Erdoğan: Milli Savunma Üniversiteleri'nden geriye dönüş mümkün değil

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Harp Okulları Mezuniyet Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Milli Savunma Üniversiteleri'nden geriye dönüş olmayacağını söyleyen Başkan Erdoğan, "Önümüzdeki dönem çok büyük reformlara imza atılacak bir dönem olacaktır. Milli Savunma Üniversiteleri'nden geriye dönüş mümkün değildir. Dekanlarımızın çalışmalarını yakından takip ediyorum." dedi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 31 Ağustos 2018 07:05, Son Güncelleme : 31 Ağustos 2018 09:07

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Bugün yeniden yapılandırma sonrası harp okullarımızın ilk mezuniyetimizi veriyoruz. Yarın Balıkesir'e giderek astsubaylarımız ve aileleri ile beraber olacağız. 15 Temmuz'un ardından başlayan yeni yapılanma süreci büyük ölçüde tamamlanmış ve harp okullarımız tam kapasiteye ulaşmış olacaktır.

"HARP OKULLARIMIZ KAPATILDI DİYE KARA PROPAGANDA YAPIYORLAR..."

Harp okullarımız kapatıldı diye kara propaganda yapıyorlar. Burada olduğu gibi okullarımız devam ediyor. Sadece çağımızda gerek kalmadığı için askeri liseler kapatıldı. Askeri okullar kapatılması bir yana daha da artırılarak hizmetini sürdürüyor. Öğrenci sayısı 9 bin 500'ün üzerindedir.

ÜLKESİNE HİZMET EDEN BİR İNSAN GÜCÜNE İHTİYACI VARDIR

TSK'nın personel ihtiyacını karşılama konusunu tabela ile sınırlı tutarsak kendimizi kandırmış oluruz. Türkiye'nin sürekli darbe ve cunta üreten bir orduya değil, ülkesine hizmet eden bir insan gücüne ihtiyacı vardır. TSK'mızı sadece silahı ile, insan gücü ile değil, aynı zamanda hayata, dünyaya, ülkemize istenilen sorumlu bakış açısına ulaştırma konusunda da kararlıyız. Önümüzdeki dönem çok büyük reformlara imza atılacak bir dönem olacaktır. Milli Savunma Üniversiteleri'nden geriye dönüş mümkün değildir. Dekanlarımızın çalışmalarını yakından takip ediyorum.

Bizim de tüm gelişmiş ülkelerde kullanılan bu sistemi etkin şekilde çalıştırmamız şarttır. Esasen bu hakikatin örneklerini kendi tarihimizde de görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Milli Savunma Üniverstileri'nden geriye dönüş mümkün değil"

"TÜRKMENLER 'ASKER MİLLET' OLUŞUMUZUN EN BARİZ ÖRNEĞİDİR"

Malazgirt'te 947 yıl önce kazandığımız büyük zaferin yıl dönümünü on binlerce kardeşimizle kutladık. Malazgirt'ten bir asır sonra, sarı Saltuk'un önderliğinde bölgeye yerleşen Türkmenler 'asker millet' oluşumuzun en bariz örneğidir. 12 bin kişiyle başlayan yerleşim, şehirlerin imarından eğitime kadar geniş bir aldan sonuçlar doğurarak genişlemiştir. Selçuklu devrinde yaşanan bu hadise, gönüller fethedilemeden toprakların fethedilemeyeceğini gösteriyor.

"BİZİM HER BİR İNSANIMIZ GİBİ, HER ASKERİMİZİN DE MAYASINDA İŞTE BU ANLAYIŞ VAR"

Bin yıllardır milletimizin bileği bükülmüyor. Küllerinden hep yeniden doğmayı başarıyor. Ecdadımızı, tarihteki barbar ordulardan farklı kılan insana bakış açısıdır. Yunus Emre'nin ifadesiyle, yaradılanı yaradandan ötürü seven bir milletin başka türlü davranması zaten düşünülemez. Bugün Suriye'den Somali'ye kadar dünyanın dört bir yanında görev yapan askerlerimizin, diğer ülkelerin askerlerinden farklı olarak öncelikle bölge halkının gönlünü kazanıyor olması boşuna değildir. Bizim her bir insanımız gibi, her askerimizin de mayasında işte bu anlayış var.

"KÖKSÜZ İNSANLAR GİBİ KÖKSÜZ TOPLUMLAR DA RÜZGARIN ÖNÜNDE SAVRULMAYA MAHKUMDUR"

Türkiye'nin gündeminin terör saldırıları, bölgedeki insani krizler, hatta tabii afetler olması kesinlikle bizim tercihimiz değildir. İbni Haldun'un deyimiyle coğrafya kaderdir. Biz de kaderimize rıza gösterecek ve burada hayatımızı sürdürmek için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Köksüz insanlar gibi köksüz toplumlar da rüzgarın önünde savrulmaya mahkumdur. Rüzgarın önünde bir savrulmaya başladınız mı kendinizi nerede bulacağınızı yalnız Allah bilir.

Balkanlardan Kafkaslara Kuzey Afrika'dan Kırım'a kadar nerede başı dara düşen bir kardeşimiz varsa istikametini Anadolu'ya çevirmiştir. Anadolu'dan başka gidecek yerimiz olmadığı gerçeğini de hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık. Çanakkale Savaşında, istiklal harbimizde, 15 Temmuz'da vatanımızı savunduk. Anadolu'yu Türkten ve Müslümandan temizlemek için yanıp tutuşanların heveslerini bu inançla kursaklarında bıraktık.

Terörle mücadeleyi Suriye ve Irak'ta sürdürmemizin nedeni işte budur. Dünyanın her köşesinde güçlü siyasi, ekonomik, sosyal ilişkiler tesis etme çabamızın sebebi de budur.

"BİZE BİN KERE DİZ ÇÖKTÜRDÜKLERİNİ ZANNETSELER DE BİZ BİN KERE AYAĞA KALKMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Geçmişte hep takip eden Türkiye'ye alıştıkları için, kendi yolunu çizen Türkiye'ye tahammül edemiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar büyük ve güçlü Türkiye'nin önünde duramayacaklar. Bize bin kere diz çöktürdüklerini zannetseler de biz bin kere ayağa kalkmaya devam edeceğiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber