Kılıçdaroğlu: Ekonomi bilgisi olan bunu söyleyemez/ Video

Haber Giriş : 16 Şubat 2011 15:09, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

"İşsizlikle mücadelede Sayın Başbakan ne söylemişti ? He işveren bir işsiz alırsa işsizlik çözülür demişti. Çözüldü mü ? Bunu söyleyenin ekonomi bilgisi yok demektir. Ekonomi bilgisi olan zaten bunu söyleyemez"

" Bir ülkenin Ulaştırma Bakanı çıkıp ?Telefonlarınızın dinlenmesini istemiyorsanız telefonla konuşmayın" demesin; derse demokrasi kalitesinden bahsedemezsiniz Yasamayı yürütmeye, yargı organını yürütmeye verirseniz demokrasi kalitesinden bahsedemezsiniz"

"Egemen Bağış ilginç bir şey söyledi. ?AB ?ye üyelik sürecinde biz fişimizi çekemiyoruz siz çekin" dedi Ne demek bu ? Biz bir şey yapmayacağız Türkiye?de demokrasinin kalitesi tartışılıyorsa bunun sebebi sizsiniz. Ayrıcalıklı ortaklık falan olmaz. Türkiye ya tam üye olur ya da hiç üye olmaz"

"Medya özgürlüğünü ABD ?nin Büyükelçisi dile getiriyor bir de biz. Otosansür uygulayan bir medya olur mu hükümeti kızdırmayalım diye Siz buna demokrasi diyeceksiniz"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İhracatçı Birlikleri Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısına katıldı. Yenibosna?daki Dış Ticaret Kompleksi'ndeki toplantıya Kılıçdaroğlu?nun yanı sıra TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, CHP İstanbul İl Başkanı Nebil İlseven katıldı.

?TELEFONLA RAHAT KONUŞAMIYORSAK DEMOKRASİ KALİTESİNDEN BAHSEDEMEYİZö

Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında, "TİM ?de olmak güzel bir şey. İhracat kendi ülkenizde üretiyorsunuz ve diğer ülkelere pazarlıyorsunuz. Gönlümüz ister ki bütün beklentileriniz gerçekleşsin. Arzumuz bu" dedi.

Kılıçdaroğlu, ?Demokrasiyi demokrasi yapan o ülkedeki kurumlardır. Kurum varsa demokrasi vardır. Demokrasi bir dengeler rejimidir Birbirini denetleyen o denge rejimini yakalamaktır. Yasama, yürütme, yargı ve medya Bizim anayasamızda üç büyük güçten bahsedilir. Millet adına söz söyleyen yasama yürütme yargı. Bizim anayasamızda yer almayan dördüncü bir güç daha var; Medya. Demokrasiyi demokrasi yapan bunlardır. Bu dengeler bozulursa demokrasi kalitesi bozulur. Biz telefonlarla rahat konuşamıyorsak orada demokrasi kalitesinden söz edemeyiz.Bir ülkenin Ulaştırma Bakanı çıkıp ?Telefonlarınızın dinlenmesini istemiyorsanız telefonla konuşmayın" demesin; derse demokrasi kalitesinden bahsedemezsiniz Yasamayı yürütmeye, yargı organını yürütmeye verirseniz demokrasi kalitesinden bahsedemezsiniz" dedi.

Kılıçdaroğlu, ? Sayın Başkan, ikinci beklentim elde edilen kazanımların korunması dedi. Hangi kazanım elde edildi ? İhracat olması lazım. Sanayinin gelişmesi lazım diyoruz. Kimse bu saatten sonra toplumu geriye götüremez ekonomik açıdan da böyle.Kazanırsak bunların daha ileriye taşınması lazım" diye konuştu.

? ŞUNA TAHAMMÜL EDEMİYORUM: AKP EKONOMİYİ İYİ YÖNETİYOR "

Kılıçdaroğlu, ? Şuna tahammül edemiyorum; AKP ekonomiyi iyi yönetiyor. Biri çıksın desin ki Adalet ve Kalkınma Partisinin büyüme politikası budur. Kim biliyor ? Tamamen bırakmışız kendimizi sıcak paraya. Cari açık, iyi yönetilen ekonomide cari açık böyle olur mu ?? diye sordu.

Kılıçdaroğlu, ? İyi yönetilen ekonomide işsizlik bu boyutta olur mu cari açık bu boyutta olur mu ? Ben söylemiyorum Uluslararası Şeffaflık Örgütü söylüyor. İyi yönetilen bir ekonomide yolsuzluklar bu boyutta olur mu ? Hep ihracattan bahsediyoruz Bu ülkenin ithalatı yok mu ? İhracatın içinde ne kadar ithal mal var ? Ona bakmamız lazım. Tekstilde net ihracatçı olmamız lazım. Net ithalata açık konumdayız.Bu sıcak parayla bu ekonomi sağlıklı yönetilmez? diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, ihracatçılara, ?Buyrun hükümeti eleştirin bakayım yarın başınıza ne gelecek ? Bu böyle olmaz. Böyle demokrasi kalitesi yükselmez? şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu işsizlik rakamlarına da değinerek, ?Eğer yılda gidip de 15 gün fındık topluyorsanız işsiz sayılmıyorsunuz. Türkiye rakamları farklı. Gerçekler farklı. TÜİK?in rakamları farklı gerçekler farklı? diye konuştu. Ortalama yaşın Türkiye?de 29 olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, ? Ortalama yaş 29 Türkiye?de bu aynı zamanda güç demektir. Ama kontrolsüz güç güç değildir. Güç kontrol edildiği zaman güç olur. O gücü kontrol edip büyümenin dinamizmini yakaladığımızda güç olur" dedi.

? TÜRKİYE YA TAM ÜYE OLUR YA DA HİÇ ÜYE OLMAZ ?

Kılıçdaroğlu, AB ile ilgili tüm siyasi partilerin ortak çalışma yapması gerektiğini söyleyerek, ? Yürekten inanıyoruz CHP olarak. Bir başlık açılmadı Niye açılmadı ? İktidarın elini kim tutuyor ? Gidip Avrupa?da şikayet ediyorlar. CHP engel oluyor diye. Bunu bana AB yetkilileri söyledi. Hangi yasaya CHP engel oldu ? AB ?ye üyelik sürecindeki ilk imza rahmetli İsmet İnönü?ye aittir. Biz onu bir çağdaşlaşma projesi olarak görüyoruz. Egemen Bağış ilginç bir şey söyledi. ?AB ?ye üyelik sürecinde biz fişimizi çekemiyoruz siz çekin" dedi Ne demek bu ? Biz bir şey yapmayacağız Türkiye?de demokrasinin kalitesi tartışılıyorsa bunun sebebi sizsiniz. Ayrıcalıklı ortaklık falan olmaz. Türkiye ya tam üye olur ya da hiç üye olmaz. Türkiye?nin masada olmasını istiyoruz ekonomiyi götürüp onların kaderine terk etmek istemiyoruz. Taleplerimizden biri de budur" ifadesini kullandı.

"OTOSANSÜR UYGULAYAN BİR MEDYA OLUR MU ? ?

Kılıçdaroğlu, medyanın bağımsız olmadığını kaydederek, ?Medya halkın gözü kulağı ve sesi mi ?Bir medya kuruluşu iktidar aleyhine bir yayın yapsın bakayım. Başlarına ne geleceğini biliyorlar. Örnekleri var Böyle bir demokrasi anlayışı olur mu ? Demokrasilerde medyanın eleştirilerine siyasal iktidarların açık olması lazım. Medya özgürlüğü önemlidir. Medya özgürlüğünü ABD ?nin Büyükelçisi dile getiriyor bir de biz. Otosansür uygulayan bir medya olur mu hükümeti kızdırmayalım diye Siz buna demokrasi diyeceksiniz. Demokrasi aydınlık insanların rejimidir. Demokrasi üretenin rejimidir baskı rejimi değildir; baskıya direnenlerin rejimidir" diye konuştu.

BAŞBAKAN ERDOĞAN?A ? EKONOMİ BİLMİYORSUN ? ELEŞTİRİSİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?a da zaman zaman eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, ? Biz yeni CHP olarak insanımıza güveniyoruz. Ülkeyi çok daha iyi yöneteceğimize inanıyoruz. Vergi nasıl toplanır çok iyi biliyoruz. Etik değerler nedir sanayicinin derdi nedir onu biliriz. Rahmetli Özal devleti bilmeseydi çok önemli kararların altına imza atmakta zorlanırdı.Bürokrasinin engellerini ve çözmesini de çok iyi biliriz. İşsizlikle mücadelede Sayın Başbakan ne söylemişti ? He işveren bir işsiz alırsa işsizlik çözülür demişti. Çözüldü mü ? Bunu söyleyenin ekonomi bilgisi yok demektir Ekonomi bilgisi olan zaten bunu söyleyemez. Sen Mısır da teşvik yapacağına aynı yatırımı GAP?a neden yapmıyorsun ? ? diye sordu.

?AİLE SİGORTASININ MALİYETİ 7 MİLYAR LİRA?

Aile sigortası için Başbakan Erdoğan?ın kendine eleştiride bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, ?Sayın Başbakan kaynak nasıl bulacaksınız demişti. Benim vaatlerim için, 200 milyar dolarlık bir kaynak gerekiyormuş. Herkes ekonomi bilmeyebilir. Eğer siz devleti yönetiyorsanız CHP ?nin genel başkanı bu projeleri açıkladı deyip, DPT?den veri alırsınız çıkar onu söylersiniz. Yargı bağımsızlığı olsun dediğimizde bunun maliyeti olur mu ? Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın dediğimiz zaman bu ekonomi vaadi mi ?Önce bileceksiniz Önce dinleyeceksiniz. Ama karalamak için milletin kafasını karıştırmak için 200 milyarlık bir kaynağa bir ihtiyaç var diyorlar. Aile sigortasının maliyetini açıkladık. 7 milyar lira. Devlette 14 kurum yardım yapıyor. Biz hepsini teke indiriyoruz. Bütün bütçeleri birleştiriyoruz. Dağınık bürokrasiyi kaldırıyoruz. ? şeklinde konuştu.

" BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN EKONOMİK İSTİKRAR "

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi Başkanlar Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, esnek seçim öncesi TİM'in politikasından bahsetti. Büyükekşi " İş dünyası olarak tüm siyasi partilerimize aynı mesafedeyiz. Bizim için önemli olan ekonomik politikalarda istikrarın devam etmesi. İş dünyasının en büyük beklentisi bu. Seçimlerin dört ana nokta üzerinde şekillenmesini istiyoruz. Birinci önemli nokta Türkiye'deki demokrasi kalitesinin daha da yükseltilmesi. Bunun yolu da, Anayasamızın .çağın gereklerine göre yeniden yapılması. İkinci önemli nokta, ekonomide bugüne kadar elde ettiğimiz Kazanımların korunması ve daha da ileriye götürülmesi. Üçüncü önemli nokta, Türkiye'nin AB üyeliğidir. Türkiye AB üyeliğine en kısa zamanda nasıl varacağını tartışmalı. Biz AB üyeliği hedefine tüm siyasi partilerimizin kuvvetle sahip çıkmalarını ve süreçte daha aktif politikalar izlemelerini bekliyoruz. Dördüncü önemli nokta, Türkiye'nin toplumsal barışının korunmasıdır" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun katıldığı TİM'in Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.


KILIÇDAROĞLU'NDAN ÖZHASEKİ'YE SUÇ DUYURUSU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı basın açıklamasında kendisine ''hakaret ettiği'' iddiasıyla, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki hakkında suç duyurusunda bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun avukatlarınca Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde, ''Kılıçdaroğlu'nun, ana muhalefet partisi genel başkanı olarak siyasi iktidara yakın çevrelerin ve hatta bizzat siyasi iktidar mensuplarından bazılarının adlarının geçtiği yolsuzluk dosyalarını kamuoyunun gündemine taşımış olan dürüst bir siyasi kişilik olduğu'' belirtildi.

Kılıçdaroğlu'nun, 2011 yılı Bütçe Kanunu'nun TBMM'deki görüşmeleri sırasında; ''Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde geçmiş yıllarda yapılan usulsüz işlemlerin varlığına rağmen, gereken hukuki işlemlerin yapılmamış olmasının, iktidar partisinin siyasi sorumluluğunu gerektirdiğine işaret eden'' bir konuşma yaptığı aktarılan dilekçede, ''TBMM'de yapılan bu konuşmadan sonra 2007 ve takip eden yıllarda Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve belediye adına hareket ettiğini iddia eden şahısların eylem ve işlemleri basın ve kamuoyunun dikkatini üzerine toplamıştır'' denildi.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Başkanı Özhaseki'nin, 28 Ocak 2011 tarihinde, basın açıklaması yaptığı anımsatılan dilekçede, ''Bu açıklamada, Özhaseki'nin, Kılıçdaroğlu'nu yalan söyleyen, iftira etme alışkanlığına sahip, siyasi rakiplerini zan altında bırakmak için gerçekte olmayan olayları gündeme getiren, bir yalan bitince 2. ve 3. yalana sarılmaktan çekinmeyen, utanılacak durumlar içerisine düşmüş yalan makinesi haline gelmiş kişi olarak tanımlamaktan çekinmediği'' ifade edildi.

Özhaseki'nin, Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak yapmış olduğu tanımlamalarının ayrı ayrı her birinin TCK'nın 125. maddesinde düzenlenen ''hakaret'' suçunu oluşturduğu ileri sürülen dilekçede, şunlar kaydedildi:

''Müvekkilim TBMM üyesi milletvekilidir ve ana muhalefet partisi genel başkanı sıfatını taşımaktadır. Hakaret içeren ifade ve cümleler, anamuhalefet partisi genel başkanı ve TBMM üyesi milletvekili sıfatı ile kanunen kendisine yüklenen kamu görevleri kapsamında, TBMM kürsüsünden yaptığı bir konuşmada dile getirilen açıklamalara cevap olarak kullanılan ifadelerdir.

Suç oluşturan bu itham ve isnatlar, basın yayın organlarında yayınlanmıştır.

Açıklamalarıyla gündem yaratan müvekkilimiz, kamu görevlerindeki olumsuz iş ve eylemleri kamuoyunun bilgisine sunarak itibar ve güvenilirliğini pekiştirmiştir. Çünkü kendisinin gerek bürokrat olarak çeşitli kamu görevlerinde bulunduğu dönemlerde, gerekse milletvekili seçildiği dönemden bu yana dürüst ve onurlu bir kişi olduğu herkes tarafından bilinmektedir.''

DHA - AA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber