Özürlü vekil, Meclis'ten dertli
Gürsoy Erol, Meclis'in bedensel engelli milletvekilerinden. Geçirdiği trafik kazasının ardından yürüme yeteneğini kaybeden AK Partili vekil, fizikî durumuna aldırmadan yoğun bir tempoda çalışıyor.
İktidar partisine mensup olmasına rağmen hükümet üyelerinin cevaplaması için bugüne kadar 40'a yakın soru önergesi vermiş. İlgi alanı daha çok özürlülerle ilgili çalışmalar. Bu konuda en büyük sıkıntının istihdam konusunda yaşandığını düşünüyor. Erol, yasal zorunluluk olmasına rağmen Meclis'te bile yeterli sayıda özürlü çalıştırılamadığından şikayetçi. Meclis bünyesinde 81 özürlünün istihdam edilmesi gerekirken bu sayının 17'de kaldığına dikkat çekiyor. Konuyu soru önergesiyle Meclis Başkanlığı'na sorduğunu kaydeden Gürsoy Erol, aldığı cevaba hem şaşırmış hem de üzülmüş.
?Özürlülerin istihdamı konusunda devlet üzerine düşeni yapsın ki, özel sektörü sıkıştırma hakkımız olsun.? diyen AK Partili vekil, Meclis'e eleman alımıyla ilgili bir soru önergesi verdiğini ve Başkan Bülent Arınç'tan cevap geldiğini hatırlatıyor. ?Münhal kadro olmadığı için bu alımlar yapılamamaktadır.' cevabından tatmin olmayan Erol, şu eleştirilerde bulunuyor: ?Münhal kadro diye bir şey olur mu? Bu, yasal bir hak ve zorunluluk. Devlet, ?50 ve daha yukarı işçi çalıştırıyorsan yüzde 3 oranında özürlü istihdam etmelisin' diyor. Oturdum, ikinci bir soru önergesi verdim. Sayın Arınç'a da konuyu aktararak bürokratlarını uyarmasını istedim. Sayın Başkan beni aradı, ?Senin ısrarlı takibinle 7-8 özürlü arkadaşı aldık.' dedi. Ama bu, devede kulak. Sayıyı doldurmuyor; ama takiple bir yere gelmiş olduk.?
Gürsoy Erol'un, bilgi istediği isimler arasında Başbakan Tayyip Erdoğan da bulunuyor. Özürlü üniversite öğrencilerinin diğerleriyle aynı oranda harç verdiğini öğrenince bu konuyu Başbakan'a iletmeye karar vermiş. Erol, şöyle devam ediyor: ?Özürlü bir insanın okuması ne kadar zor. Üniversite harcında hiçbir iskonto yok. Bu nasıl olur diye araştırdım. Bakanlar Kurulu'nun isterse iskonto yapabileceğini öğrendim. ?Özür oranlarına göre bir indirim yapmayı düşünüyor musunuz?' diye sordum. Başbakanlık, yazımı Milli Eğitim Bakanlığı'na vermiş, onlar da kendi bürokratlarına. Bana gayet bürokratik bir şekilde şu anda mevcut yürümede böyle bir şeyin olmadığını bildirdiler. Ben zaten biliyorum böyle bir şey olmadığını. Ben yapılmasını talep ediyorum. Sanıyorum bunu Başbakan ile özel konuşmamız gerekecek.?
Soru önergesi vereceği konu üzerinde en az iki ay çalıştığını vurgulayan Erol, gelen cevapları ise ?fazla bürokratik ve yetersiz' buluyor: ?Maalesef çok sembolik cevaplar veriliyor. Günlerce uğraştığım her soru önergesinden sonra yeni bir yazı yazmam gerekiyor. Bürokrat yazıyor, bakan arkadaşımız haklı olarak işinin çokluğundan takip edemeyebiliyor. Bakıyorsunuz verilen cevap konuyu tam anlatmıyor. Sonra oturup günlerce ilgili müsteşarı, ilgili bürokratı arıyoruz ve oradan özel bilgi istiyoruz. Soru soruyorsunuz, diyorlar ki filanca bakanlığa aittir oraya başvurun. Vatandaş yanlış yere dilekçe verirse o kurum doğru yere yollayıp cevap vermek zorunda. Anayasa bile bu vatandaşa dilekçede bu hakkı tanımış.?
Bakana selam söyleyin, toplantıya gelmiyorum
AK Partili Gürsoy Erol'un karşılaştığı sıkıntılar bunlardan ibaret değil. Meclis'in fiziki şartlarının çalışmalarını olumsuz etkilediğini belirtiyor. En büyük sorun ise merdivenler. Erol, bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılmamasına gösterdiği tepkiyi şöyle anlatıyor: ?Geçen iki dönem İnsan Hakları Komisyonu'nda görev yaptım. Toplantıya çıkmam için önümde 30-40 merdiven var. İki kişi, büyük zorluklarla beni yukarı çıkarıyor. Yerini değiştirmelerini istedim, olmadı. Adalet Bakanlığı, İnsan Hakları Komisyonu'na davet etmişti beni. Telefon ettim, sordum, ?girişte şu kadar basamak var' dediler. Hadi ben milletvekiliyim, birinin yardımı ile çıkartırlar dedim. Sıradan vatandaş ne yapacak. Komisyon başkanına, ?Sayın bakana selam söyleyin, burada bir düzenleme yapmadığı için toplantıya gelmiyorum.' dedim.?
zaman