Fişlemeye karşı hazırlanan tasarı iki yıldır Başbakanlık'ta bekliyor
Genelkurmay Başkanlığı'nın medya kuruluşlarına ve gazetecilere ilişkin hazırladığı 'güvenilirlik değerlendirmesi'ne ilişkin 'andıç', fişleme tartışmalarını beraberinde getirdi.
Türkiye gündeminden düşmeyen fişleme olayları, gazeteler tarafından ortaya çıkarıldı.
Adalet Bakanlığı, hukuka aykırı şekilde gerçekleştirilen fişlemenin önüne geçmek amacıyla hazırladığı 'Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı'nı iki yıl önce Başbakanlığa sevk etmişti. Kişisel bilgilerin toplanmasını yasaklayan tasarı, istisna olarak özel nitelikli bilgilerin milli güvenlik, milli savunma, kamu düzeninin korunması, suçun önlenmesi ve devletin ekonomik çıkarları gibi gerekçelerle kayıt altına alınabilmesine imkân sağlıyor. Yine istisnalar sebebiyle ilgili kurumlar, aydınlatma yükümlülüğü kapsamında fişleme yaptığı kişilere bilgi vermek yükümlülüğünden muaf tutuluyor. Tasarıdaki istisna kapsamına girmeyen diğer kurumlar ise bir şahıs hakkındaki bilgileri kayıt altına alırken söz konusu kişinin rızasını alacak. Bu kurumlara, bilgilerin hangi amaçla kullanılacağı, kimlere aktarılabileceği gibi konularda ilgili kişiye bilgi verilmesi zorunluluğu getiriliyor. Vatandaşlar güvenlik kamu düzeni gibi istisnalar dışında veri kaydı yapan kurumlara başvurarak kendileriyle ilgili veri kaydı yapılıp yapılmadığını öğrenme hakkına sahip olacak. Tasarıda kişisel verileri toplayan kurumların denetimi amacıyla 'Kişisel Verileri Koruma Yüksek Kurulu'nun oluşturulması oluşturulması öngörülüyor. Özel hayatlarının ya da kişilik haklarının ihlal edildiğini öne sürenler, bu kurula şikayette bulunabilecek. Bağımsız kurula, hiçbir organ, makam, merci ve kişinin emir ve talimat verememesi öngörülüyor. AB mevzuatına uyum çerçevesinde hazırlanan tasarıda kapsamı çok geniş ve belirsiz istisnalara yer verilmesi eleştiriliyor. Yasayla Türkiye'de sürekli gündeme gelen fişlemenin önüne geçileceği ifade ediliyor.
Yasadışı yöntemlerle gerçekleştirilen fişleme olayları, TCK'nın 135. maddesine göre suç oluşturuyor. Yasada, kişilere özel bilgileri hukuka aykırı bir yöntemle kaydedenlerin 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor. Bu ceza bazı durumlarda 4,5 yıla çıkabiliyor.