İlaç içerken ?greyfurt suyu' dışında kaçınılması gereken başka meyve suyu var mı?

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 09 Mart 2008 12:20, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Erdem Yeşilada'nın yazısı

Meyve suyu ile birlikte ilaç içilmemesine dair en çok bilinen örnek greyfurt suyudur. Bazı ilaçların, bilhassa kolesterol ilaçlarının (statinler) emilimini artırdığı, dolayısıyla ilaçların bazı yan etkilerinin belirginleştiği bildiriliyor. Bu nedenle, bazı uzmanlar ilaçlardan en az iki saat önce ve sonrasında greyfurt suyu içilmemesi gerektiğini, diğer bir kısım uzman ise greyfurt suyu bileşenlerinin vücutta uzun süre kaldığı için greyfurt suyu içilen dönemde ilaç kullanılmaması gerektiğini savunuyor. Bence bu ikinci grup önlem fazla abartılı... Çünkü greyfurt suyu enzim üzerindeki etkisini bağırsak lümeninde gösteriyor ve bu kadar uzun süre bağırsak lümeninde kalabilmesi mümkün değil. Yani alınan ilaçla arasında iki saatlik bir süre bırakmak yeterli.

NAR SUYU DA ETKİLİ

Greyfurt suyunun bu etkisinin başlıca nedeni, aldığımız ilaçların büyük bir kısmı sitokrom p450 adı verilen bir enzim grubu tarafından karaciğerimizde bir seri işlemlere (metabolizma, emilim, atılım gibi) tabi tutulmaktadır. Greyfurt suyu bu enzimlerden biri üzerinde (CYP 3A4) baskılayıcı etkiye sahip olduğundan aldığımız ilaç işlemlere uğrayamamakta ve dolayısıyla yüksek miktarda emilerek zararlı etkiler gösterebilmektedir.

Yapılan çalışmalarda greyfurt suyu ile görülen bu etkileşime rağmen, yakın akrabaları olan portakal ve limon suyuyla bu tip bir etkileşim görülmemiş. Diğer taraftan, son zamanların popüler meyve suyu olan nar suyunun da deney hayvanlarında greyfurt suyu gibi bu enzim üzerinde baskılayıcı etkisi tespit edilmiş.

PEKİ, YA DİĞERLERİ?

Son yapılan bir çalışmada, deneysel olarak (in vitro) piyasada bulunan bazı meyve sularının CYP 3A üzerinde etkili olup olmadığı araştırılmış. Sonuç ilginç! Bu enzimi baskılama kuvveti sırasıyla greyfurt suyu, karadut suyu, beyaz üzüm suyu, nar suyu, böğürtlen suları olarak gözlenmiş. Buna karşılık havuç suyu, mandalina suyu, soya sütü, domates suyunun bu enzim üzerinde etkisi görülmemiş. Bu bulguların deneysel olması nedeniyle klinik olarak da incelenmeden kesin bir yorumda bulunmak hatalı olabilir. Ancak greyfurt suyu ve nar suyu üzerinde gözlenen bu deneysel bulguların, daha önce elde edilen klinik veriler ve deney hayvanları ile yürütülen çalışma sonuçları ile de paralellik göstermesi, karadut, böğürtlen ve üzüm suyunun da ilaçlar ile birlikte kullanılmasının riskli olabileceğini düşündürüyor.

Greyfurt suyunun ilaçların bazı yan etkilerini belirginleştirdiği biliniyor. Karadut, beyaz üzüm, nar ve böğürtlen gibi meyve suları da ilaçlarla kullanıldığında greyfurta benzer etkiler gösteriyor

Kanser üzerindeki etkisi araştırılıyor

Geçen hafta zerdeçal ve etkili bileşeni kurkumin'in kanser ve diğer bazı hastalıkların tedavisinde etkinliğine yönelik bilimsel çalışmaların son yıllarda çok büyük bir artış gösterdiğinden bahsetmiştik. Özellikle kanser üzerindeki etkisini değerlendiren ve etki şeklini ortaya koymayı amaçlayan çalışmaların çok sayıda olmasına karşılık, insanlar üzerinde etkili olup olmadığı konusunda yönlendirici bilimsel nitelikte ve kapsamlı klinik çalışmaların bulunmadığından belirtmiştik. Şüphesiz aklınıza, ?Mademki bu kadar faydalı, neden insanlar üzerinde de etkisine bakılmıyor?' diye bir soru geliyor.

Geçenlerde yayımlanan bir raporda, zerdeçal ve etken maddesi kurkumin'in tek başına ya da başka ilaçlarla birlikte insanlar üzerinde etkinliğini değerlendiren 30 klinik çalışmanın sürdürüldüğü bildiriliyor. ABD, Hindistan, İsrail, Japonya, Hong Kong'da yapılan bu çalışmaların bir kısmı 2006 yılında, bir kısmı ise 2007 yılında başlatılmış. Bu çalışmalardan 17'si pankreas, kolon, mide, karaciğer kanserleri üzerinde yürütülüyor ve denemelerin tamamlanarak sonuçlarının açıklanması ile sanırım bu konuda daha net bir yorumda bulunabilmek mümkün olacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber