Maliye Bakanlığı, iç denetimi bitirdi

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 06 Ocak 2012 00:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

MALİYEBAKANLIĞI HÜKÜMET PROGRAMINI UNUTTU

Maliye Bakanlığı iç denetim alanındaki uygulamalarıyla Hükümet programında yer alan önceliklere tamamen ters hareket ediyor. Halen Başbakanlık sitesinde yer alan 61. hükümet programında Kamu Mali Yönetimi Reformunun en önemli unsurlarından olan iç denetim sisteminin kurumsallaşması yönündeki çalışmaların önümüzdeki dönemde tamamlanacağı taahhüdünü veren Hükümet, Maliye Bakanlığı bürokratlarının engellemeleri ile karşı karşıya. (Hükümet programı için tıklayınız.)

İç denetimin kurumsallaşması için öncelikle o kurumda iç denetimin var olması gerekiyor. Ancak ilk iç denetçi atamalarının yapıldığı 2006 yılından bu yana beş sene geçmesine rağmen Maliye Bakanlığı'na bağlı Gelir İdaresinde iç denetçi ataması yapılmadı. İç denetçi olarak atanabilecek çok sayıda sertifikalı vergi müfettişi bulunmasına rağmen Gelir İdaresinde iç denetçi atamasının yapılmaması kamuda içdenetimin varlığının Maliye Bakanlığı'na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından benimsenmediğini gösteriyor.

Maliye Bakanlığı cephesinde de durum farklı değil.2006 yılında 17 iç denetçi ataması yapıldı. Ancak yıllar içinde iç denetçi sayısı sürekli azaldı. Toplam kadronun 25 olmasına rağmen kadro doldurulamadığı gibi boş olan kadro sayısı giderek arttı.

Hükümetin Kamu Mali Yönetimi Reformunun en önemli unsurlarından olarak gördüğü iç denetimin Maliye Bakanlığındaki durumu tüm Türkiye'deki durumu için aslında bir örnek niteliğinde. İç denetçi ataması yapılmayan kurumların yanında, iç denetçi sayısının azaldığı çok sayıda kamu kurumu var. Bu durum da şaşırtıcı değil. Zira reformun bir anlamda sahibi ve uygulanması noktasında itici gücü olması beklenen MaliyeBakanlığı'nda iç denetime ilişkin uygulamalar diğer kamu kuruluşları için birrehber niteliğinde.

Ancak, içdenetçiler, desteklemek bir yana Maliye Bakanlığı'nın özellikle bütçe ile ilgili uygulamalarıyla iç denetimin etkili bir şekilde faaliyet göstermesini engellediğini belirtiyor. Ankara'da Bakanlıkta görev yapan bir iç denetçi birçok kurumda iç denetim birim başkanlarının harcama yetkilisi olmadığından, özel kalem müdürlerinin etkisi altında çalışmak zorunda kaldığını belirterek, bu durumun iç denetim faaliyetlerini olumsuz şekilde etkilediğini ifade ediyor.Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nin harcama yetkilisi olduğu bir ortamda, iç denetim birim başkanlarına harcama yetkisi verilmemesi, iç denetimi etkisiz bırakma arzusunun bir tezahürü olduğunu ifade eden iç denetçi Hükümet programındaki ifade ile Maliye Bakanlığı'nın bu uygulaması arasındaki çelişkinin nedenini anlamakta zorlandığını ifade ediyor.

MALİYE BAKANLIĞINDAN İÇ DENETİME SON DARBE: 666 SAYILI KHK

Maliye Bakanlığından geçmişten bu yana bütçede harcama yapma yetkisi vermeme veya kadro isteyen kurumlara kadro vermeme gibi olumsuz uygulamalarının yanında özellikle 666 sayılı KHK'da iç denetçileri ilgilendiren düzenlemelerin iç denetime en büyük darbe olduğu belirtiliyor.

KHK ile merkez taşra ayrımı getirilmesinin iç denetim mesleği için çok anlamsız olduğunu belirten iç denetçiler aynı meslek standartlarına tabi olan ve aynı sınava girerek aynı sertifikaya sahip olan içdenetçiler arasında görev yapma yeri açısından ayrım yapılamayacağınıbelirtiyorlar. Hükümetin iç denetim sisteminin önemini tüm Türkiye'ye ilan ettiği bir ortamda 1. dereceye yeni atanacak iç denetçilerin maaşlarının düşürülmesinin büyük çelişki olduğunu ve bu durumun Maliye Bakanlığı'nın Hükümetin önceliklerini benimsemediğini gösterdiğini söylüyorlar.

Ege bölgesindeki bir üniversite'de görev yapan içdenetçi 666 sayılı kararname ile yapılan merkez ve taşra ayrımının üniversite ve mahalli idareler boş iç denetçi kadrolarına tercih ve atanma işleminin güçleştirerek imkânsız hale getireceğini bundan sonra hiçbir iç denetçinin gelip de üniversite ya da mahalli idarelerde görev yapmak istemeyeceğini belirtti.

Büyükşehir Belediyesinde görev yapan bir iç denetçi ise bu 666 sayılı KHK dan sonra insan kaynağı olarak iç denetimin desteklenmesinin mümkün olmadığını ifade ederek bu KHK'nın içdenetimin kamuda bittiğinin resmi tescili olduğunu ileri sürdü.

Üniversite'de görev yapan bir başka iç denetçi ise MaliyeBakanlığı'nın 8.12.2011 sayılı basın açıklamasının gerçeğe aykırı olduğunu iddia ederek söz konusu açıklamada aynı unvandaki yöneticiler vekariyer meslek personeli için iki unsurdan oluşan tek bir ücret sistemi getirildiğinin belirtilmesine karşın içdenetim sistemi için iki farklı ücret sisteminin getirildiğini belirterek buyanlış açıklamanın bürokrasinin kamuoyunu yanlış yönlendirdiğinin açık birgöstergesi olduğunu söyledi.

KURUMSALLAŞMA ANCAK BİR HAYAL

Ankara'da görevli iç denetçi, Kamu Mali Yönetimi Reformu ile ilgili en büyük yanlışın reformun yürütülmesinin Maliye Bakanlığı'na bırakılması olduğunu, reform konusunda Maliye Bakanlığının değil lokomotif, vagon dahi olmak istemediğini iddia ederek iç denetimle ancak marjinal seviyede ilgili olduğu söylenebilecek AB Bakanlığının Aralık ayında düzenlenen İç - Dış Denetim Konferansına Bakan veMüsteşar Yardımcısı düzeyinde katılım sağlayarak aktif destek sağlamasına karşın, söz konusu konferansa Maliye Bakanlığı'ndan müsteşar veya müsteşar yardımcısı düzeyinde hiçbir katılım sağlanmadığını bu durumun Maliye Bakanlığının iç denetime oldukça mesafeli bakışının bir başka örneği olduğunu ifade etti. Bu itibarla, Maliye Bakanlığının mevcut yaklaşımıyla, Hükümet Programında yer alan ?İç Denetim Sisteminin Kurumsallaşması Taahhüdü?nün hayata geçmesi bir hayal olarak kalmaya mahkûmdur.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber