Erdoğan: Putin-Zelenski görüşmesi yeni oluşuma fırsat verir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna geriliminin üst seviyeye çıktığı süreçte Kiev'e kritik bir ziyaret gerçekleştirdi. Erdoğan, ziyaret dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Rusya lideri Putin ile yapacağı görüşmeyi hatırlatan Cumhurbaşkanı, liderler düzeyinde üçlü görüşmenin yeni bir süreci başlatabileceğine işaret etti. Erdoğan, ''Arabulucu sıfatı yüklenirse, bu işin içine gireriz'' dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Şubat 2022 13:08, Son Güncelleme : 04 Şubat 2022 13:49

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batılı ülkelerle Rusya arasında Ukrayna geriliminin giderek tırmandığı bir dönemde Kiev'e dün kritik bir ziyaret yaptı.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlenen ortak basın toplansında Türkiye'nin krizin sonlandırılması için üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Zelenski ise "Savaşı bitirme yolunda, Ukrayna-Rusya arasında arabulucu olma inisiyatifi için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ediyorum" dedi.

Erdoğan, ziyaret sonrası yurda dönüşte de uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan'a yöneltilen sorular ve alınan cevaplar şöyle...

RUSYA-UKRAYNA KRİZİNE ÇÖZÜM ARAYIŞI: ARABULUCU SIFATI YÜKLENİRSE, BU İŞİN İÇİNE GİRERİZ

Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan gerilimde, uluslararası basının bir kısmının, aynı zamanda ABD ve İngiltere'nin başını çektiği devletlerin gerilimin tırmanması ya da tansiyonun yükseltilmesi yönündeki açıklamalarını, yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir defa şunu çok açık ve net söylemem lazım; bu süreç içerisinde dikkat edilirse Batı maalesef şu ana kadar bu işin çözümünde katkı diye bir şey sağlamadı. Sadece adeta çomak sokuyorlar diyebilirim. Böyle bir durum var ortada. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Putin'le olan görüşmeyi çok önemsiyorum. Zira Zelenski'yle olan görüşmede, zaten bu konularla ilgili bir mutabakatımız olduğunu gördüm. Çünkü şu anda Avrupa'da bu işi çözmeye yönelik olarak lider noktasında ciddi sıkıntı var. Bundan önce bakıyorsunuz bir Merkel icabında çıkıyordu, hakikaten çözüm için elinde anahtar bulundurabiliyordu. Ama bunun dışında şu anda böyle bir lider de kalmadı. Diğerlerinin ismini zaten vermeye gerek yok.

''BIDEN BU SÜRECE HENÜZ OLUMLU YAKLAŞIM SERGİLEYEMEDİ''

ABD ile ilgili duruma da baktığımızda, Biden da şu an itibariyle bu sürece henüz olumlu yaklaşım sergileyemedi. Dışişleri Bakanlarının yaptıkları görüşmelerde de neticeye yönelik bir gelişme henüz kaydedilemedi. Bunu zaten kendilerinde de açık net görüyoruz. Temennimiz odur ki Sayın Putin'le yapacağımız görüşmeden sonra eğer arabulucu bir sıfat bize yüklenirse, bu sıfatla bu işin içine girmeyi kabulleniriz ve üzerimize düşen görevi de inşallah yapmaya çalışırız. Bu arada İlham Aliyev'in Ukrayna'ya bir ziyareti oldu. Bunun dışında Boris Johnson'ın aynı şekilde buraya bir ziyareti oldu. Bu ziyaretleri biz daha sonra derleyip toparlamak, buna göre de bir adım atmak istiyoruz. Sayın İlham Aliyev kardeşimizle bu ziyaretinden sonra bazı görüşmelerimiz oldu. Bütün mesele, bir şey beklemeden bu işin çözümüne yönelik ne yapılabileceğinin gayreti içinde olmak.

''PUTİN-ZELENSKİ GÖRÜŞMESİ BÖLGEDE YENİ BİR OLUŞUMA FIRSAT VERİR''

Zelenski ve Putin henüz bir araya gelmedi bu konuyu görüşmek için. Bu tür bir görüşmenin ABD ve NATO'nun gözetimi altında yapılması da pek olası değil. Türkiye iki lideri bir araya getirebilecek mi? Rusya gerçekten Ukrayna'ya girebilir mi? Rusya'nın sınırdaki askeri hareketliliğini nasıl yorumluyorsunuz?

Davetimizle ilgili Sayın Putin'in Çin'den döndükten sonra Türkiye ziyaretini gerçekleştireceği yönünde olumlu bir dönüş oldu. Şimdi tarihi kararlaştıracağız. Sonra da Sayın Putin ile Sayın Zelenski'yi üst düzeyde bir araya getirmek üzere inşallah bu toplantıyı yapalım istiyoruz. Sayın Zelenski'yle olan mutabakatımız bu istikamette. Bunu alt düzeylere indirmeden inşallah üst düzeyde gerçekleştirebilirsek, buradan alacağımız neticenin bölgede yeni bir oluşuma fırsat vereceğine inanıyorum. Zelenski'yle olan görüşmede bende bu umut doğdu. İnşallah sonu da hayır olur.

''BEN BARDAĞIN DOLU TARAFINDAN BAKMAK İSTİYORUM''

Ukrayna medyasında sizin ziyaretinizin Boris Johnson'ın ziyaretinden daha fazla yankı bulduğunu görüyoruz. Bu Ukrayna'nın Türkiye'ye verdiği önemin de bir göstergesi. Putin belli bir yığınak yaptı. Masaya da güçlü oturmak ve bu yığınağın da boşa çıkmaması adına Putin'in Türkiye ziyareti öncesi bir girişimi olabilir mi? Böyle bir ihtimal söz konusu mu sizce? Olursa Türkiye geldiğinde, masaya oturduğunda o görüşmenin niteliği nasıl olur?

Ben bardağın boş tarafından bakmak istemiyorum, dolu tarafından bakalım istiyorum. Bizim, Sayın Putin'le olan görüşmemizin ikili mi yoksa Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı çerçevesinde mi olacağını o takvimi belirlemede konuşacağız. Eğer Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı çerçevesinde bunu yapalım derlerse, o zaman o çerçeve içerisinde yapacağız. Yani Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı için bir araya geleceğiz ama bu arada nasıl Ukrayna'da heyetler arası görüşmemizi yaptıysak, aynı şekilde yine Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızı gerçekleştirme, diğer taraftan da Sayın Putin'le özellikle Rusya-Ukrayna arasındaki bu sıkıntıyı aşmaya yönelik ikili görüşmemizi yapma fırsatı da doğmuş olacak. Çünkü bizim Rusya'yla şu anda ciddi manada ikili münasebetlerimiz var. Bu münasebetler sıradan değil. Bunun için atılacak adımlar da önem arz ediyor. O bakımdan Sayın Putin'le olan görüşmeyi çok çok önemsiyorum. İşin tabi Ukrayna'yla olan boyutu çok daha büyük önem arz ediyor. Zira dünyanın gözü şu anda burada; "acaba Rusya-Ukrayna arasındaki bu sıkıntı nereye varacak?" diye. Tabi olayın en önemli yanı malum Donbas. Donbas konusundaki gelişmeler, sınır boylarındaki gelişmeler; bunların hepsi şu an itibariyle dünyanın bakışını da buraya yöneltmiş durumda. Temennim odur ki bu bölge barıştan, sulhtan ayrılmasın. Bunun için de bu mücadelemizi sürdürüyoruz.

DOĞALGAZ STOKLARINDA DURUM: İRAN SIKINTISI OLDU AMA SIFIRI TÜKETTİĞİMİZ DOĞRU DEĞİL

Diğer taraftan Doğu Akdeniz'de önemli bir gelişme oldu. ABD EastMed projesinden desteğini çekti. Geriye İsrail gazı için tek yol da Türkiye kalıyor gibi gözüküyor. Doğu Akdeniz de dünyanın gözünün uzunca bir süredir üzerinde olduğu bir nokta ve bizim için çok önemli gelişmeler oluyor burada. Ayrıca Türkiye olarak Mısır, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle de bir taraftan normalleşme emareleri görüyoruz. Bunlar Türkiye için nasıl bir sürece işaret ediyor gelecek için?

Tabi bu çalışmalar böyle basit rakamlar değil, çok ciddi rakamlar. Şimdi burada da bana göre ABD beklediğini bulamadığı için ve bu işi mali noktada ekonomik bulmadığı için, buradan çekilmek durumunda kaldı. Yoksa ekonomik neticeyi bulmuş olsa ABD buradan çekilmezdi. Biz ise bölgede ne diyoruz? Burada Kuzey Kıbrıs'taki Türklerin hakları var. Bu haklar için de biz adımlar atıyoruz.

DEAŞ LİDERİNE ABD OPERASYONU: DEAŞ'LA MÜCADELE ÇALIŞMALARINA AKTİF KATKILAR VAR

ABD, DEAŞ terör örgütü lideri Kureyşi'nin öldürüldüğünü duyurdu. Türkiye sınırına çok yakın bir noktada bu operasyonu yaptılar. İdlib olması hasebiyle, acaba Türk askeri varlığının olduğu noktalara yakın bir yerde miydi? Bu operasyon öncesi ABD ile bir irtibat oldu mu, bilgi paylaştılar mı?

Türkiye uluslararası barış ve istikrarın temini yolunda DEAŞ terör örgütü ve onun temsil ettiği çarpık zihniyetle mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Bu kapsamda uluslararası çabalara yaptığımız aktif katkılar var. Ayrıca gerek yurtiçinde gerek sınır ötesinde gerçekleştirdiğimiz operasyonlar ve aldığımız önleyici tedbirlerle DEAŞ terör örgütünün geriletilmesinde çok önemli roller üstlendik. Ülkemiz, DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu'nun etkin bir üyesi olarak da terör örgütüyle mücadelede uluslararası çabalara aktif katkı sağlamaya devam edecektir. Öte yandan, uluslararası barış ve güvenliğin temini için tüm terör örgütleriyle ayrım yapılmaksızın mücadele edilmesi gerektiğine inanıyoruz.

İMAMOĞLU-ABD ELÇİSİ GÖRÜŞMESİ: BEN HİÇ ÖNEMSEMİYORUM, ONUN SEVİYESİNİ GÖSTERİR

15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminden sonra başını CHP'nin çektiği muhalefet partileriyle ülkemizdeki büyükelçilerin sıkı temasları oldu. Bu görüşmeleri 2019 yerel seçimlerinden sonra daha da sıklaştırdılar. Siz büyükelçilerin muhalefetle bu kadar sık görüşmesini, basına kapalı görüşmeler yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben bunları hiç önemsemiyorum. Yani büyükelçiler gelmiş, belediye başkanıyla görüşmüş, belediye başkanıyla gitmiş balıkçıda balık yemiş, o onun seviyesinin ne olduğunu gösterir.

MİTİNG KÜRSÜSÜNDEKİ ÇOCUK: ÇOCUK NE DEMİŞ ÖNEMLİ DEĞİL, NİHAYETİNDE ÇOCUKTUR

CHP İstanbul İl Başkanı Gezi Parkı olaylarında bir çocuk fotoğrafı paylaşıp bu fotoğrafın üstüne sizin de isminizi yazarak "Kindar çocuk yetiştiriyorum. Haberin olsun." demişti. Ve çocuğun resmini alenen paylaşmıştı. Bir yandan da aynı CHP, Trabzon'da bir çocuğun söyledikleri üzerinden ağır bir şekilde eleştiriyor. Çocuk deyince de akla Diyarbakır Anneleri geliyor. Diyarbakır Annelerini de görmezden geldiklerini görüyoruz. Hem sizin mitinginizdeki durumu hem de bu çifte standardı değerlendirmenizi rica ediyorum.

Onların hepsi bizim çocuklarımız. Bizim tek önemsediğimiz husus evlatlarımızın kendilerine, ailelerine, vatanına, milletine faydalı olmalarıdır. Biz, onlar gibi çocuklarımıza layık olmadıkları yerleri asla yakıştıramayız. Biliyoruz ki çocuklarımız yarının umududur. Bütün çocuklarımızı, gençlerimizi kucaklıyoruz, hepsine sevgiyle gözümüz gibi bakıyoruz. Trabzon'da bir evladımız sahneye gelmek için ağlayarak çok ısrar edince biz de yanımıza çağırdık. Kendisi o esnada mikrofonu kapıp bir şeyler söyledi. Esasında çocuk ne demiş önemli değil. Nihayetinde çocuktur. Ama bununla ilgili bir sürü şey konuşuldu. Onların öyle demesi, böyle demesi çok da önemli değil. Biz ne yaptığımıza bakacağız; bu ülkenin evlatları arasında hiçbir ayrım yapmadan yolumuza da aynı kararlılıkla devam edeceğiz.

''BARZANİ'LERİN PKK'YA KARŞI FARKLI BİR DURUŞLARI VAR''

Sınır ötesi terör operasyonlarında bir süredir Süleymaniye'ye ve Erbil'in güneyine kadar iniliyor. Irak Kürt bölgesel yönetimi bu operasyonlara destek verirken HDP destek vermiyor. Tam tersi kınama mesajı yayınlıyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz bunu?

Şu anda özellikle Irak'ta ve Irak'ın kuzeyinde Barzanilerin duruşu çok çok farklı. Ve bu duruşu Türkiye ile çok daha ortak, çok daha dayanışma içerisinde yürütüyorlar. PKK terör örgütüne karşı da farklı bir duruşları var ve bu farklı duruşlarını da her geçen gün ispat ediyorlar. Bu gelişte yaptığımız görüşmelerde de ben kendisinde bunu özellikle gördüm ve anlaşılan o ki cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte Irak'ta yeni bir süreç başlayacaktır. Bölge halkları terörden bıkmış durumda. Kim ne derse desin biz ülkemizin ve bölgenin güvenliğini, huzurunu, istikrarını tehdit eden terör örgütlerinin kökünü kazımakta kararlıyız.

Son dönemde terörle mücadele operasyonlarında Türkiye büyük başarı gösteriyor. Kış Kartalı operasyonu ile ilgili sizin "kaçacak delik bulamadılar" gibi bir ifadeniz vardı. Biraz ayrıntı verir misiniz? Ayrıca CHP daha önce tezkereye hayır oyu vermesi akıllara geliyor. Bu konuda nasıl bir değerlendirmeniz olur?

Kış Kartalı Harekatı da Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki teröristlerin inlerini başlarına yıkma irademizin bir adımı. Hem bu harekatta hem de bütün terörle mücadele operasyonlarında görev alan kahramanlarımızı kutluyorum. Tabi bu operasyonlarla iyice köşeye sıkışan teröristler çıldırmaya başladı. Çaresizliğin verdiği bir sonuç olarak, kendi aralarındaki telefon konuşmalarında terör örgütü üyelerine "herkes kendi başının çaresine baksın" diye talimat geçiyorlar. Ama hiçbiri kaçacak delik bulamayacak. Terörü kaynağında kurutmakta kararlıyız. Teröristlere sınırlarımız içinde ve dışında nefes aldırmıyoruz, aldırmayacağız.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber