Şehitlik ve gazilikte çifte standarta son
Şehit ve gazilikle ilgilikle uygulamada yaşanan karmaşayı gidermek için çalışma başlatıldı. Yürürlükteki mevzuat, trafik kazasında ölen askeri şehit sayarken, polisi saymıyor
Kimlerin şehit veya gazi sayılıp sayılmayacağı yeniden belirleniyor. Bu konuda Emniyet'te hukuksal bir çalışma başlatıldı. Çalışmaya bazı akademisyenler de destek veriyor. Dinimize göre son derece kutsal kavramlar olan 'şehit ve gazi'likle ilgili, gerek mevzuatta gerekse uygulamada kavram karmaşası yaşanıyor.
POLİS VE ASKER FARKI
Emniyet Teşkilatı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bu konuda farklı uygulamalar söz konusu. Örneğin, bir kişi vatani görevini yaparken geçirdiği trafik kazası sonucu öldüğünde şehit sayılırken, bu sıfat aynı şekilde hayatını kaybeden bir polis için verilmiyor. Polis memuru görevi anında trafik kazası sonucu öldüğü zaman, ordudakinin aksine şehit sayılmıyor. Dolayısıyla eş, çocuk ve yakınları şehitlere sağlanan maddi haklardan mahrum kalıyor. Güvenlik kuvvetlerinin terörle mücadele sırasında şehit veya gazi olanları hariç, diğer birçok nedenden kaynaklanan ölüm ve yaralamalarda anlaşmazlıklar yaşanıyor. Yargıya yansıyan anlaşmazlıklar, genelde idare aleyhine sonuçlanıyor. Yargı ve idare arasında kimin şehit sayılıp sayılmayacağı konusunda farklı görüşler ileri sürülüyor. İdare'ye göre şehit sayılmayan bir polis, yargı kararı ile şehit statüsüne sokulup yakınlarına aylık bağlanabiliyor. Aynı şey gazilik için de söz konusu.
KRİTERLER YENİLENİYOR
'Şehit ve gazilik'le ilgili şimdiye kadar idari yargıya birçok dava açıldı. Göreve giderken trafik kazası sonucu hayatını kaybeden bir polisi idare şehit saymazken, idari yargı tersi bir kararla yakınlarına yasal haklar sağılıyor. Nöbet tutarken silahın kaza ile patlaması sonucu ölen bir polis, idari yargıya göre şehit sayılırken, idare bu karara itiraz ediyor. Yaşanan bu karmaşaya son vermek için şehitlik ve gaziliğin kriterleri yeniden belirleniyor. Bu konuda Emniyet'te bir çalışma başlatıldı. Çalışma grubunda yer alan uzmanlar, gerek Emniyet gerekse Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu konu ile ilgili mevzuat ve yönetmeliklerini inceliyor. Uzmanlar, çeşitli bilim adamlarının görüşüne de başvuruyor. Çalışma bitince şehit ve gazilikle ilgili mevzuat değişikliği yapılacak. Kimlerin şehit ya da gazi sayılıp sayılmayacağı daha netleşecek. Yeni mevzuatla hangi durumlarda şehit töreni yapılıp yapılmayacağı da belirlenecek. Daha sonra yeni yönetmelik yayımlanacak.
Şehit yakınından harç alınmayacak
6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, şehit yakınlarından bundan böyle silah ruhsatı için harç alınmayacak. Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik şöyle: '3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na göre aylık bağlananlara ait silahların, barışta veya olağanüstü hallerde iç güvenlik ve asayişin sağlanmasına yönelik her türlü faaliyet, eğitim, tatbikat ve manevralar ile birlik veya grup halinde intikaller sırasında, bu harekat ve hizmetlerin sebep ve etkileri ile hayatlarını kaybedenlerin ana, baba, eş, çocuklarına bu kişilerden intikal eden ateşli silahlar ile bu kişilere ait ateşli silahların taşınmasına veya bulundurulmasına yetki veren kayıt ve belgeler, her türlü resim, vergi ve harçtan muaftır.'