Şırnak Devlet Hastanesi'nde ihmal öldürdü iddiası

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 22 Aralık 2011 13:47, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00

- Şırnak Devlet Hastanesi'nde yeni doğan bebeklerinin doktor ve hemşirelerin ihmali sonucu öldüğünü iddia eden aile, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Sağlık Müdürlüğü konuyla ilgili bir açıklamada bulunmazken, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu. Olay, 18 Aralık tarihinde Şırnak Devlet Hastanesi'nde meydana geldi. Saat 23.00 sıralarında doğum sancısı çeken Sabahat Bayar, eşi Bahattin Bayar tarafından Şırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Doktorun hastanede olmadığını belirten Bahattin Bayar, bir hemşire ve bir genç kızın kendilerini karşıladığını belirterek, şöyle konuştu:

"Şırnak Devlet Hastanesi acilinde giriş yaptık. Acil servisinden bizi doğum servisine yönlendirdiler. Doğum servisinde bir hemşire ve bir kız karşıladı. Orada ben doktoru çağırın dedim. 'Doktor hastadır gelmiyor' dediler. Doktorun telefonunu istedim 'Doktorun telefonunu maalesef kimseye veremeyiz' dediler. Eşimi içeri aldılar. Bir ara baktım bağırıyor. Kapıya vurdum. Kız geldi kapıyı açtı. Ablamı içeri gönderdim. Ablam dedi ki ikisi de odalarında yatıyor. Uyandırdım onları. 'Eşimin durumu iyi değil.

Doktoru çağırın' dedim. 'Biz telefonu kimseye veremeyiz' dediler. Sabah saat 07.00 gibi beni içeri çağırdılar. Ablam içeri girdi. 'İkisi de ölmüş' dedi. Ben kendimi kaybettim. Sonra eşimin sesini duydum. Eşim 'Allah rızası için doktoru çağırın ben öleceğim. Ağzımdan burnumdan kan akıyor öleceğim, doktoru çağırın. Eşimi çağırın' diye bağırıyordu. 2 hemşire de içeride yatıyordu. Hastalar ölürse ölsün kalırsa kalsın. Bu muamele insanlık dışı şeydir. Tek benim başıma gelmiyor. İsterseniz gidin orada listeyi

alın. Doğum yapan kadınların evlerine gidin sorun. Onların başına neler getiriyorlar. Neler yapıyorlar? Doktor geldiğinde bebeği kaybettiklerini söylediler. Çocuk doktorunu aradılar çocuk servisinde tekrar kalbini çalıştırdılar. Orada iki gün yaşam mücadelesi verdi maalesef bebeği kaybettik. Benim tek istediğim benim başıma gelen başka kimsenin başına gelmesin. Bunların yaptığı insanlık dışı muameledir. Zaten savcılığa başvurdum. Sağlık Müdürlüğü'ne şikayette bulundum."

Bebeğini kaybeden acılı anne Sabahat Bayar, Türkçe bilmediği için o gece yaşadıklarını Kürtçe anlattı. Anne Bayar, hastaneye götürüldüğünde durumunun çok kötü olduğunu söyledi. Hemşirelerin kendisiyle ilgilenmediğini iddia eden Bayar, "Hastaneye getirildiğimde çok kötüydüm. Benle ilgilenmedikleri için onlara 'Allah rızası için eşime çağırın gelsin beni alsın. Başka yere götürsün, ameliyat ettirsin beni bu acıdan kurtarsın, dayanamıyorum' diye yalvardım. Oradaki hemşireler ise o kadar rahat bir şekilde

'Senin aklına yeni mi ameliyat olmak geldi. Senin bir hafta önce gelmen gerekiyordu' dediler. Ağzımdan, burnumdan kan akıyordu, susuzluktan ölüyordum. Delirecektim. Onlara defalarca seslendim. Bu devlet Müslüman bir devlet değil midir? Masalara o kadar vurdum ki ellerim kırılacaktı. Hatta karnımda bebeğimle acıya dayanamadığım için yataktan dahi bir kere düştüm. O hasta halimle iki defa gidip doğumhane servisinin kapısını açtım. Eşimin ablası elinden tutup 'Sen yanıma gel bari onlar bana bir bardak su bile

vermiyorlar en azından sen bana biraz su verirsin' dedim. 'Onlar nasıl olsa uyuyorlar gel bari bana biraz su ver ölsem de kurtulsam bu acıdan' dedim. Ben her şeyi oradaki hemşirelere söylememe rağmen bana dediler ki 'Senin nazın bize geçmez. Sen git nazını kocana yap. İki defadır bize sürpriz yapıp kapımıza geliyorsun. Sana yazıklar olsun' Ben de en sonunda kızıp 'Biz hayvan mıyız bize bu muameleyi yapıyorsunuz? Ben de insanım' diye isyan ettim. İki kolumda serum varken oksijen maskesini de benim tutmamı

istediler. Acımdan oralarda deliler gibi dolanıyordum. Şimdi bile sağlıklı düşünemiyorum. Biz de Müslümanız. Benim zaten ağırlarım olmasa ne diye hastaneye gideyim. Ben zaten acım azalsın diye hastaneye gittim. Oradaki hemşireler gidip uyuyup kapılarını da kapatıp kilitliyorlardı. O da yetmezmiş gibi benim odamın da kapısını kapatıp ışığını da söndürüyorlardı" şeklinde konuştu.

Doğum öncesinde ve sonrasında hastanede olan Sebahat Bayar'ın ablası Meryem Çakan da hemşirelerin kapısını defalarca çaldığını ama kendileriyle ilgilenmediğini ileri sürerek, "İçeriden biri gözlerini ovuşturarak kapıyı açtı. Siz yatıyor musunuz' dedim. 'Tabi yatıyorum' dedi. 'Kapıyı açın doktoru çağırın yoksa kadın ölecek' dedim. Saat 24.00'dan 01.00'a kadar bu kadın bağırdı. Bende kapının zilini çaldım 'Bizi niye rahat bırakmıyorsun' dediler. Kadın doğum yapacak. Ben doktoru çağıracağım' dedim. 'Sen

karışma o benim sorunum' dedi. 'O zaman sen çağır, yoksa ölecek. 6-7 saattir bu kadar bağırıyor. İnsan değil mi? Bebeği kaybetmemizin sorumluları o hemşirelerdir" diye konuştu.

Sağlık Müdürlüğü olayla ilgili soruşturma başlatırken, herhangi bir açıklamada bulunulmadı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber