belirtti.

Akdağ, "Hayvan popülasyonunda kenenin ara konak olarak yaşadığını biliyoruz. Bunlarla ilgili çalışmalar için de zoonotik hastalıklar grubumuz Tarım Bakanlığı ile ciddi çalışmalar yaptı. Tarım Bakanlığı da gerekli tedbirleri aldı" diye konuştu.

Bir soru üzerine, geçen yıl ki vaka sayısının 200'ün, bir önceki yıl görülen vaka sayısının ise 300'ün altında olduğunu, bu yıl içinde de şu ana kadar 60 civarında vaka görüldüğünü anlatan Akdağ, "Yaz mevsiminde daha yoğunlaşıyor. Bu öyle çok yaygın bir salgın elbette ki değil. Keneyle karşılaşabilecek yerlerdeki vatandaşımız bunu bilir.

Dikkatli olacak, çıplak ayakla, çıplak vücutla kenelerin bulunabileceği yerlerde bulunmayacak" dedi.

HASTALIĞIN İLACI NEDEN YOK

"Kırım-Kongo kanamalı ateşinin ilacının olmamasının, hastalığın yoksul ülkelerde görülmesinden dolayı gelişmiş ülkelerce üretilmesine gerek görülmemesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı"nın sorulması üzerine Akdağ, şu yanıtı verdi:

"Bunun etkeni bir virüs ve virüslere karşı etkin ilaçları bulma konusunda dünyanın hala alacağı çok mesafe var. Virüslere karşı etkili ilaçlar bulmakta tıp camiası zorlanıyor. Nezleden tutun AIDS'e varıncaya kadar bütün virüsler için bu böyle. Vücutta hastalığı en sık virüsler ve bakteriler yapıyor.

Bakterilere karşı silahımız çok daha fazla virüslere karşı çok daha az. Söylediğiniz gibi bir sebep yok." Üniversitelerin bu virüse karşı etkili olabileceği düşünülen, hem ağızdan hem de damardan denenen bir ilaçla ilgili çalışmalar yaptığını anlatan Akdağ, "Ama şu ana kadar ki çalışmalar ilaçların çok da etkili olmadığı yönünde" dedi.

Bir soru üzerine, hastalığın görülme sayılarıyla kıyaslandığında ölüm oranlarının yüksek olmadığını kaydeden Akdağ, "Keneleri bütün kırsal bölgelerden, koruluklardan ormanlıklardan çalılıklardan yok etmek çok mümkün değil. Ama Tarım Bakanlığı bu konuda gerekli çalışmaları yapıyor" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber