Öğretim üyelerinin ortak bildirisi: İmam-Hatip Liseleri derhal kapatılmalıdır
ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği'nin öncülüğünde 7 öğretim elemanları derneği
temsilcileri TBMM'de CHP ve AK Parti gruplarını ziyaret etti ve ortak bir bildiri
yayımladılar.
Öğretim üyelerinin ortak bildirisinde, ''Her geçen gün daha ciddi bir toplumsal
ve siyasal sorun haline gelen İmam-Hatip Liseleri derhal kapatılmalıdır'' denildi.
Yoğun güvenlik önlemi alınan TBMM Çankaya kapısı önünde biraraya gelen öğretim
üyelerini, CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç ile birlikte bir grup CHP milletvekili
karşıladı. Öğretim üyelerinin ortaklaşa hazırladıkları bildiriyi ODTÜ Öğretim
Üyeleri Derneği Başkanı İnci Gökmen okudu.
Bildiride, Hükümetin kapsamlı bir yüksek öğretim yasasını kısa bir sürede Meclis'ten
geçiremeyeceğini anladığını bu nedenle acele ile 11 maddelik daraltılmış bir
tasarıyı TBMM'ye sevk ettiği ifade edilen bildiride şu görüşlere yer verildi:''Tasarı
ile yüksek öğretimde hiçbir ciddi iyileşme öngörülmemesine karşın üniversiteye
giriş sınavlarında İmam-Hatip Lisesi mezunlarına uygulanan katsayı yükseltilerek
genel lise mezunları aleyhine bu kesime kolaylık sağlanmaktadır. Söz konusu
girişimle ciddi sorunları olduğuna inandığımız YÖK'e yönelik AKP hükümetinde
yürütülen gerginliğin ardındaki temel gerekçenin üniversitelerin değil, imam
hatiplerin önünün açılması olduğu anlaşılmıştır.
AKP iktidarı, sistemi kökten değiştirerek hiç kuşku yok ki İmam hatip liselerinin
etkinlik düzeyini hızla arttırmayı hedeflemektedir. Böylece en önemli kazanımı
eğitim alanında olan 8 yıllık eğitimin rövanşının imam hatipler özelinde alınması
sağlanmış olacaktır.'' Devrim yasaları ile Cumhuriyetin kuruluşunda uygulamaya
konulan Öğretim Birliği Yasası (Tevhid-i Tedrisat) ile çağdaş, akılcı eğitim
sistemi ve ortaçağın düşünce sistemini temel alan medrese eğitimi arasındaki
çelişki, ilki lehine ortadan kaldırılarak ulusal birliğin akılcılık temelinde
eğitim aracılığıyla pekiştirilmesinin amaçlandığının kaydedildiği bildiride,
''Buna karşın bugün türban ve İmam Hatip'i üniversiteye taşıma ideali ile gündeme
gelen yapısal müdahaleler, laik cumhuriyet okullarını medreseleştirmeyi amaçlayan
gizli niyeti açığa çıkarır niteliktedir'' denildi.
İmam Hatipleri Truva Atına benzeten bildiride, ''İmam hatipleri her dönem (maneviyatın
sigortası) olarak gören siyasal anlayışın dün cumhuriyetin temel değerlerine
cepheden saldırırken, bugün emperyalist baskısına bağımsız cumhuriyet içinde
Truva atı misyonuyla katkı koymaktadır'' görüşü dile getirildi.
Öğretim elemanlarının ortak bildirisinde eğitimciler olarak öncelikli kaygılarının
eleştirel, akılcılık, bilimsel kuşkuculuk ve bağımsız düşüncenin yuvası olan
üniversitenin bu tür girişimlerle yozlaştırılması tehdidi olduğu ifade edildi.
Bildiride, ''Buna göre her geçen gün daha ciddi bir toplumsal ve siyasal sorun
haline gelen İmam Hatip liseleri derhal kapatılmalıdır'' denildi.
90 ÖĞRETİM ÜYESİ
CHP'li Koç ve milletvekilleriyle birlikte 90 öğretim üyesi de TBMM'ye girdi.
Öğretim üyeleri öncelikle CHP grubunu ziyaret etti. CHP Grup toplantı salonunda
öğretim üyelerini kabul eden Haluk Koç da yaptığı konuşmada, TBMM Milli Eğitim
Komisyonu'ndaki görüşmeye ilişkin bilgi verdi. AK Parti'nin Türkiye'ye bir elbise
giydirmeye ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel niteliklerini kuşatmaya
dönük adım adım ilerlediğini dile getiren Koç, buna karşı mücadele ettiklerini
söyledi.
ODTÜ Rektörü Ural Akbulut da yaptığı konuşmada, TBMM'nin gündeminde olan ve
imam hatiplilere üniversiteye girişte kolaylık getiren tasarının metnini hatta
tek bir satırını dahi görmediğini bildirdi. Akbulut, YÖK ile ilgili değişiklik
konusunda yapılan çalışmalara katılan 8 öğretim üyesinden 3'ü dışındakilerin
bu tasarı ile ilgili hiçbir bilgileri olmadığını söyledi. Tasarıyı gören 3 öğretim
üyesinin de kendilerine herhangi bir bilgi aktarmadığını kaydeden Akbulut, TBMM'deki
komisyon toplantısından sonra Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof Dr Ayhan
Alkış'a ''Neden daha önce tasarı metnini gördün de bize bilgi vermedin?'' diye
sorduğunun onun ise kendisine ''Benim gördüğüm sadece bir bilgi notundan ibaretti''
karşılığını verdiğini de dile getirdi.
AKP'YE ZİYARET
Çeşitli üniversitelerin öğretim üyeleri derneklerinin temsilcileri ile ODTÜ
Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut ve Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer,
AK Parti Grup Başkanvekili Faruk Çelik'i ziyaret ederek, YÖK Tasarısı'nın geri
çekilmesini ve İmam-Hatip liselerinin kapatılmasını istediler.
Öğretim üyeleri, tasarının Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na aykırı olduğunu öne sürerek,
öğretim üyelerini hayal kırıklığını uğrattığını söylediler.
Tasarının ''yangından mal kaçırır gibi'' acele ile TBMM'ye getirildiğini ifade
eden öğretim üyeleri, Genel Kurul'da görüşülmemesini istediler.
İzmir Üniversiteleri Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ömer Mavioğlu
ise katsayı ile ilgili maddenin ''belli bir inanç ve tarikat üyelerinin'' egemenliğine
yol açacağını iddia ederek, ''öğretim üyelerimiz böyle bir tasarının TBMM'ye
yakışmadığı kanaatindedir'' dedi.
ODTÜ Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Melih Ersoy, İmam-Hatip liselerinin, ''çocuklarının
dini eğitim almasını isteyen ailelerin taleplerini karşıladığı'' şeklindeki
gerekçelerin dile getirilmesini eleştirerek, ''bu durum ikili eğitim demektir
ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na aykırıdır. Başka inanç ve düşüncedekiler de kendi
inançları doğrultusunda eğitim isterse ne olacak. O zaman 3'lü, 5'li eğitim
mi yapılacak?'' diye konuştu.
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut da sorunun ''iki tarafın da onuru kırılmadan''
bir ara yol bulunarak çözülmesini önerdi. Prof. Dr. Akbulut, ''istiyorlarsa
biz rektörleri, dekanları görevden alsınlar ama üniversitelere huzur, özerklik
gelsin'' dedi.
Bazı öğretim üyeleri de seçim meydanlarında söz verildiği için İmam-Hatip liselerinin
önünün açılmak istediğini iddia ederek, bu okullardaki öğrenci sayılarının yeniden
artacağını söylediler. ODTÜ Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Meral Kence, ''doğma
ile yetişen çocuklar bilime saygı duymuyor. Onlara bilimi öğretemiyoruz'' diye
konuştu.
''YASALARI ÇİĞNEME HAKKI''
ODTÜ Öğretim üyelerinden Çağatay Keskinok da ''Cumhuriyet'in temel yasalarına
aykırı bir yasa çıkarsa o zaman bizim de bazı yasaları çiğneme hakkımız doğar''
dedi.
Gazi Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Altıntaş
da ''siz seçim meydanlarında ticaret lisesi mezunlarına mı söz verdiniz? İdeolojik
yaklaşımlara bizim de ideolojim tepki vermemiz normaldir'' dedi.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaatin Dinçer, tasarının kendilerinin onayı alınmadan
Meclis'e getirildiğini öne sürerek, konu mankeni olarak kullanılmak istemediklerini
söyledi. Dinçer, YÖK'ün hazırladığı taslağa katılmadıklarını, Genelkurmay Başkanlığı'nın
açıklamasını da onaylamadıklarını bildirdi.
ÇELİK'İN SÖZLERİ
AK Parti Grup Başkanvekili Faruk Çelik, parti olarak sivil toplum örgütleri
ile daima diyalog içinde olduklarını ifade ederek, seçimlerdeki başarılarının
da bundan kaynaklandığını söyledi. Öğretim üyelerinin girişimlerini saygı ile
karşıladığını anlatan Çelik, ''belki de demokrasinin en güzel anlarından birini
yaşıyoruz'' dedi.
Tasarının ''yangından mal kaçırır gibi'' Meclis'e getirilmediğini kaydeden Çelik,
bu konudaki çalışmaların 9 aydır kamuoyunun gündeminde olduğunu söyledi.
Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üniversitelerden taslak istediğini ancak
9 ayda bir taslak hazırlanıp Başbakan'a verilemediğini kaydetti.
''İplerin kopma noktasının'' YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in girişimi
olduğunu ifade eden Çelik, OECD ve AB standartlarına ters bir yasanın çıkarılamayacağını
söyledi.
Sorunun, ''İmam-Hatip Liseleri'' olarak lanse edilmesinin toplumun önde gelen
kesimlerinin birbirleriyle ''haberler aracılığı'' ile ilişki kurmasından kaynaklandığını
anlatan Çelik, şunları söyledi: ''İmam-Hatipleri kapatın diyorsunuz. Kapatalım
efendim... Anayasa'nın 24. Maddesi'nin verdiği görevi nasıl yerine getireceksiniz?
Din eğitimi almak isteyenlerin talebi nasıl karşılanacak? Bunların formüle edilmesi
gerekir. (Cumhuriyet'in temel niteliklerine aykırı yasa...) deniliyor. AK Parti
kurmadı İmam-Hatip Liseleri'ni...1930'lu yıllarda kuruldu bu okullar. O yıllardan
geliyor. Toplumun taleplerini hiç mi dikkate almayacağız? Siyasi tarihimizi
inceleyelim, neden kuruldu bu okullar, araştıralım. Biraraya gelip konuşmadığımız
zaman bazı şeylere ideolojik temelden bakılıyor. AK Parti'nin ideolojik bakış
ısrarı yoktur. 9 aydır bir taslak hazırlanamıyor. Kimdir bunun sorumlusu?''
Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na aykırılık iddialarına da değinen Çelik, bu okulların
yeni açılmadığına dikkati çekerek, Milli Eğitim Temel Kanunu'nu hatırlattı.
Çelik, sorunun kaynağı olarak 60 bin İmam-Hatip lisesi öğrencinin gösterilmesinin
bunları olumsuz etkilediğini savunarak, ''bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bunlar
da Ayşe'lerin, Fatma'ların çocukları... Bu çocukları dışarı, taca mı atalım?''
dedi. Bilimi rehber edindiklerini kaydeden Çelik, ''70 milyonun taleplerini
Cumhuriyet'in temel değerlerine zerre kadar zarar vermeden karşılamak gibi bir
görevimiz var'' diye konuştu.
''REJİMİN ŞAMPİYONLUĞU''
Bir öğretim üyesinin, İmam-Hatiplerin kapatılmasıyla sorunun çözüleceğini söylemesi
üzerine de Çelik, ''siyasetin, rejimin şampiyonluğuna oynayan insanlara bunu
söylemediniz, AK Parti'den niye istiyorsunuz?'' diye sordu. Öğretim üyeleri
de ''partinizin tabanı muhafazakar olduğu için bunu siz çözersiniz'' karşılığını
verdi.
Çelik, toplumun din eğitimi talebinin Anayasa çerçevesinde karşılanması dışında
hiçbir ölçüleri bulunmadığını belirterek, talepleri, partisinin ilgili kurullarına
ve Başbakan Erdoğan'a ileteceğini söyledi.
aa