Danıştay'ın İki Dairesinden İki Farklı Karar
Danıştay dava dairelerince zaman zaman farklı kararlar verilebilmektedir. Bugün, bu konuda bize iletilen ve aynı konuda iki farklı kararı ihtiva eden bir olaydan bahsedeceğiz. Konu Resmi Gazetede yayımlanacak olan yönetmeliklerle ilgilidir. Hatırlanacağı üzere daha önce bu konuya ilişkin özel bir dosya hazırlamıştık. Bu dosyada da belirtildiği üzere kamu personeline ait genel hükümleri kapsayan yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanması gerekmektedir. Ancak Danıştay'ın 5 ve 11. Daireleri Türk Telekomünikasyon A.Ş. kapsam dışı personel yönetmeliği hakkında iki farklı karar vermiş durumdadır.
Bilindiği gibi Danıştay Türkiye'de İdari davalarda görevli en üst kuruluştur. Danıştay bu görevine kendi içinde çeşitli daireler oluşturarak yerine getirmektedir. Hangi dairenin hangi işlere bakacağı danıştay kanununda belirtilmiştir.
Diğer taraftan, Danıştay dava daireleri zaman zaman aynı konuyla ilgili çelişkili kararlar verebilmektedir.
En son çelişkili karar Türk Telekomünikasyon A.Ş. kapsam dışı personel yönetmeliğinde meydana gelmiştir. Danıştay 5. Dairesi E2001/859, K.2004/208 ve E.2001/851 K.2004/215 kararları ile Türk Telekomünikasyon A.Ş.'yi, sermayesinin tamamı devlete ait olduğundan bir kamu kuruluşu olarak görmüş, kamu payı azınlığa düşene kadar da bu şekilde kalacağını belirtmiştir.
Öte taraftan, 3011 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanununun birinci maddesinde kamu tüzel kişilerinin çıkaracağı kamu personeline ait genel hükümleri kapsayan yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayınlanacağı belirtilmektedir. Danıştay 5. Dairesi Türk Telekomünikasyon A.Ş. Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğini de bu kapsamda değerlendirmiş ve "ağır bir biçim sakatlığı oluşturduğundan" bahisle "hukuki işlemlere dayanak oluşturacak bir normlar bütünü olduğundan söz edilemeyeceği" gerekçesiyle yönetmeliğin iptali istenen maddelerini iptal edip, davayı kabul etmiştir.
Ancak, Danıştay 11. Dairesi E.2004/564 K.2005/1499 sayılı kararı ile Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğinin 3011 sayılı yasaya biçim yönünden irdelenmesini yapmadan, yine iptali istenen maddelerin iptalini ret ederek, davayı ret etmiştir, hukuki yürürlülük açısından bir sakınca görmemiştir.
Görüldüğü üzere Danıştayın iki farklı dairesi aynı yönetmelik üzerinde farklı değerlendirmelerde bulunmakta, bir diğerinin hukuk yönünden sakıncalı gördüğü bir yönetmeliği, diğer daire hukuk yönünden Resmi Gazetede yayınlanmasa bile geçerli görebilmektedir.
Bu tür çelişkili kararların bir anönce giderilmesi umuduyla...