Davutoğlu:Biz Kürtleri temsil ediyoruz

Davutoğlu, Şanlıurfa'da, Topçu Meydanı'nda düzenlenen AK Parti mitinginde yaptığı konuşmada, birilerinin çıkıp "biz Kürtleri temsil ediyoruz", bir partinin çıkıp, "biz Türkleri temsil ediyoruz" dediğini, bir diğerinin Alevileri temsil etme iddiasında olduğunu söyledi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Mayıs 2015 15:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Davutoğlu:Biz Kürtleri temsil ediyoruz

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran'da yapılacak seçimlerin bir kader seçimi olduğunu belirterek, "Sadece Şanlıurfa'nın kaderi değil, sadece Türkiye'nin kaderi değil bu seçimlerle Suriye'nin, Filistin'in, Somali'nin, Saraybosna'nın kaderi yazılacak" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Şanlıurfa'da, Topçu Meydanı'nda düzenlenen AK Parti mitinginde, halka hitap etti.

Davutoğlu, konuşmasına, "Bizi buluşturan Rabbimize hamdolsun. Hazreti Eyyüb'e selam olsun, Peygamberler şehri Şanlıurfa'ya selam olsun" şeklindeki sözleriyle başladı.

Şanlıurfa'nın ilçelerinin de isimlerini sayarak selamlarını gönderen Davutoğlu, "Bugün sizlerle buluşmak bizim için muhabbetlerin en güzelini yad etmek. Hazreti Peygamber'e olan muhabbeti, Şanlıurfa'dan haykıran büyük Urfalı Şair Nabi'ye selam olsun" diye konuştu.

"Şanlıurfa'nın her bir ferdinde, Peygamber aşkı vardır, Allah aşkı vardır, vatan aşkı vardır, millet aşkı vardır" ifadesini kullanan Davutoğlu, alandakilerin tekbir getirmesi üzerine, "Allah bu tekbirleri bu semadan hiç eksik etmesin. Bize öyle kuvvet versin ki, bu tekbiri bütün semalarında haykırabilelim" dedi.

Anneler Günü dolayısıyla bütün annelerin gününü de kutlayan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Müminlerin annelerine, Hazreti Hatice'ye, Hazreti Ayşe'ye, Hazreti Fatıma'ya selam olsun. Onun yolundan yürüyen hanımlara, onların izinde yürüyen Şanlıurfalı kadınlarımıza, bacılarımıza selam olsun. Şehitlerimizin annelerine selam olsun. Bütün bu diyarda, bu ülke üzerinde Anadolu'ya ana adının verilmesini sağlayan analarımıza selam olsun. Şefkat yüklü, kocaman yürekli bütün analarımıza, Şanlıurfa'dan selam ediyorum."

-"Süleyman Şah Türbesi'nden size selamlar var"

Davutoğlu, miting öncesinde Süleyman Şah Türbesi'ni ziyaret ettiğini belirterek, "Süleyman Şah Türbesi'nden size selamlar var. Süleyman Şah, bu topraklarda imanın, vahdetin sembolü olan, Hazreti İbrahim'in yolundan yürüyen büyük bir ecdattı. Ey Şanlıurfa, Süleyman Şah'ın emanetine sahip çıkacak mıyız? Fırat şahit olsun mu? Süleyman Şah'ın emanetine, Fırat'ın şehadetiyle sahip çıkacak mıyız? Aziz Şanlıurfalılar, işgalciler buraya geldiğinde yüreklerinde imanla onları kovan Şanlıurfalılar, sizler büyük istiklal destanının öncüsü oldunuz. Sınırımız öte yakasında, iç gerilim içinde çatışmalar arasında, Süleyman Şah Türbesi'ni koruyan kahraman askerlerimize selam olsun ve onu, mukaddes mekanın emanetlerini bir gece, bir şubat gecesi bulunduğu yerden getirip, Şanlıurfa'nın kenarında Eşme köyüne, Suriye içindeki Eşme köyüne getiren bütün Mehmetçiklerin alnından öpüyorum" dedi.

Süleyman Şah Türbesi'nin yeri değiştirilirken yapılan operasyon esnasında şehit olan Halit Avcı ve annesine de selamlarını gönderen Davutoğlu, "Şanlıurfalılar, artık Süleyman Şah önce millete sonra Şanlıurfa'ya emanettir" diye konuştu.

"Biz, Süleyman Şah'ın kutsal emanetini ülkemize getirmek için çabalarken, birileri de Suriye'deki zalim Esed'in ağzıyla konuşuyordu" ifadesini kullanan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Süleyman Şah'ın emanetini büyük bir sabırla, cesaretle Şanlıurfa'nın hemen yakınına, Eşme köyüne taşıdık. Bugün Kara Kuvvetler Komutanımız ve diğer komutanlarla birlikte Türkiye tarafındaki Eşme köyündeki kardeşlerimizle kucaklaşıp, Suriye tarafına geçtik. Oradaki kardeşlerimizle de kucaklaştık. Süleyman Şah'ın huzurunda divan durduk. İşte bizim siyasi anlayışımızın arkasında tarihi derinlik vardır. Bu tarihi derinlikte Sultan Alparslan vardır, Sultan Selahaddin vardır, Süleyman Şah var, Fatih Sultan Mehmet Han vardır. Bu tarihi derinliğin arkasında, ecdadın emaneti vardır."

-"Şanlıurfa, Kudüs'ün kardeşidir, kardeşi"

Davutoğlu, en kısa zamanda Süleyman Şah Türbesi'ni yeni şekliyle ve yeni mimariyle yapılması noktasında gerekli talimatları verdiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Artık Şanlıurfa Süleyman Şah ile de anılacak ve Suriye toprakları içinde Süleyman Şah'ın mekanı içinde bu al bayrak ebediyete kadar dalgalanacak. Biz Suriye'de ve Filistin'de, dahi dünyanın her bir köşesinde büyük azim ve kararlılıkla bu davayı takip ederken, bakınız tarih bilincinden yoksun birileri çıkıyor ve diyor ki, buna dikkat edin, Hazreti İbrahim'in torunları, 'Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır.' Şanlıurfa, Kudüs'ün kardeşidir, kardeşi. Ey Şanlıurfalılar, 'Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır' diyenlere dersini verecek misiniz? Onlara Şanlıurfa'da hiç unutmayacakları bir dersle, 'Şanlıurfa, Kudüs'ün kardeşidir, kardeşi kalacaktır' diyecek misiniz? İşte bugün gür sesle, bir kez daha bu tarih cahillerine, bir kez daha ders vermeye hazır mısınız? 7 Haziran'da Selahaddin Eyyübi'nin, Süleyman Şah'ın torunları olarak, bu cahillere ders vermeye hazır mısınız?"

-"7 Haziran seçimleri bir kader seçimidir"

Alandakilerin sevgi gösterisi üzerine, Arapça, Kürtçe ve Türkçe "Gözüm başım üstüne" ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları ifade etti:

"Önümüzdeki seçimler, 7 Haziran seçimleri bir kader seçimidir. Sadece Şanlıurfa'nın kaderi değil, sadece Türkiye'nin kaderi değil bu seçimlerle Suriye'nin, Filistin'in, Somali'nin, Saraybosna'nın kaderi yazılacak. Fransız işgalcilerine karşı ayağa kalkan Şanlıurfalılar, yeniden ayağa kalkmaya hazır mısınız? Bizimle yürümeye hazır mısınız? Süleyman Şah'ın izinden gitmeye hazır mısınız? Söz mü? 12'de 12 yapacak mıyız? 12 kardeşimizi, Ankara'ya, AK Parti kadrolarına gönderecek miyiz? Bugün, Anneler Günü, bacılarım söz mü? İşte bizim davamız budur ve Şanlıurfalıların huzurundan, bütün Türkiye'ye sesleniyorum; bu topraklarda annelerin ağlamaması için bütün Ortadoğu'ya barış gelmesi için, gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz."

Davutoğlu, 12 Eylül döneminde, hapishaneye gönderildikten sonra bir daha oğlu Cemil Kırbayır'dan haber alamayan Berfo Kırbayır'ın yaşadığı evlat acısını anımsatarak, şöyle dedi:

"Berfo Ana bir daha onu göremedi, 105 yaşında vefat etti. 12 Eylül'ün kalıntılarını kim temizledi? 12 Eylül'de, işkencelerde ölenlerden sonra Türkiye'de işkenceyi tümüyle kim kaldırdı? 12 Eylül'ün yasaklarını kim kaldırdı? Başörtüsü yasağını, 28 Şubat zulmünü kim bitirdi? Onlar konuşur, AK Parti yapar. İşte biz 1980'den 2001'e kadar, 2002'ye kadar birçok alanda halkı kıskaç içine almış olan bütün yasakları kaldırdık. Olağanüstü hali kim kaldırdı? Kürtçe üzerindeki yasakları kim kaldırdı? Türkiye'de ilk defa TRT Şeş'i kim başlattı? TRT Kürdi'yi kim kurdu? Türkiye'de, Türk, Kürt, Alevi, Sünni bütün vatandaşları insan onuruyla Türkiye Cumhuriyeti devletinin eşit vatandaşları olarak kim kıldı? Bu ülkede eşit miyiz? Türk, Kürt, Zaza kardeş miyiz? Sünni, Alevi kardeş miyiz? O zaman Şanlıurfa meydanından güçlü ses verin ve deyin ki, işte gün bugündür. Sultan Alparslan'ın, Selahaddin Eyyübi'nin, Süleyman Şah'ın, Çanakkale Savaşı'nda o omuz omuza veren Mehmetçiklerin torunları olarak biz ezeli ve ebedi kardeş olmaya var mıyız? Kardeşliğimizi bozmak isteyenlere ders vermeye var mıyız?"

-"Oynanan büyük oyunu görün"

Başbakan Davutoğlu, Peygamberler diyarı Şanlıurfa'nın, oynanan büyük oyunu görmelerini istedi. AK Parti'nin Türkiye'nin her yerinde aynı dili kullandığını, aynı sözü söylediğini bildirdi.

"Allah şahit Şanlıurfa'da ne diyorsak Edirne'de onu söylüyoruz. Millet de şahit. Ağrı'da ne diyorsak Konya'da da onu söylüyoruz" diyen Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"AK Parti milletin sözcüsü mü? Milletin dilini kullanıyor mu? Ama bir de diğer partilere bakın. Mesela HDP eş başkanına bakın. HDP Eş Başkanı derken hem Kılıçdaroğlu hem Demirtaş'ı kastettim. Birlikte CHP'nin ve HDP'nin Eş Başkanı. Neden biliyor musunuz? CHP tek parti döneminde, bu milleti dininden koparmak için uğraştı. CHP döneminde, tek parti döneminde Süleyman Şah'ın türbedarı, Caber Kalesi'ndeydi o zaman, Süleyman Şah Türbedarına maaş ödenmesi gerektiğinde, CHP yönetimi ne dedi biliyor musunuz, 'Türbeler bize yasaktır. Türbelere maaş ödenmez' dedi ve Süleyman Şah'ın türbedara Türkiye Cumhuriyeti o zaman maaş ödemedi. İşte CHP zihniyeti bu. Ama HDP zihniyeti farklı mı?"

Davutoğlu, HDP'nin Diyanet İşleri Başkanlığını kaldırmak istediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Diyanet ile uğraşanın Şanlıurfa'ya gelmeye yüzü olur mu? Şanlıurfa, tevhit ehli Şanlıurfa, gelene önce, 'sen Hazreti İbrahim'i öğren de, şöyle diz çök ve Mescid-i Aksa'yı da öğren de sonra gel' diyecek misiniz? Ona bir tevhit dersi verecek misin? 'Lailahe illallah' ne demek, öğretecek misiniz? Diyanet'le uğraşmak ne demek olduğunu ona gösterecek misiniz? Yiğit Şanlıurfalı, Hazreti İbrahim'in yolundan giden Urfalı, bu tür gelenlere dersini verir gönderir ama zinhar oy vermez, zinhar destek vermez. Çünkü hepimiz, Hazreti İbrahim'in huzuruna varacağız. Onun huzuruna vardığımızda, Batı'da her türlü din karşıtı söylemi dile getirip, Doğu'da müftüyü milletvekili adayı gösterenlerle beraber olmak, Şanlıurfalıya yakışmaz. 'Diyaneti kapatalım' diyenleri, 'imam hatibi' kapatalım diyenlere, 7 Haziran'da ders verecek miyiz? O devirler geride kaldı. Gidin eski Türkiyenize, yeni Türkiye'nin güneşi doğuyor, diyecek miyiz?"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, hiçbir annenin yüreğine ateş düşmesin, hiçbir anne ıstırap yaşamasın diye "Çözüm Süreci" dediklerini belirterek, "Türkiye'de 12 Eylül kalıntısı bütün düzenlemeleri kaldırdık. Her türlü antidemokratik uygulamaları yok ettik. Kürtçe üzerindeki ana diller, lehçeler üzerindeki bütün yasakları kaldırdık ama hala bu terör örgütü baskıya zulme devam etmeye çalışıyor" dedi.

Davutoğlu, Şanlıurfa'da, Topçu Meydanı'nda düzenlenen AK Parti mitinginde yaptığı konuşmada, birilerinin çıkıp "biz Kürtleri temsil ediyoruz", bir partinin çıkıp, "biz Türkleri temsil ediyoruz" dediğini, bir diğerinin Alevileri temsil etme iddiasında olduğunu söyledi.

Türkiye'yi temsil eden, Türklerin, Kürtlerin, Arapların, Sunnilerin, Alevilerin buluştuğu partinin AK Parti olduğunu kaydeden Davutoğlu, bunların zihniyetine uyulsa Türkiye'nin Irak'a, Suriye'ye döneceğini, mezheplerin partisi olunması halinde ülkenin bölüneceğini dile getirdi. Davutoğlu, bunu yapamayacaklarını, çünkü kale gibi duran bir AK Parti olduğunu vurguladı.

Şanlıurfalılara hitaben, "HDP'lilere geldiklerinde söyleyin, o gururla dalgalandırmadıkları albayrak var ya işte bu albayrağın hilali, tevhidin hilalidir" diyen Davutoğlu, dünyada 20'ye yakın ülkede hilal olduğunu hatırlattı.

Hilalin Hz. İbrahim'in sembolü olduğunu, Türklerin, Kürtlerin, Arapların saygı duyduğu, inandığı tevhidin sembolü olduğunu anlatan Başbakan Davutoğlu, "Çünkü biz hilali tevhid, yıldızı istiklal olarak görmüşüz" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, Şanlıurfalılara, "Bu vatanı bu milleti bölmek isteyenlere karşı, Fransızlara verdiğiniz cevabı verecek misiniz? Burası tevhid diyarıdır, dine, Diyanet'e savaş açanlar barınamaz diyecek misiniz? Önce millete saygı duy, tevhide, inanca saygı duy sonra gel diyecek misiniz? Diyorlar ki, Şanlıurfa'yı düşüreceğiz, Şanlıurfa tevhidin kalesi, düşmez, düşürülemez" diye seslendi.

- "'Kahraman Kürt kadını Hatice Bilgen"

Davutoğlu, 29 Ekim 2011'de Bingöl'de intihar bombacısının çocukların üzerine yürüdüğünü, çocukların bulunduğu yerde bombayı patlatmak üzereyken "kahraman Kürt kadını" Hatice Bilgen'in intihar bombacısının üzerine atladığını ve şehit olduğunu anımsattı.

Şanlıurfalılardan Hatice Bilgen için Fatiha okumalarını isteyen Davutoğlu, "Düşünün ki bir anne ve üç çocuğu öksüz bıraktı. Ne mübarek bir kadındır ki o çocukların öksüz kalması pahasına başka çocukları kurtardı. Allah ondan razı olsun" dedi.

Bingöl'de miting yaptıklarında Hatice Bilgen üzerinden HDP'ye ve onun arkasındaki güçlere seslendiğini hatırlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Dedim ki, 'gelin Hatice Bilgen'in hatırasını yaşatalım, bir daha bu topraklarda terör olmasın, baskı olmasın' diye çağrıda bulunduk. Demirtaş Bingöl'deydi, ama Hatice Bilgen'den bahsetmedi. Biz çözüm süreci derken hiç bir annenin yüreğine ateş düşmesin diye bunu söyledik. Hiç bir anne ıstırap yaşamasın diye, Türkiye'de 12 Eylül kalıntısı bütün düzenlemeleri kaldırdık. Her türlü antidemokratik uygulamaları yok ettik. Kürtçe üzerindeki ana diller, lehçeler üzerindeki bütün yasakları kaldırdık ama hala bu terör örgütü baskıya zulme devam etmeye çalışıyor."

- "Çözüm sürecini baltalamak isteyenler"

Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinin yaklaştığına işaret ederek, "Milletimiz çözüm sürecine de, birliğe de beraberliğe de inşallah sahip çıkacak. Ama şimdiden diyorlar ki, '7 Haziran'da eğer Meclise giremezsek yeni bir direniş başlatırız'. Buna karşı çıkacak mıyız? 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi, şehirlerimizi, talana, vandalizme teslim etmek istediklerinde yeter artık' diyecek miyiz?" diye konuştu.

6-7 Ekim olaylarına değinen Davutoğlu, Türkiye'de ekonomik kalkınmayı, çözüm sürecini baltalamak isteyenlerin her fırsatta önlerine engel çıkardıklarını söyledi.

Davutoğlu, "Daha Cumhurbaşkanımız genel başkanken, 'muhtar bile olamaz' diye siyasi yasak getirdiler. Şanlıurfalılar, siz hep AK Parti'ye destek verdiniz. Sizin desteğinizle 'muhtar bile olamaz' dedikleri, Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan oldu mu, Cumhurbaşkanı oldu mu? 27 Nisan'da e-muhtıra verdiler 'sizden cumhurbaşkanı çıkarmayız' dediler, Abdullah Gül AK Parti'den Cumhurbaşkanı seçildi mi? Partimizi kapatmak istediler, kapatabildiler mi? Gezi provokasyonları yaptılar, 15-27 Aralık provokasyonları, bizi durdurabildiler mi? Millet ile yola çıkanları durdurabildiler mi?" şeklinde konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber