Milli Eğitim Müdürü mü yoksa, Hababam Sınıfı'nın Düdük Necmi'si mi?
İstanbul'un yeni Milli Eğitim Müdürü M. Ata Özer ilk iş olarak öğrencilerin kılık kıyafetine el attı. 'Öğrenciler okula, öğrenci gibi gidip gelmeli' dedi.
Bu da gerek okul yönetimleri, gerekse veliler tarafından saygı ile karşılandı. Her ne kadar Amerikan Koleji özentisi olanlar 'Hayır biz bunu kabul etmiyoruz. Öğrencilerimiz her konuda olduğu gibi, okul kıyafetinde de özgür olmalı' diyerek karşı çıktılar..
Devlet okulları ve klasik Türk aileleri her zaman, Fransız ve İngiliz disiplin sistemlerini tercih ettiği için, çocuklarına çeki düzen vermeye başladılar. Geçen hafta İstanbul'daki bütün devlet okullarında erkek öğrenciler yaz tatilinden kalma alışkanlıklarına son verdiler. Saçlarını kestiler, kulaklarındaki küpeyi çıkarttı. Kız öğrenciler de okul eteklerinin boyunu uzattı, burunlara, dudaklara takılan halkaları çıkarttı. Göbeklerdekileri bilemem. Ancak yeni müdür M. Ata Özer bir hafta daha sabredemeyip sabahları 07.00'de öğrenci avına çıktı. Örneğin Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nin okul kapısındaki bekçi kulübelerine saklandı. Gömleğinin düğmesi açık küçük kız öğrencilere, 'Utanmıyor musun?' diye bağırmaya başladı. Bununla da yetinmeyip öğrenciyi kolundan tutup çekiştirdi. Öğrencilerin önünde okul müdürüne bağırdı. Öğrenciler, öğretmenler (o okulda Alman hükümetinin gönderdiği Alman öğretmenler de görevli) tabii akşam durumu öğrenen veliler şok oldu. Ne yapacağını şaşırdı. Sanırım tacize uğrayan öğrencilerin velileri Milli Eğitim Müdürü hakkında yasal haklarını savunacaklar.
TV dizilerine gücü yetmeyince...
Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sonra sırası ile Milli Eğitim Bakanı, İstanbul Valisi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı lütfen elinizi vicdanınıza koyup düşünün. Çünkü hepinizin kızları var. Hepiniz önce babasınız. Kim olursa olsun, kızınızın okul kapısında azarlanması karşısında ne yaparsınız? Müdürünün, öğretmenlerinin ve arkadaşlarının önünde küçük düşen o öğrenciler akşam ya intihar etse? Bir öğretmen böyle yapar mı? Kimin hakkı var? O kızların aileleri olayı medyaya taşırsa, gazetelerde kocaman haber olursa... Bunun bedelini neden pek çok konuda çok başarılı işler yapan Adalet ve Kalkınma Partisi versin? Neden devletin temsilcisi İstanbul Valisi sineye çeksin? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurulursa, bu müdürün yaptıklarını kim savunacak? Türk düşmanı milletlerin pireyi deve yapmak için beklediğini herkes bilmiyor mu? Avrupa'da her platformda düşünce özgürlüğümüzün tartışıldığı gün... İstanbul Milli Eğitim Müdürü, okul kapısında 15 yaşındaki kız öğrencilere 'Sen nasıl öğrencisin' diyerek çekiştiriyor ve hakaret ediyor. Öğrencilerin önünde müdürüne aynı şeyi yapıyor. Bunlar olacak iş değil... Milli Eğitim Bakanı tarafından torpilli olduğu söylenen Ata Özer Bey... Lütfen şu dediklerimi not edin. Bu işler böyle halledilmez. Disiplin başka şeydir. Gücünüz varsa TV'deki dizileri değiştirin. 'Star TV'deki 'İki Aile'de 'İclal Aydın'ın büyük oğlu küpeli, 'Sırça Köşk' dizisinde 'Ece Uslu'nun öğrenci kızının burnunda küpe var. 'Perran Kutman'ın öğretmen rolü oynadığı 'Hayat Bilgisi' dizisindeki her sahne okullarda aynen tekrarlanıyor. Sayın Ata Özer bunları önlese ya... Bir Milli Eğitim Müdürü'nün okul kapısında bekçi kulübesinde öğrenci beklemesini Hababam Sınıfı'ndaki Düdük Necmi'den mi öğrendi?
Önemli not:
Bu bilgiler öğrenci velilerinden geldi. Mübarek günde en büyük yemini ediyorum ki, okul yönetimi ile görüşmedim. Konuşmayacaklarını, konuşurlarsa suçlu olacaklarını bildiğim için... Milli Eğitim Müdürü şimdi kalkıp da okul müdürünü suçlarsa en büyük günahı işlemiş olur. Mahkemede haber kaynaklarımı gururla açıklarım.
aykut ışıklar