Polisler dayağı 'çalıların arkasında' atmışlar

Haber Giriş : 13 Ocak 2006 10:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kadınlar günü nedeniyle 6 Mart'ta düzenlenen gösteriye müdahale eden polisler hakkındaki raporda, çalıların arkasında dövülen eylemcilere yakın mesafeden gaz sıkıldığı da ifade edildi

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamaları kapsamında, 6 Mart 2005'te İstanbul'da Beyazıt ve Saraçhane'de düzenlenen gösterilerde yaşanan dayak olaylarıyla ilgili hazırlanan müfettiş raporunu Milliyet gün ışığına çıkardı. AB'nin de eleştirdiği ve hükümeti zor durumda bırakan olayla ilgili olarak hazırlanan raporda, "Copun ve gazın usulsüz kullanımı ve etkisiz hale getirilmiş göstericilerin tekmelenmesi yasal değildir" denildi.

'Yedi polis yargılansın'
"Basın açıklaması yapan gruba müdahale sırasında aşırı güç kullanıldığı" gerekçesiyle İstanbul Başsavcılığı'nca polisler hakkında açılan davanın dosyasında yer alan raporda ilginç bilgilere yer verildi.

Emniyet Müdür Yardımcısı Şükrü Pekgil'in koruması olan polis memuru Can Şahin'in de aralarında bulunduğu yedi polis memurunun "yasal olmayan aşırı güç kullanmaktan" yargılanmasını isteyen müfettişler, olaylı Beyazıt mitinginin yasadışı DHKP - C ve MLKP dışındaki diğer Türk solu örgütlerce organize edildiğini, Kadıköy'de olaysız geçen mitingin ise MLKP örgütünün legal uzantılarının başvurusuyla yapıldığını belirtti.

'Gaz usulsüz kullanıldı'
Rapora göre, ifadelerine başvurulan polis memurları, göstericilere yönelik "dağılın" şeklindeki uyarıyı duymadıklarını belirtirken, rütbeli personelin uyarının yapıldığını söylemesi dikkat çekti. Müfettişler, takviye amacıyla ilçe emniyet müdürlüğünden görevlendirilen personelin göstericilere müdahale etmemesi gerekirken aksi yönde hareket ettiğini de tespit etti.

Müfettişler, polise yönelik bir saldırı olmamasına rağmen müdahale sırasında bazı Çevik Kuvvet görevlilerinin özellikle yolun orta bölümünde çalılar arasında bulunan bazı göstericileri defalarca dövdüğü, yakın mesafeden gaz sıkarak aşırı güç kullandığı görüşüne yer verdi. Raporda, "Dolayısıyla orantısız güç kullanımı, copun ve gazın usulsüz kullanımı ve etkisiz hale getirilmiş göstericilerin tekmelenmesi yasal değildir" denildi.

Müfettişler, aşırı güç kullanan polislerin sayısının çok olması nedeniyle belirlenebilmeleri amacıyla İl Emniyet Müdürlüğü'ne 42 fotoğraf gönderdi. Ancak, İstanbul Emniyeti, "flu ve bir kısmının arkadan çekilmiş olması nedeniyle başka kimlik tespiti yapılamadığı" yanıtını verdi.

'Net göremedik'
Müfettişlerin ifadesine başvurduğu 40'a yakın tanık ve sanıklardan bazıları, Beyazıt ve Saraçhane'de müdahale edilen gruplar içindeki yasadışı örgüt üyelerinin daha önceden de tanındığını söyledi.

Tanıklardan emniyet amiri Halil Dinler'in, "Yapılan orantısız güç kullanma eylemlerinin kişisel hata olduğunu düşünüyorum. Daha önceki olaylardan duygusal olarak arkadaşlarımın etkilendiğini düşünüyorum" ifadesi dikkat çekti.

İl Emniyet müdür yardımcısı Erdal Tayfun Ceren de, "Bu kalabalığın amacı her ne kadar kadınlar gününü kutlamaksa da kalabalığın üçte biri kadın, diğerleri çeşitli olaylarda karşımıza çıkan gösterici erkeklerdi. Bunlar, 1 Mayıs'ta Taksim'de polise saldırmışlar, 2004 NATO zirvesinde Okmeydanı'nda taşlı sopalı saldırıda bulunmuşlardı, emniyet müdürlüğü bahçesinde 17 polisi darp etmişlerdi" dedi.

Bazı ifade sahipleri, gaz kullanılması nedeniyle olayları göremediğini savundu. Emniyet amiri Dinler, "Gözlerimiz yaşardığı için olayları tam net göremedik" dedi.

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber