Anayasa'ya göre genel seçimlere bir yıl kala ara seçim yapılmaz

Arınç: Seçimlere 1 yıl kala ara seçimlerin yapılmayacağı Anayasa hükmü

TBMM Başkanı Bülent Arınç, sine-i millet tartışmalarıyla ilgi olarak, "Sine-i millet kelimesini konuşa konuşa hem yıpratırsınız hem yok edersiniz hem anlamını kaybettirirsiniz hem de tesiri ortada kalmayabilir" dedi.

Genel seçimlere 1 yıl kala ara seçimlerin yapılmayacağının anayasa hükmü olduğunu belirten Arınç, "Okuma yazma bilen herkes, Anayasanın ilgili hükümlerini okuduktan sonra bu konudaki tartışmaların ne kadar yapay olduğunu, eğer ciddi ise yapılması gereken işlemlerin ne olduğunu çok açıkça bilir" diye konuştu.

Arınç, TÜBİTAK ödül töreninden ayrılırken sine-i millet tartışmaları ve cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Arınç, "Sine-i millete dönme vakti geldi mi?" sorusu üzerine, bu konunun ayak üstü konuşulacak bir konu olmadığını ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ancak şu kadarını söyleyeyim, bu, siyasi bir tabir olarak lügatımızda yer alıyor. Yani milletvekillerimizin parlamentodan istifa ederek ayrılmasına sine-i millet diyorlar. Ben bu tartışmaların içinde olmam. Geçmişte bireysel olarak istifa eden milletvekilleri oldu. Ancak bir siyasi parti topyekun, şu veya bu amaçla istifa ederek parlamentodan ayrılmadı. Geçmişe dönüp bakarsak böyle bir uygulama yok. Bundan sonra olabilir mi? Olabilir veya olamaz buna bir şey söyleyemem. Ancak bireysel olarak milletvekillerinin istifa etmesi lazım Anayasamıza göre... Yine her istifanın meclis genel kurulunda kabul edilmesi lazım. Dolayısıyla bunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Sine-i millet kelimesini konuşa konuşa hem yıpratırsınız hem yok edersiniz hem anlamını kaybettirirsiniz hem de tesiri ortada kalmayabilir. Bu, ağırlıklı bir kelime olarak konuşulmalı ve bu söylendiği zaman mutlaka gereği yapılacak kadar güçlü bir talep olmalı.

'Sine-i millet, sine-i millet' diye her adım başı söylerseniz, kimse bunun ciddiyetine inanmaz, kimse bunun ağırlığına güvenmez." Anayasadaki hükme göre, milletvekilinin istifa edebileceğini ve bunun da genel kurulun kabul etmesine bağlı olduğunu anımsatan Arınç, "İster bir milletvekili istifa etsin, ister yüz milletvekili istifa etsin her biri için yapılacak işlem bundan farklı değildir" diye konuştu. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diyelim ki, yüz milletvekili istifa etti. Erken seçim olur mu? Erken seçime karar verecek olan da TBMM'nin kendisidir. Genel seçimlere 1 yıl kala ara seçimlerin yapılmayacağı da anayasa hükmüdür. Okuma yazma bilen herkes, Anayasanın ilgili hükümlerini okuduktan sonra bu konudaki tartışmaların ne kadar yapay olduğunu, eğer ciddi ise yapılması gereken işlemlerin ne olduğunu çok açıkça bilir. Ben, bu konuda bunu söylemek istiyorum. Yani milletvekilleri istifa ederse, istifaları genel kurulda kabul edilirse bir anlam ifade eder. Kabul edilir mi, edilmez mi, benim oy kullanma hakkım yok. Genel kurul nasıl bir karar verir, doğrusu onu da bilmem.

Şu ana kadar bir milletvekilimiz, o da çok vatanperverane bir düşünceyle bütçeyi kurtarmak için yıl sonunda istifa edeceğini söyledi. Vadeli bir istifa talebinde bulundu. Gerçekleşir mi, gerçekleşmez mi, gerçekleşirse ne ifade eder onu da göreceğiz. Ama parlamento dışındaki partilerin veya parlamento dışındaki bazı kurumların, parlamento içindeki partilere 'sine-i millet' çağrısı yapmasını çok anlamlı ve yararlı bulmuyorum."

"CUMHURBAŞKANI MI?"

Arınç, dışarıdan çağrı sözleriyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i kast edip etmediği yönündeki soruya da, "Sine-i millet çağrılarına cevap veriyorum.

Çünkü bugün bazı siyasi partiler parlamento dışındadır. Parlamentodaki CHP'ye 'sine-i millete dön' diyorlar. CHP üzerinde böyle bir baskı kurmayı doğrusu yanlış buluyoruz. Buna karar verecek olan milletvekilleridir. Milletvekillerinin bu teşebbüsünün de karşılığının Anayasa'da nasıl bir yeri olduğunu da tekrar açıklıkla ifade ediyorum" karşılığını verdi.

Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuya ilişkin açıklamalarını hatırlatarak, "Milletvekillerinin kendi iradesiyle aldığı bir kararın engellenmesini etik bulur musunuz?" sorusu üzerine de Arınç, "Ben AK Parti adına konuşan sayın Başbakan'a cevap verme noktasında değilim. Bu bir engelleme midir, onu siyasiler tartışsın" dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Arınç, "Türkiye'de sorunsuz bir cumhurbaşkanlığı seçimi yaşanacak mı?" sorusuna da şu karşılığı verdi:

"Ben, cumhurbaşkanını seçecek olan Meclis'in başkanıyım ve bu konuda tarafım. Benim bir tek görevim var, cumhurbaşkanlığı seçimini en doğru, en güzel, en iyi biçimde gerçekleştirmek ve Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanını 16 Nisan ve 17 Mayıs tarihleri arasında seçecek, bundan adım kadar eminim. TBMM, Türk Milleti'ne yakışan en iyi cumhurbaşkanını başarıyla seçecektir ve inanıyorum ki, birinci turda seçecektir."