Kadınların kabusu omurga ağrısı

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 14 Şubat 2011 19:17, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Memorial Antalya Hastanesi Nöroşirürji Bölümü'nden Op.Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, gündelik yaşamda gerek ev gerek iş yerinde aktif biçimde çalışan kadınların en büyük şikayetlerinden birinin omurga ağrıları olduğunu belirtti.

Op.Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, yaşa ve kiloya aldırmadan kadınların kabusu haline dönüşebilen omurga ağrılarının nedeninin skolyoz olabileceğini belirterek "Kız çocuklarında ortalama 14-15 yaşına kadar devam eden hızlı büyüme döneminde oldukça şiddetli eklem ve kemik ağrıları görülebilir. Duruş ve oturuş bozukluklarına ve bazen kalıcı şekil bozukluklarına neden olabilen hızlı boy uzaması sırasında, düzenli yapılan spor, meydana gelebilecek bozuklukları önleyebilir ve omurga sistemini düzenler" dedi. Öte

yandan kız çocuklarında göğüslerin büyümesi ve utanma duyusu ile beraber öne eğik oturup saklama eğilimi de görülebileceğini anlatan Kılınçoğlu, şöyle konuştu: "Bu tür şikayetlerin altından omurgada skolyoz (eğrilik) çıkabileceğini göz önünde bulundurarak uzun süreli ve inatçı omurga ağrıların varlığında omurga sisteminin radyolojik olarak görüntülenmelidir."

MASA BAŞI EGZERSİZLERLE AĞRILAR HAFİFLETİLEBİLİR

Yirmili yaşlarla birlikte çalışma hayatına atılan kadınların günün yaklaşık 8 saatini masa başında geçirirken hareketsizliğe bağlı boyun ve sırt ağrılarına maruz kalmaya başladıklarını belirten Memorial Antalya Hastanesi Nöroşirürji Bölümü'nden Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, şunları söyledi: "Sık verilen kısa molalar, masa başı egzersizleri ve haftada üç gün 45 dakika, 1 saat civarında yürüyüşler, düşük aktiviteli sportif hareketler kısa mesafelerde asansör ve araba kullanmamak, mümkün olduğu kadar

hareketli kalmak ve yüzmek çözüm olabilir" dedi.

GEBELİK DÖNEMİNDE HAFİF SPORLA AĞRILAR ÖNLENEBİLİR

Gebelerde özellikle ağırlık artışının en fazla olduğu son üç ayda, bel ve sırt ağrıları ön plana çıktığını ifade eden Op.Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Anne adayının tüm vücut sınırlarını zorlayan bu dönemde, çok ağır olmayan düzenli fiziksel aktiviteler, doğum sırasında anneyi ve sonrasında çocuğunun sağlığını olumlu etkileyecektir. Doğumdan sonra hem çalışıp hem emziren anneler yorgunluk, uykusuzluk ve omurga ağrılarını yoğun bir şekilde yaşar. Bu dönemde annenin, hem

bebeğinin bakımı hem de kendi sağlığı açısından 3-6 ay süre aktif çalışmaması veya düşük yoğunlukta çalışması önerilmektedir."

Op. Dr. Kılınçoğlu, otuzlu yaşlarda daha durağan hayat, gebelikler ve beslenme alışkanlıkları ile beraber kilo artışı görülebildiğini, dolayısıyla eklemler, omurga ve kaslarda zorlanmalar, çabuk yorulmalar, belli kas gruplarını içeren kronik ağrılar ortaya çıkabildiğini söyledi. Op. Dr. Kılınçoğlu, aşırı zorlanmış, yorgun bir vücut, stres, bel ve boyun fıtıklarının ortaya çıkışını tetiklediğini bildirdi. Altı aydan uzun süren aralıklı gelen, bacaklara veya kollara vuran ağrıların omurgada fıtığın

habercisi olabileceğini anlatan Op. Dr. Kılınçoğlu, bunun tespitinin muayene ve gereğinde ileri tetkiklerle mümkün olduğunu belirtti.

Op.Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, hormonal değişimleri beraberinde getiren kırklı yaşlarda, geçirilmiş hastalıklar, kilo ve vücudun genetik yapısının omurgada ve eklemlerde dejeneratif süreçler (bozulma) ön plana çıkmaya başladığını vurguladı. Bu dönemde sistemik hastalıklar olarak omurgada daralma, fıtıklar, dizlerde dejeneratif hastalıklar gibi kas iskelet sistemi hastalıkları, fazla kiloların da etkisiyle ilk bulgularını verdiğini bildiren Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, düzenli muayene, tetikler,

hormonal değişimin başlangıcından itibaren normal şartlarda yıllık kemik yoğunluğu ölçümü ve gereğinde ilaç tedavisi uygulanmasının ileriki yıllar için koruyucu rol oynadığını söyledi. Hem bedensel hem de zihinsel olarak kişinin kendine dinlenecek zaman ayırması gerektiğini ifade eden Op.Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, "Dengeli ve doğal beslenin. İdeal kiloyu koruyun. Mümkün olduğu kadar bedenen ve zihnen hareketli ve aktif bir hayat sürün. Sigaradan uzak durun" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber