Silifke, böbrek naklinde Türkiye ortalamasının üzerinde

2008 yılı başından bu yana Silifke'de hizmet veren 150 hasta kapasiteli Silifke Diyaliz Merkezi'nin Sorumlu Hekimi Dr. Ercan Özmen, Türkiye genelinde son bir yılda canlı verici yoluyla gerçekleşen böbrek naklinin yüzde 6 civarında olduğunu, Silifke'de bu oranın yüzde 12-13 civarında gerçekleştiğini söyledi. Özmen, son bir yıl içinde Silifke Diyaliz Merkezi'nde programlı diyalize giren hastalardan 15'i, akrabalarından aldığı nakille hayatlarını sağlıklı bir şekilde sürdürdüğünü bildirdi.

Silifke Diyaliz Merkezi'nin 2008 yılı başından bu yana hizmet verdiğini belirten Dr. Özmen, "150 hasta kapasiteli merkezimizde 3 doktor, 7 hemşire, 4 hasta bakıcı, yönetim, bilgi işlem ve diğer personellerle birlikte 24 kişilik bir kadroyla çalışıyoruz. Hastalarımız merkezimize ait araçlarımızla evlerinden alınıp, evlerine bırakılıyor. Kışın yaklaşık olarak 80 Silifkelinin hizmet aldığı merkezimizde yaz aylarında sağlık turizmi kapsamında ve tatilcilerin oluşturduğu, 140 kişiye kadar çıkan bir hasta grubumuz oluyor" dedi.

Türkiye'de şu anda 100 bin hastanın böbrek nakli beklediğini kaydeden Dr. Özmen, "Gelişmiş toplumlarda nakillerin yüzde 80'i kadavradan, ancak yüzde 20'si canlı vericilerden elde edilirken Türkiye'de tam tersi. Bizde nakillerin yüzde 85'i canlı vericiden alınırken, yüzde 15-17'si kadavradan alınıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, organ bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmıştır. 6.3.1980 tarih 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Buna rağmen geleneklerimize, yeterince bilinçli olmayışımıza, kültürümüze bağlı olarak yanlış inanışlar nedeniyle böyle oluyor. Türkiye'de yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Örneğin batılı toplumlarda herhangi bir ölümcül olay esnasında hastanın üzerinden 'organlarımı bağışlamak istemiyorum' ibaresi çıkmazsa organları devlet eliyle alınıp bağışlanır. Biz de ise kişinin üzerinden 'organlarımı bağışlıyorum' ibaresi çıksa dahi ailesi izin vermezse organlar bağışlanamıyor. Bu yüzden Avrupa'da kadavradan alım çok bizde tam tersi. Dolayısıyla diyaliz hastaları hem dramatik bir yaşam sürdürmekte hem de kendisi ve ailesi için ekonomik, sosyolojik yük teşkil ediyor" diye konuştu.

Silifke'de 15 canlı vericinin böbreğini bağışladığını belirten Dr. Özmen şunları söyledi: "Yaptığımız bilimsel araştırmalar son yıllarda gerek bölgemiz gerekse Türkiye için çok ciddi veriler sunuyor. İnsanlar şehirleştikçe, toplum sanayileştikçe ailevi ve sosyolojik bağları zayıflamaktadır. Örneğin Silifke'de canlı verici yoluyla yapılan nakiller Türkiye ortalamasının anlamlı bir şekilde üstünde. Türkiye ortalaması yüzde 6-6,5 iken Silifke'de bu oran yüzde 12-13 oranında. Son yıllarda Mersin Üniversitesi ve civar illerdeki üniversitelerin nakil yapma üniteleriyle ilçemizde de ciddi umut doğdu. Bu olanaklarla seferber olanlar yakınlarına organ verme yarışına girdi. Bir yıl içinde merkezimizde programlı diyalize giren hastalardan 15 tanesi akraba, eş, dostlarından aldığı nakille hayatlarını sürdürüyor. Maalesef ki hiçbiri kadavradan değil, canlı vericiden alınmıştır."