Emniyetten 'gözaltında işkence' iddiasına yalanlama

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, bazı basın organlarında yer alan ''gözaltında işkence'' iddialarının asılsız olduğunu bildirdi.

Emniyetin yazılı açıklamasında, Sultangazi Gazi Polis Merkezi'ne gelerek üzerindeki bombaları patlatan, polis memuru Bülent Özkan'ın şehit olmasına ve 5'i polis 8 kişinin yaralanmasına neden olan teröriste destek vermek amacıyla Adli Tıp Kurumu önünde taşlı-sopalı fiili saldırıda bulunan ve tüm uyarılara rağmen eylemlerini sürdüren gruba yasal sınırlar içerisinde müdahalede bulunulduğu belirtildi.

Bu olayda 11 polis memurunun yaralandığı, bir emniyet görevlisine de aldığı darbeler sonucu 30 gün iş göremez raporu verildiği kaydedilen açıklamada, gözaltına alınan şüphelilerde yakalama anında meydana gelen çizik, sıyrık ve kelepçe izlerinin doktor raporlarıyla tespit edildiği aktarıldı.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

''Doktor raporlarında 'kulak zarı patlaması' ve 'kol kırılması' gibi bulgular kesinlikle yoktur. Yakalanan şüpheliler '24 saat esasına göre' kesintisiz kayıt yapılan nezarethanelerde tutulmaktadır. İlk giriş raporlarıyla çıkış raporlarının birbiriyle uyumlu olması da gözaltında işkence söyleminin asılsız olduğunun kanıtıdır.''

Adli makamlara sevk edilen şüphelilerden 8'i tutuklu 17 kişi hakkında soruşturma açıldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Yalan söylemeyi, iftira atmayı, çarpıtmayı alışkanlık haline getiren bir kısım avukatların ve örgüt mensuplarının, 'gözaltında işkence' iddialarını mesnetsiz ve hukuk dışı bir şekilde dile getirmelerinin, kendi sempatizan kitlelerini kışkırtma ve polise karşı saldırtma amacına matuf olduğu bilinmektedir.

Bu menfur saldırıyı yurt dışından hazırlayan terör örgütü, muhakeme yetisi ve iradesini devre dışı bıraktırdığı eylemcisinin, örgüte müzahir internet sitelerinde, beline plastik patlayıcıları bağlarken çekilmiş ölümü kutsayan bir ayin tarzındaki görüntülerini dahi yayınlayacak kadar insanlıktan uzaklaşmıştır.

Hem polisimizi şehit edip, vatandaşımızı yaralayan hem de masum rolü oynamaya çalışan terör örgütü, şiddet kültürü üzerinden yeni insanlar devşirmeye çalışsa da güvenlik güçleri olarak evrensel insani değerler ve hukukun üstünlüğü prensibi içerisinde hareket edeceğimiz bilinmelidir.''